Gâvurdan kastın gayrimüslim olmadığını izah etmeye gerek yok; ama hatırlatmaya gerek olabilir. Gâvurlar yani ayrılmış olanlar (insanlıktan), fenalıkta ittifak etmiş olanlar Rakka’da yine bir fenalık peşindeler. Geçtiğimiz günlerde “Teröristlerin nöbet değişimi” olarak duyurduğumuz bu Rakka Operasyonu’nda gâvur ne yapmaya çalışıyor? 2003 yılında Irak’ta ne yaptılarsa harfiyen aynısını yapıyorlar, yapacaklar. DAEŞ denilen terör örgütüne peşkeş çektikleri Rakka’ya, PKK teröristlerini gönderiyorlar. Rusya’nın da en üst düzeyden resmi olarak açıkladığı gibi teröristler aralarında anlaşmışlar nöbet değişimi yapacaklar. PKK oraya varınca tamamı Arap olan bölgede önce tapu ve nüfus dairelerini yakacaklar. Aynı 2003’te ABD’nin Irak’ta yaptığı gibi… Sonra suni nüfus transferi ve kâğıt üzerinde şişirmeler yapacaklar. Aynı 2003’te ABD’nin Irak’ta yaptığı gibi… Daha sonra “Dünyayı DAEŞ’ten kurtardı” diye şeytani bir palavrayla anne karnındaki bebekleri bile öldüren kahpe barbarları meşrulaştırıp alan tanımı yaptıracaklar. Daha sonra bu alan tanımına diplomatik destek verip İsrail’in müdahil olmasını sağlayacaklar. Uzun vadede Büyük İsrail için ilk adımlar olarak kabul edilecek bu hareket, kısa vadede Türkiye’nin kulağını çekmek için hazır bekleyen kurumsal bir terör organizasyonu olarak dibimizde bekletilecek. Çok büyük dert mi; o kadar da büyük dert değil. Sırası gelince kafaları ezilip leşleri kenara atılır. Aralarında varsa ABD askeri olan terörist onlara da “Pardon” denilir konu kapanır gider. Asıl dert, bu emperyalist barbarlığı mücadele diye anlatan içimizdeki kiralık teröristler. Bunlar kendini aydın, muhalif, gazeteci, akademisyen diye yutturuyor millete. Amerikan emperyalizminin propagandası için kendilerinin infaz ettikleri çocuklara “Yıldız” diyorlar. Çocuk kanlarını sürünerek devrimcilik oynuyorlar. Asıl dert, bu içimdeki vampir hayranı melez köleler. Ne emperyalist sahipleri gibi saf kan vampirler ne de bizim gibi saf kan insan. Düşmandan daha tehlikeli olmalarının sebebi, gâvurun gözüne girebilmek için kendi çocuklarını kesecek kadar çaresiz olmaları…