Geçen yıl Beyrut Limanı’ndaki patlayıcı maddelerin bulunduğu bir depoda çıkan yangın çok güçlü bir patlamaya neden olmuş ve 200’ün üzerinde insan hayatını kaybetmişti. Öylesine büyük bir patlamaydı ki binlerce kişinin yaralanmasına ve birkaç yüz bin kişinin de maddi olarak mağdur edilmesine neden olunmuştu.

Elbette böylesine büyük bir patlamanın nedeni ve sorumlularının kim olduğu kamuoyu tarafından sorgulanacaktı. Gerekli cezaların sorumlulara verilmesi adaletin gereği olacaktı. Fakat geçen bir yılı aşkın zamanda halkın bu beklentisi bir türlü karşılanamadı. Lübnan halkı suçluların ya da ihmali olanların bugün de bulunması için beklemeye devam ediyor.   

Patlamayı soruşturan savcı ve müfettişlerin sorguladıklarının içerisinde nüfuzlu kişilerin de olması, hatta eski Başbakan ve bazı bakanların yer alması davayı çıkmaza sokan bir durum ortaya çıkardı. Böylece soruşturmayı yürüten savcıların ön yargı ile yanlı şekilde hareket ettikleri iddia edilmeye başlandı. Lübnan Cumhurbaşkanı, Ruslardan patlamaya dair uydu görüntülerini göstermeleri için talepte bulundu.    

Geçtiğimiz günlerde Hizbullah ve Emel Hareketi’nin organize ettiği yürüyüşte patlamayı soruşturan savcının protesto edildiği sırada göstericilerin üzerine ateş açıldı ve 6 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı. Hizbullah taraftarları da bu saldırılara karşılık verdi ve şiddetli çatışmalar yaşandı.

Hizbullah’ın görevden alınmasını istediği savcı aslında Şii olmayanları da sorguluyor. Ülkenin eski Başbakanı ve aynı zamanda bir Sünni olan Hassan Diab örneğin bunlardan biri. Yine üst düzey Hıristiyan politikacılarda sorgulananlar arasında. Hizbullah’ın soruşturmalara tepki vererek savcının görevden alınmasını istemesi geçen yıl ki patlamalarda sorumluluğunun ortaya çıkması endişesinin bir sonucu mudur sorularını akla getiriyor. Ülke içerisinde bazı kesimler Hizbullah’ın limandaki patlayıcıların bulundurulması ile ilişkisi olduğunu iddia ediyor. Diğer taraftan Hizbullah taraftarlarının üzerine ateş açanların patlamanın gerçek sorumlularının mahkeme karşısına çıkmalarını sabote etmek için bu saldırıları yapmış olabilecekleri de iddia ediliyor. Çünkü yeni bir kaos ve çatışma ortamı ülke içerisindeki belirsizliği artırıyor.

Yakın geçmişteki iç savaşlarda on binlerce insanını kaybeden Lübnan halkı, bu olaylarla eski günler geriye mi geliyor diye tedirgin olmaya başladı. Lübnan ordusu çatışma bölgelerini boşaltmaları için halka çağrı yaptı, Beyrut sokaklarındaki gergin bekleyiş bugün de devam ediyor. Lübnan’ın bu olaylardan gerçek bir yangın yerine dönme olasılığının azımsanamayacak boyutta olmasının ise daha farklı birçok sebebi bulunuyor. Bu detayları da haftaya yazacağım.