Evrenin derinliklerinden kopup gelen 3I/ATLAS adlı kuyruklu yıldız, 1 Temmuz 2025’te keşfedildiğinden beri astronomi dünyasında büyük yankı uyandırdı. Gökbilimciler, bu nesnenin Güneş Sistemi dışından geldiğini kısa sürede doğruladı. 3I/ATLAS, bilinen üçüncü yıldızlararası cisim olarak tarihe geçti.
Önceki iki yıldızlararası ziyaretçi olan 1I/‘Oumuamua (2017) ve 2I/Borisov (2019) ile karşılaştırıldığında ise 3I/ATLAS oldukça farklı bir profil çiziyor. İşte şimdiye dek hakkında elde edilen bulgular:
YÖRÜNGESİ VE HIZI
3I/ATLAS, keşfedildiği sırada Güneş’e 4,5 astronomik birim (1 AB = Dünya ile Güneş arası mesafe) uzaklıktaydı. Bu, Jüpiter yörüngesinin içindeydi. Gökcismi saniyede yaklaşık 60 kilometre hızla yol alıyor – bu, 1I/‘Oumuamua’dan iki kat daha hızlı.
29 Ekim 2025 tarihinde Güneş’e en fazla yaklaşacak (1,36 AB mesafede), Dünya’ya en yakın geçişiyse Aralık 2025’te olacak (1,8 AB mesafeden).
NEREDEN GELDİ?
Hızı ve yörüngesi, 3I/ATLAS’ın Samanyolu Galaksisi’nin kalın disk adı verilen bölgesinden geldiğini gösteriyor. Bu bölge, yıldızların %10-15’ini içeriyor ve genelde yaşlı yıldızlardan oluşuyor. Dolayısıyla 3I/ATLAS’ın da milyarlarca yıl önce oluşmuş olması muhtemel.
Oxford Üniversitesi’nden astrofizikçi Chris Lintott, “Bu cisim galaksinin bugüne kadar yakından gözleyemediğimiz bir bölgesinden geliyor olabilir. Güneş Sistemi’nden daha yaşlı olma ihtimali oldukça yüksek” diyor.
YAŞI NE KADAR?
Hız analizlerine göre 3I/ATLAS, önceki iki yıldızlararası cisimden de daha yaşlı olabilir. Yapılan hesaplamalar, yaşının 3 ila 11 milyar yıl arasında olduğunu öne sürüyor. Güneş Sistemi 4,6 milyar yıl yaşında olduğu düşünülürse, bu kuyruklu yıldız evrenin erken dönemlerinden kalma olabilir.
GÖRÜNÜMÜ VE YAPISI
Henüz oldukça uzakta olan 3I/ATLAS’ın görüntüsü net değil, ancak yapılan ilk analizler çapının yaklaşık 10 kilometre olduğunu gösteriyor. Bu, 1I/‘Oumuamua (400 metre) ve 2I/Borisov (975 metre) ile kıyaslandığında çok daha büyük bir gök cismi olduğunu ortaya koyuyor.
Gemini North teleskobuyla çekilen görüntüler, kuyruklu yıldızın etrafında yoğun bir gaz ve tozdan oluşan "koma" adı verilen atmosfer benzeri bir yapı olduğunu gösterdi. Bu, yüzey altındaki buzların Güneş’e yaklaştıkça buharlaştığını (gaz çıkışı yaptığını) düşündürüyor.
Ancak bilim insanları, H₂O, CO veya CO₂ gibi gazların varlığı net olarak gözlemlenmeden, içerdiği buzların miktarı ve türü hakkında kesin konuşamıyor.
GELECEK GÖZLEMLER
Büyüklüğü ve yörüngesi sayesinde 3I/ATLAS, bilimsel açıdan oldukça değerli bir gözlem hedefi sunuyor. Daha önce yakından incelenememiş galaksi bölgelerinden bilgi sağlayabilir. Üstelik bu, yıldızlararası cisimlerin Güneş Sistemi’ni düşündüğümüzden daha sık ziyaret ettiğini de gösteriyor olabilir.
Bu da, ESA ve JAXA ortaklığındaki Comet Interceptor görevinin önemini artırıyor. 2029’da fırlatılması planlanan bu uzay aracı, kuyruklu yıldızlara yakın geçiş yaparak onları doğrudan incelemeyi hedefliyor.




