ABD Adalet Bakanlığı, eski başkanın gizli belgeleri yok etmek, hassas malzemeleri bir kulüpte saklamak yoluyla komplo kurduğunu iddia ederek Trump aleyhindeki suçlamaları geçtiğimiz cuma günü açıkladı.

Eski başkana 37 ayrı suçlama

Trump, yardımcısı Walt Nauta ile birlikte soruşturmayla ilgili toplam 37 adet federal ağır suçla itham ediliyor. Bu iddialardan otuz birinin doğrudan "Ulusal savunma bilgilerinin kasıtlı olarak saklanması" ile ilgili olduğu belirtiliyor.

Diğer suçlar arasında adaleti engellemek üzere komplo kurmak, bir kaydı veya belgeyi yasadışı yollarla gizlemek, federal soruşturmada bir belgeyi gizlemek, gizlemek için plan yapmak ve yanlış beyan vermek de yer alıyor.

Belgeleri imha etmeyi önerdi 

İddianamede, Trump'ın belge istifçiliğiyle ilgili FBI'ın soruşturma başlatmasının ardından eski başkanın, "Mahkeme tarafından istenen belgeleri saklaması veya yok etmesi" için avukatına öneride bulunduğu ifade ediliyor. 

Trump’ın mahkemeye çağrıldıktan sonra avukatlarına "Kimsenin kutularıma bakmasını istemiyorum, sizin de kutularıma bakmanızı istemiyorum." dediği bildirildi.

Eski başkanın avukatlarına "Onlara burada bir şeyimiz olmadığını söylesek daha iyi olmaz mı?" diyerek "ortada konuşulacak belge olmamasının" daha iyi olacağını söyleyecek kadar ileri gittiği de konuşuluyor.

Eski başkan eliyle istihbarat açığı

Hazırlanan iddianameye göre Trump'ın ele geçirdiği belgeler arasında nükleer sırlar, savaş planları ve teröristlerle ilgili istihbarat bilgileri yer alıyor.

Trump’da olduğu iddia edilen belge kutuları arasında “Hem ABD'nin hem de yabancı ülkelerin savunma ve silah kapasitelerine ilişkin bilgiler; Amerika Birleşik Devletleri nükleer programları, ABD ve müttefiklerinin askeri saldırılara karşı potansiyel güvenlik açıkları ve yabancı bir saldırıya yanıt olarak olası misilleme planları” bulunduğu kaydedildi.

Aralık 2019 tarihli bir "GİZLİ" belgenin "Yabancı ülkelerin ABD çıkarlarına karşı terör eylemlerine verdiği destek" ile ilgili olması, krizin ne denli büyük olduğuna dair ipuçları taşıyor.

Tuvalette saklanan gizli belgeler

Trump'ın gizli belgelerin hassasiyetini hiçe sayması da büyük yankı uyandırdı. İddianamede "Trump'ın görevden ayrıldıktan sonra, içinde yüzlerce gizli belge bulunan kutuların Beyaz Saray'dan Mar-a-Lago kulübüne nakledilmesine neden olduğu" ve belge dolu kutuları güvenli olmayan bir tuvalette üst üste yığılı şekilde bıraktığı ifade ediliyor.

Çelişkili ifadeler

Geçen hafta CNN tarafından varlığı açıklanan bir görüşme kaydında Trump, görevde olduğu süre boyunca elinde tuttuğu gizli bir belgeden bahsettiği basına yansımıştı. 2021 yılına ait olduğu iddia edilen bu görüşme kaydında Trump orada bulunanlara, “Bu gizli bir bilgi. Bakın, şuna bir bakın.” diyerek elindeki gizli belgeyi toplantıdaki diğer kişilerle paylaşıyor. Kaydın devamında "Bakın, başkan olarak bunun gizliliğini kaldırabilirdim ama artık yapamam, bu hâlâ bir sır." demesiyle sakladığı belgelerin gizliliğini kaldırdığına dair savunmasıyla çeliştiği söyleniyor.

Amerikan siyasi atmosferini bugünlerde bir hayli meşgul eden skandal kayda yönelik iddianame, eski başkanı terletmeye devam edecek gibi duruyor. Ortaya çıkan durumun sadece ABD iç politikasında bir güvenlik açığı olmadığı, gizli belgelerin muhatabı olduğu düşünülen birçok devleti de uluslararası bir krizin tarafı haline getireceği belirtiliyor.