6 Ağustos 1945 sabahı, tarihin ilk atom bombasıyla yok edilen Hirosima, insanlık vicdanında kapanmayan bir yara olarak kaldı. Sekiz saniyede şehir haritadan silindi, on binlerce insan anında can verdi. Bugün, 80 yıl sonra, aynı dram başka bir coğrafyada yaşanıyor: Gazze’de. İsrail’in yoğun bombardımanı altında kalan Gazze’de binlerce sivil, çocuk ve kadın hedef oldu. Nükleer yok ediciliği olmayan ama etkileriyle Hirosima’yı aratmayan bir yıkım yaşanıyor. Evler, okullar, hastaneler yerle bir edilirken, insanların kaçabileceği hiçbir yer kalmadı.
GAZZE’DE HAYATTA KALMA SAVAŞI
Hirosima’nın ardından dünya “Bir daha asla” dedi. Ancak Gazze’deki tablo, bu sözün unutulduğunu gösteriyor. Aylar süren saldırılar, suya, gıdaya, ilaca erişimi yok etti. Gazze’de yaşam, artık sadece nefes almaktan ibaret değil; karanlık, açlık ve çaresizlikle sürdürülen bir hayatta kalma savaşı. Gazze’de çocuklar oyun değil ölüm tanıyor, anneler evlatlarına mezar taşı oluyor. İnsanlığın vicdanı Gazze’de sınanıyor. Hiroşima’nın 80 yıl sonra hâlâ anılması, hafızaları taze tutarken, Gazze’nin bugünkü çığlığı duyulmazsa tarih bir kez daha utançla yazılacak.






