Son dönemlerde birçok sektörde yaşanan sıkıntıların hacim ve yoğunluk olarak biraz daha arttığına şahit oluyoruz.

Birçok sebep maalesef sektörler üzerinde baskıyı artırmakta bu da fiyatlardan maliyetlere kadar her tarafı derinden etkilemektedir.

Genel anlamda bakıldığında insanların alışveriş yapma sıklıklarında ciddi bir azalışın yanında sepet anlamında ortalamanın da düştüğünü görüyoruz.

İnsanlar artık asli ihtiyaçlarını gidererek günü geçirme çabası içerisine girmiş durumda maalesef.

Bu noktada hesabını bilmeyen kişi, kurum ve kuruluşların gerçekten durumu çok da iç açıcı olmayabilir.

Herkes ama herkes hesabını çok iyi yaparak yeni bir hayat nizamı içerisinde hareket etmelidir.

Pandemi sonrasında özellikle perakende sektöründen elde edilen veriler son derece düzgün ve sonucu açıklar nitelikte olmaya başladı.

Pandemi öncesinde alınan verilerde bazı sapmalar olabilirken pandemi sonrasında bu durum ortadan kalktı diyebiliriz.

An itibarıyla üç ciddi büyük sorun, perakende sektörünü derinden ve yakından etkilemektedir.

Sorunlardan ilki ve belki de en önemlisi kiralarda yaşanan fahiş artışlardır.

Özellikle alışveriş merkezlerinde yaşanan kira artışları çok yüksek seviyelere gelmiştir ve perakende sektörünün bunun altından kalkması çok da kolay görülmemektedir.

Kiracıların beş ya da 10 yıllık olanlarında bu sıkıntı biraz daha ayyuka çıkmış ve şirketleri ciddi anlamda zorlar hâle gelmiştir.

Durum böyle olunca yapılması gereken, herkesin bu geminin içerisinde olduğu bilinciyle hareket ederek empati duygusunu en üst seviyeye çıkarmak olmalıdır.

Eğer bu yapılmazsa belki de birkaç zaman sonra mülkünü kiraya verecek bir şirketin bulunamaması sonucu ortaya çıkacaktır.

Herkes ama herkes bu konuya en üst düzeyde dikkat kesilerek bir yaklaşım tavrı içerisine girmelidir.

Bunun yanında bir başka önemli sorun da birçok ürüne uygulanan gümrükte referans fiyat uygulamasıdır.

Neredeyse ürünün katbekat üzerinde rakamların ortaya çıkmasıyla gümrükte referans fiyat uygulamasına gerekli düzenlemeler hiç zaman geçirilmeden yapılmalıdır.

Vaziyet öyle bir hâl almıştır ki maliyetlerin artmasıyla birçok ürünün fiyatı artık yurt dışından gelen turistlere bile çok ama çok pahalı bir duruma gelmeye başlamıştır.

Bir başka önemli konu da artan işçilik maliyetleridir. Söz konusu işçilik maliyetleriyle ihracatçımız ne rahat bir şekilde fiyat tutturarak ihracat yapabilir ne de üretime katkıda bulunabilir.

İşçilik maliyetlerinin artış sebepleri bellidir ve herkesin de malumudur. Konuyla ilgili eksik olan taraflar üzerinde ciddi çalışmalar yapılarak işçilik maliyetlerinin belirli bir düzeye çekilmesi tüm sektörleri rahatlatan bir etmen olarak karşımıza çıkacaktır.

Hiç zaman geçirmeden bu çalışmalara başlanarak sonuç alma yolunda ivedi hareketlenmeler sağlanmalıdır.

Şayet bu yapılmazsa ciddi sorunlar yumağı bizleri bekliyor olacak ve problemler dağ gibi büyüyerek içinden çıkılmaz bir hâl alacaktır.

Zaman çok geç olmadan burada belirttiğimiz konuların tamamı hayata geçirilerek sektörlerin rahatlaması sağlanmalıdır; böylelikle hem sektörel bazda hem de istihdam noktasında hiçbir sorun yaşanılmadan yola devam edilmelidir.

Açıkçası aksini düşünmek bile insanı çok üzen bir durum olarak maalesef önümüzde duruyor.