Yıllardır bilim insanları, Güneş Sistemi’nin ilk dönemlerinde suyun dış bölgelerde bolca bulunduğunu ve bu suyun kuyrukluyıldızlar ile asteroitler aracılığıyla Dünya’ya ve diğer iç gezegenlere ulaştığını öne sürüyordu. Ancak bu teori, ancak genç yıldız sistemleri gözlemlenebilir hâle geldiğinde test edilebildi.

Johns Hopkins Üniversitesi’nden araştırmacıların öncülüğünde yürütülen bir çalışmayla, James Webb Uzay Teleskobu (JWST), bu teoriyi destekleyen önemli bir keşfe imza attı. Araştırmacılar, Dünya'dan 155 ışık yılı uzaklıktaki Güneş benzeri genç bir yıldız olan HD 181327’nin etrafındaki enkaz diskinin dış bölgelerinde su buzu tespit etti.

Henüz 23 milyon yaşında olan HD 181327, Güneş Sistemi'nin (yaklaşık 4,6 milyar yıl) yanında oldukça genç bir yıldız. Bu genç sistemin etrafında henüz tam anlamıyla gezegenleşmemiş bir protoplanet diski bulunuyor. JWST’nin NIRSpec adlı yakın kızılötesi spektrografı sayesinde, buzun kimyasal izleri açık bir şekilde gözlemlendi.

Türkiye dünya tarihinde hibrit motoru uzayda ateşleyen ilk ülke
Türkiye dünya tarihinde hibrit motoru uzayda ateşleyen ilk ülke
İçeriği Görüntüle

YÜZDE 20’DEN FAZLASI BUZ

Elde edilen verilere göre, sistemin dış halkasında yer alan malzemenin %20’sinden fazlası su buzu içeriyor. Bu buzlar, tıpkı Güneş Sistemi’mizdeki Kuiper Kuşağı’nda olduğu gibi, tozla karışık “kirli kartopları” şeklinde. Yıldıza yaklaşıldıkça buz miktarında ciddi azalma gözleniyor. Bu durum, yıldızdan yayılan morötesi ışınımın buharlaştırıcı etkisiyle açıklanıyor.

Resim 2025 06 03 101657983

Araştırmanın baş yazarı JHU’dan Chen Xie, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Webb yalnızca su buzunu değil, kristal yapılı su buzunu da net bir şekilde tespit etti. Bu buzlar, gezegen oluşumunu kolaylaştırır ve Dünya benzeri gezegenlere su taşıyabilir.”

2008 yılında NASA’nın Spitzer Teleskobu’nun ilk ipuçlarını verdiği bu sistemi, artık çok daha detaylı biçimde gözlemleyebilen bilim insanları, yıldızla disk arasında tozsuz bir boşluk olduğunu da belirledi. Bu boşluğun, gezegen oluşumu sırasında ortaya çıkabileceği düşünülüyor.

HD 181327’nin etrafındaki disk, Kuiper Kuşağı’na benzer şekilde aktif bir çarpışma bölgesi olarak da dikkat çekiyor. Gözlemler, bu sistemdeki buzlu cisimlerin çarpıştıkça toz ve buz parçacıkları saldığını ve bu parçacıkların JWST tarafından kolaylıkla tespit edilebildiğini gösterdi.

Araştırmanın bir diğer yazarı olan Space Telescope Science Institute’tan Christine Chen:
“25 yıl önce hocam bana enkaz disklerinde buz olması gerektiğini söylemişti. Ama bu buzları gözlemleyecek hassaslıktaki bir teleskobumuz yoktu. Artık var,” diyerek keşfin önemine dikkat çekti.

Bu gözlemler, yalnızca HD 181327’yi değil, diğer genç yıldız sistemlerini de gözlemlemek ve gezegen oluşumu hakkında daha fazla bilgi edinmek için bir başlangıç noktası sunuyor.

Muhabir: Berfin Bitirim