Hindistan'ın Ahmedabad kentinden İngiltere'nin Londra'ya gitmek üzere 12 Haziran'da kalkan Air India uçağı, kalkıştan kısa bir süre sonra çakılarak 260 kişiye mezar oldu.
The Guardian'da yer alan habere göre, uçaktaki 242 yolcu arasından sadece 1 kişinin kurtulduğu kazaya ilişkin ön rapor yayınlandı.
Raporda yer alan can alıcı gerçek, uçağın her iki motoruna giden yakıtın kalkıştan saniye sonra kesilmiş olduğunu ortaya çıkardı.
Hindistan Uçak Kazaları Araştırma Bürosu tarafından yayınlanan rapora göre, kalkıştan birkaç saniye sonra kokpitteki motorlara giden yakıtı kontrol eden iki anahtar da “kesme” konumuna getirildi. Yapılan bu hamle, motorların hepsinin durmasına neden oldu.
Air India uçağından kurtarılan veri ve ses kayıtlarından elde edilen bilgilerde, pilotlardan biri diğerine neden "kesme" uyguladığını sordu. Ancak diğer pilot böyle bir hamle yapmadığını söyledi.
Pilotlar arasındaki konuşmadan saniyeler sonra, uçak hızla düşmeye başladı ve kokpite acil durum mesajı gönderildi. Daha sonra uçak havaalanı sınırı dışındaki bir pansiyona çarptı ve pansiyondaki 19 kişinin ölümüne neden oldu.
Pilotlar arasında geçen diyalog, kazanın kasıtlı mı yoksa hata sonucu mu meydana geldiği tartışmalarını alevlendirdi.
Uçağın 15 bin 638 saat uçuş tecrübesi bulunan 56 yaşındaki kaptan pilotu Sumeet Sabharwal, Air India şirketinde eğitmen olarak görev yapıyordu. 32 yaşındaki yardımcı pilot Clive Kunder'ın ise, 3 bin 403 saatlik uçuş tecrübesi vardı.
Ses kayıtlarındaki pilot konuşmaları deşifre edildi ancak hangi pilotun ne söylediği açıklanmadı.
Uzmanlar, emniyet kilitleri nedeniyle yakıt kesme anahtarlarının kazara kapatılamayacağını belirtti. Ancak rapora göre, yakıt anahtarları birbiri ardında kapatıldı. Kazadan önceki süreçte anahtarlar çevrilerek devreye sokulsa da uçağın düşüşüne engel olamadı.
