Paleontoloji dünyası, bugüne kadar benzeri görülmemiş bir keşifle çalkalanıyor. 183 milyon yıl öncesine ait, dev deniz sürüngeni Temnodontosaurus'a ait bir ön yüzgeç fosili, içinde yumuşak dokularla birlikte bulundu. Bu, dev ichthyosaur türlerinde ilk kez yumuşak dokunun korunmuş haliyle keşfedilmesi anlamına geliyor.
Fosil, Almanya'da bir koleksiyoncu olan Georg’un mutfak masasında tesadüfen keşfedildi. Fosili ilk gören uzmanlardan biri olan paleontolog Dr. Dean Lomax, yaşadığı şaşkınlığı şöyle anlatıyor:
“Fosili görünce bir süre konuşamadım. Benim gibi bir fosil tutkunu için bu çok şey ifade eder. Derisi, çizgili deseni, kanat benzeri yapısı ve daha önce hiçbir hayvanda görülmemiş olan ‘chondroderm’ adlı kıkırdak yapılar, bu türü baştan tanımlamamıza yol açıyor.”
CHONDRODERMLER: SESSİZ AVCININ SIRRI
Keşfedilen fosil, 1 metre uzunluğunda bir ön yüzgeç ve bu yüzgeçte yer alan testere dişi benzeri kenarlar, kıkırdak benzeri “chondroderm”lerle güçlendirilmiş. Bu yapılar daha önce hiçbir canlıda gözlemlenmemişti.
Bilim insanlarına göre bu yapı, hidroakustik avantajlar sağlıyor olabilir. Yani Temnodontosaurus, suyu neredeyse hiç dalgalandırmadan sessizce hareket edebiliyor, böylece avına sürpriz bir saldırı yapabiliyordu. Zaten bu türün dev gözleri, düşük ışıklı sularda mükemmel bir avcı olduğunu kanıtlıyordu.
SADECE BU TÜRDE Mİ VARDI?
Dr. Lomax, bu fosilin daha birçok sorunun da kapısını aralayabileceğini belirtiyor:
“Bu yapılar yalnızca Temnodontosaurus’a mı özgü? Diğer ichthyosaur türlerinde ya da farklı antik deniz sürüngenlerinde de olabilir mi? Belki de daha eski türlerde de vardı ama bugüne kadar hiç rastlanmadı.”
Bu yeni yapılar, sadece avlanma yöntemlerini değil, aynı zamanda ichthyosaur’ların kökenlerini de açıklamaya yardımcı olabilir. Fosil kayıtlarında hâlâ gizemini koruyan ichthyosaur evriminde ilkel kökenlere dair yeni ipuçları sunabilir.
PALEONTOLOJİ TARİHİNDE DÖNÜM NOKTASI
İlk kez 200 yıl önce keşfedilen bu deniz sürüngeni grubu, bu yeni fosil sayesinde yeniden yorumlanıyor. Dr. Lomax’ın ifadesiyle:
“10 yaşındaki ‘Dino Dean’ için bir hayalden fazlası olmayan bu keşif, bugün paleontoloji biliminin gidişatını değiştirebilir.”




