Libya’da devrik Kaddafi rejimi taraftarlarının, Birleşik Arap Emirlikleri ve darbeci Mısır yönetiminin, Kahire ve Abu Dhabi’nin desteklediği Tobruk hükümeti ve Hafter güçlerinin Türkiye’ye yönelttiği suçlamaların başında “terörist” gruplara silah yardımında bulunmak geliyor.
Bu iddiaların Türkiye’de de Suriye rejimi yanlıları, paralelciler ve malum bir takım çevreler tarafından kamuoyuna aktarıldığını ve hükümet karşıtı propagandaya malzeme edildiğini biliyoruz.
Bölgeyi yakından takip edenler bunun asılsız bir karalama kampanyası, hedef şaşırtma, yaygara kopararak ve karşı saldırıda bulunarak üste çıkma çabası olduğunu bilir.
Libya’da çatışmaların sürmesinin asıl nedeni Arap Baharı’na karşı yürütülen “karşı devrim” çabasıdır.
Arkasındaki aktörlerin başında da “Siyasal İslam”a karşı savaşın bayraktarlığını yapan Abu Dhabi gelmektedir.
Yani Türkiye’yi suçlarken dikkatleri kendi çevirdikleri kirli oyunlardan başka yöne çekmeyi ve zeytinyağı gibi üste çıkmayı hedeflemektedirler.
Mısır’ın darbeci cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi’nin ofisinde kaydedilen ses kayıtları zaman zaman medyaya sızdırılıyor.
“Mukemmilin” kanalı tarafından geçen akşam yine o ses kayıtlarından bazıları yayınlandı.
Kayıtlar, Mısır’daki cunta ile BAE rejiminin Libya’daki çatışmaları körüklemek için yaptıkları silah yardımını hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde deşifre ediyor.
Yayınlanan ses kayıtlarından anlaşılıyor ki, Libya’da savaşan “El Ka’ka’ Tugayı” Abu Dhabi’ye hizmet eden, silahlandırılması ve finansmanı BAE tarafından yapılan milis gücünden başka birşey değil.
Paralar ve silahlar da Mısır üzerinden gönderiliyor.
“El Ka’ka’ Tugayı”, Kaddafi’nin devrilmesinin ve öldürülmesinin ardından eski rejim yanlılarıyla işbirliği yaparak devrimcilere karşı savaştı.
Daha sonra da muhteris ve kifayetsiz emekli general Halife Haftar ile ittifak kurdu.
Abu Dhabi, “El Ka’ka’ Tugayı”na 2012’de ilk önce 10 zırhlı araç gönderdi.
Ardından da aynı yılın Temmuz ayında söz konusu milis grubuna 200 zırhlı araç daha gönderilmesi anlaşması yapıldı.
Amaç, Kaddafi rejimine son veren devrimcilere karşı savaşan “El Ka’ka’ Tugayı”nı güçlendirmekti.
“Mukemmilin” kanalında yayınlanan ses kayıtlarında Abdülfettah El Sisi’nin özel kalem müdürü General Abbas Kamil ile BAE Genelkurmay Başkan Yardımcısı İsa El Mezrui arasında geçen konuşmalar da yer alıyor.
O konuşmalarda BAE’den Libya’daki belli gruplara gönderilecek silah yüklü uçakların Mısır’a uğrayarak Mısır’ın göndereceği silahları da alması konusu konuşuluyor.
Dahlan’ın ve Libyalı bir başka ismin silah sevkiyatını organize etmek amacıyla Mısır’a inecek uçakta bulunduğu belirtiliyor.
Libya’daki devrim karşıtı gruplara gönderilecek silahların satın alımında ve Mısır üzerinden sevkiyatında Abdülfettah El Sisi ve ekibi komisyon da alıyor.
Yani darbeci oldukları kadar aynı zamanda silah ticareti yapan mafya liderleri gibiler.
Türkiye’nin Libya’ya uygulanan silah ambargosunu delerek tabanca ve mermi gönderdiğini öne sürenler, BAE ve Mısır’ın gönderdiği zırhlı araçları, ağır silahları ve uçak dolusu mühimmatı da görür mü?