Yellowstone Ulusal Parkı’nda, yaklaşık 80 yıl aradan sonra ilk defa yeni nesil titrek kavak (aspen) ağaçlarının tam gelişmiş hâliyle büyüdüğü gözlemlendi. Oregon Eyalet Üniversitesi (OSU) araştırmacılarının yürüttüğü yeni çalışmaya göre, bu başarıda başrolü 1990’larda parka yeniden getirilen kurtlar üstleniyor.
KURTLAR YOK OLUNCA DENGELER BOZULDU
20. yüzyılın başlarında insan eliyle Yellowstone’daki kurtlar yok edildi. Gerekçeler, hayvancılığı ve geyik gibi "istenilen" türleri korumaktı. Ancak üst düzey yırtıcıların yokluğu, özellikle elk geyiklerinin nüfusunda patlamaya neden oldu. Kurt tehdidi ortadan kalkınca, geyikler daha önce çekindikleri alanlarda da rahatça otlamaya başladılar.
Bu da orman altı bitki örtüsünün ve genç ağaçların gelişimini engelledi. Ağaçsız kalan alanlarda yaşayan kunduzlar, kuşlar ve birçok canlı da bu kayıptan etkilendi.
EKOSİSTEMİ AYAĞA KALDIRAN ZİNCİRLEME ETKİ
1990’larda başlatılan bir koruma projesiyle kurtlar Yellowstone’a geri getirildi. Bu adımın, doğada “trofik kaskad” denilen, yani zincirleme şekilde tüm ekosistemi etkileyen bir dengeyi yeniden kuracağı umut ediliyordu.
Yeni çalışmaya göre bu beklenti aspen ağaçları için gerçekleşti. Araştırmacılar, 1940'lardan bu yana ilk kez Yellowstone’un kuzeyinde yetişkin kavak ağaçlarının gözlendiğini ve 1998–2021 yılları arasında genç ağaç yoğunluğunun 152 kat arttığını raporladı.
OSU araştırmacısı Dr. Luke Painter, “Kurtların ve diğer büyük yırtıcıların geri dönüşü, onlarca yıldır durmuş olan bir iyileşme sürecini başlattı. 87 kavak alanının üçte birinde, boy atmış genç fidanlar görüyoruz. Bu, 1990’larda hiç gözlemlenmemişti,” dedi.
ANCAK HERKES AYNI FİKİRDE DEĞİL
Yine de herkes bu dönüşümü aynı şekilde değerlendirmiyor. Colorado Eyalet Üniversitesi araştırmacıları tarafından yürütülen 20 yıllık bir çalışma, 2024’te yayımlandı ve kurtların Yellowstone’daki “trofik kaskad” etkisinin abartılmış olabileceğini savundu.
Çalışmanın başyazarı Prof. Tom Hobbs, “Yırtıcıların dönüşü önemli bir olay olsa da, ekosistem üzerinde gözle görülür dramatik bir değişim henüz yok. Bu tür bozulmaların sonuçları kalıcı olabilir veya iyileşme çok uzun sürebilir,” dedi.




