Dopamin, insan beynindeki en çok araştırılan kimyasal habercilerden biri olmasına rağmen, nasıl bu kadar çok işlevi yönettiği hala tam olarak çözülebilmiş değil. Uzun yıllardır hakim olan görüş, dopaminin salındığında beynin içinde yavaşça yayıldığı ve geniş bir alanda bilgi ilettiği yönündeydi.

Ancak ABD'deki Colorado Üniversitesi ve Augusta Üniversitesi’nden araştırmacıların yaptığı yeni bir çalışma bu algıyı kökten değiştirebilir. Canlı fareler üzerinde özel bir mikroskopla yapılan deneylerde, dopaminin yalnızca komşu nöronlara, milisaniyeler içinde ulaşan kısa mesafeli “fısıltı benzeri” sinyallerle de iletişim kurabildiği gözlemlendi.

DSÖ, 2024'te 1,3 milyon kişinin AIDS hastalığına yakalandığını bildirdi
DSÖ, 2024'te 1,3 milyon kişinin AIDS hastalığına yakalandığını bildirdi
İçeriği Görüntüle

HIZLI VE YAVAŞ SİNYALLERİN DENGESİ

Beyindeki dopamin, vücutta dolaşan dopaminden farklı işlevlere sahip. Dolaşım sisteminde bağışıklık ve organ fonksiyonlarını düzenleyen dopamin, beyinde ise hareket, motivasyon, uyku, hafıza, duygu durumu gibi birçok davranışı etkiliyor.

Dopamin salan nöronların farklı ateşleme biçimleriyle çalıştığı biliniyor, ancak bu farklı sinyallerin ne anlama geldiği uzun süredir bilinmiyordu. Yeni bulgulara göre, dopaminin hem hızlı hem de yavaş sinyaller gönderebilmesi, bu çok yönlü etkilerin nasıl gerçekleştiğine dair önemli bir ipucu sunuyor.

STRİATUMDA YENİ KEŞİFLER

Araştırmanın odak noktası, beynin hareket ve ödül sistemiyle ilişkili olan bazal gangliyonun bir parçası olan striatum bölgesi. Bu bölge, dopamin üreten nöronlar açısından oldukça zengin ve Parkinson, şizofreni, bağımlılık ve dikkat eksikliği bozukluğu (DEHB) gibi hastalıklarla ilişkilendiriliyor.

Colorado Üniversitesi’nden Farmakolog Christopher Ford, “Beyindeki dopamin iletiminin beklediğimizden çok daha karmaşık olduğunu bulduk,” diyerek, dopaminin çeşitli davranışları nasıl aynı anda kontrol edebildiğine dair yeni bir çerçeve sunduklarını belirtti.

YENİ TEDAVİLERİN ANAHTARI OLABİLİR

Parkinson hastalığında, striatuma bağlanan dopamin nöronlarının zamanla yok olması bu hastalığın temel nedenlerinden biri olarak kabul ediliyor. Ford, dopaminin bu bölgede nasıl çalıştığını daha iyi anlamanın, Parkinson ve benzeri hastalıkların tedavisinde çığır açabileceğini vurguluyor.

“Dopaminin bu farklı sinyal yollarının Parkinson, şizofreni ya da bağımlılık gibi hastalıklarda nasıl bozulduğunu anlamaya henüz yeni başlıyoruz,” diyen Ford, bu alanda daha çok çalışmaya ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Muhabir: Berfin Bitirim