Hazırlayıcı sebepler (devam)

Gençlerin oynadığı oyunlarda, vurdulu kırdılı sahnelerin çokluğu ve çocukların korunmasız bir şekilde sürekli bunlarla eğlenmesi, bunu normalleştirme ve şiddete eğilimli olma riskini artırır.Baba ergen çocuğunu eve söylediği saatten azıcık geç geldiği için, küfürler ederek ve tokat atarak cezalandırırsa, anne eşinin kaba gücünün karşısında aciz kalıp sesini çıkaramazsa, çocuğunu koruyamazsa ve bu tutum devam ederse, genç babasından nefret etmenin yanında şiddet eğilimli birisi olmaya daha yatkın olur.Genç kız babasının annesine sürekli şiddet uyguladığını gördüğünde, kendisinin de bunu yaşayacağı endişesini taşır ve başına geldiğinde de benim kaderim de anneminki gibiymiş der, canı acısa bile bunu örtmeye, normalleştirmeye çalışabilir. Pasif bir pozisyonu tercih etmek zorunda kalabilir. Bu da şiddetin devamına hizmet eder.Okulda arkadaşlarından şiddet görüp ağlayarak annesine şikâyet eden çocuğa annesi, “Kim bilir ne yaptın da seni dövdüler. Uslu dursaydın da dayak yemeseydin” derse, bu tutum masum olan çocuğun adalet duygusuna zarar verir ve tutunacak dalı olan annesi ile arası açılabilir bu da içinde öfke biriktirmeye ve benzer durumla karşılaşırsa o da vurmaya niyetlenebilir.

Anne çocuklarını döver, pişman olur, hatta ağlar fakat ardından “Ama o da şunu yaptı” diyerek vurmakta haklı olduğunu ima ederse, bu tutum devam edecekdemektir. Bu da çocuğa şiddet normaldir mesajı verebilir.Eşinden şiddet gören kıza ailesi sahip çıkmaz, kızın babası gelip te damadına, “Oğlum şiddetle neyi çözeceksin? Meselelerinizi konuşarak halledin olmazsa bir desek alın” demezse, “Kocandır, döver de sever de. Sabret” derse, bu sahipsizlik hissi oluşturur. Kendisini koruyacak kimsenin olmadığı için ve eşinin şiddetine de engel olamadığı için dolayı duygusal olarak çöker ve kendisini savunacak gücü kalmaz. Bu durumda bulunan çok fazla eş ilişkisi var ne yazık ki ve erkek, “Sen sahipsizsin, bana mahkûmsun” diye açık açık ta söyler. Çevresinde büyükler, şiddetin sanki erkek olmanın doğal sonucu gibi olduğunu ve ne olursa olsun kadının da sabretmesi gerektiğini söylerler. Bunu söyleyen anne babalar, oğullarına ağızlarını açıp ta Allah’ı (c.c), ahireti hesabı, insanca yaşamayı ve insana saygıyı hatırlatmaya yanaşmazlar. Çünkü muhatapları elkızıdır.Kadını saçlarından tutarak sarsan, yerlere atan, tekmeleyen görüntüleri komedi diye kahkahalarla izlediğimizde, bu sempatik olarak sunulan tabloya hiç birimiz itiraz etmedik çünkü komedi tarzında sunulmuştu. Fakat bu izleyen herkesin zihninde bu görüntüleri sempatik hale getirir ve pratiğe aktarılmasını kolaylaştırır.Şu anda dizilerin yüzde doksanından fazlasında aldatmalar sıradanlaştı. Bekâr olduğu halde evli gibi yaşamalar normalleşti. Mayası İslâmla yoğrulmuş olan bir millete bunlar ağır geldi. Eşler arasında ve anne baba çocuk arasındaki iletişim çok zarar gördü, değer çatışmaları yaşandı ve yaşanıyor. Bütün bunlarla nasıl baş edeceğini bileyenler şiddete başvurmaya başladı ve bu da zaten zayıf olan aile bağlarını koparma eşiğine getirdi.

Nasipse devam edecek