Gece geç saatlere kadar telefonda dolaşmak ya da dizi izlemek ertesi sabah sadece yorgunlukla değil, aynı zamanda şekerli ve yağlı yiyeceklere karşı artan iştahla sonuçlanabilir. Bunun nedeni sadece irade eksikliği değil; beyin, uykusuzlukla birlikte hızlı, kalorili çözümlere yönelmeye başlıyor.
UYKU AÇLIĞI TETİKLİYOR
Vücut açlık hissini ghrelin ve leptin hormonlarıyla kontrol eder. Uykusuzluk, ghrelin seviyesini yükseltip leptin’i düşürerek sizi daha aç ve tatminsiz hissettirir. Stres hormonları da devreye girince, vücut doyma sinyallerini algılayamaz hale gelir.
BEYİN IVIR ZIVIR YİYECEKLERE YÖNELİYOR
Uykusuzluk karar verme mekanizmasını yavaşlatırken, ödül merkezlerini uyarır. Bu da yüksek kalorili yiyeceklerin daha cazip görünmesine ve tercih edilmesine neden olur. Aç olmasanız bile beyniniz sizi çikolataya, cipslere yönlendirir.
KAN ŞEKERİ VE METABOLİZMA BOZULUYOR
Kaliteli uyku vücudun şekeri işlemesini sağlar. Ancak sadece bir gece kötü uyku, insülin hassasiyetini %25’e kadar düşürür. Bu da kan şekeri dengesini bozar, vücudun yağı depolamasına neden olur. Özellikle karın bölgesindeki yağlanma artar ve diyabet riski yükselir.
ÇÖZÜM DİYET DEĞİL, UYKU
Uykusuzluk, hormonlarınızla birlikte karar verme yetinizi, metabolizmanızı ve iştahınızı da bozar. Ama iyi haber şu: sadece birkaç gece kaliteli uyku bile bu etkileri tersine çevirmeye başlar. Uyku, metabolizmanın yeniden ayarlandığı, vücudun kendini onardığı aktif bir süreçtir.