İftitah Tekbiri namazın farzlarından; sıhhati için gerekli olan rükünlerden biridir. Bilindiği üzere namazın sıhati için gereken farzlar 12‘dir. Bunlardan 6 tanesi namazın dışında, (namaza hazırlık aşamasında) yerine getirilmesi gereken kurallardır ki bunlara namazın şartları denir. 6 tanesi ise namazın içinde, (namaza başlanıp bitirilinceye kadar) yerine getirilmesi gereken farzlardır ki bunlara da namazın rükünleri denilmektedir.

Namazın şartları yani dışındaki farzları şunlardır; 1)Hadesten taharet, 2)Necasetten taharet, 3)Setr-i Avret, 4)İstikbâl-i Kıble, 5)Vakit, 6)Niyet.

Namazın rükünleri yani içindeki farzları ise şöyle sıralanır; 1)İftitah Tekbiri, 2)Kıyam, 3)Kırâet, 4)Rukû, 5)Secde, 6)Kade-i Ahîre.

Peki, İftitah Tekbiri nasıl alınır? İftitah Tekbiri’nin anlamı, hikmet ve faziletleri… Diriliş Postası olarak hazırladığımız yazıda; Namazın başlangıcında yapılması farz olan ve terk edildiği takdirde namazın sahih olmadığı bir rükün olan İftitah Tekbiri hakkında bilinmesi gereken detayları okuyabilirsiniz.

İftitah Tekbiri’nin anlamı, hikmet ve faziletleri

İftitah Tekbiri’nin anlamı nedir; ‘İftitah’ kelimesi Arapça’da ‘Feth’ kökeninden gelip açma-açılma-başlama anlamlarını ifade eder. ‘Tekbir’ ise Allâhu Teâlâ’nın yüceliğini, Zâtı-Sıfâtı-Esmâs-Ef’âliyle her şeyden üstün olduğunu kabûl ve ikrâr etmek; yüceltmek yani yüceliğini tasdîk ve ikrâr demektir. Namaza başlarken ‘Allâhu Ekber’ diyerek başlamaya da ‘İftitah Tekbiri’ yani namazın açılış tekbiri denilmektedir.

İftitah Tekbiri’ne, namaz dışında yapılan fiilleri namaz içerisinde yapmayı haram kıldığından dolayı ‘Tahrîme’ de denilmektdir.

İftitah Tekbiri nasıl alınır?

İftitah Tekbiri nasıl alınır; Namaza İftitah Tekbiri ile başlamak farz, tekbir sırasında elleri kaldırmak sünnettir.

İftitah Tekbiri alınırken Hanefi mezhebine göre erkekler ellerinin baş parmağını kulak yumuşağı hizasına kadar kaldırır. Kadınlar ise parmak uçları omuz hizasına gelecek şekilde kaldırırlar.

Hem erkeklerde hem de kadınlarda avuç içleri kıbleye bakmalıdır. Parmaklar da yine içi kıbleye yönelik olmak kaydıyla rahat bir şekilde bırakılır. Erkekler parmaklarını açık tutarlar ancak hanımlar parmak aralarını erkeklere göre daha kapalı tutar.

Tadili erkâna uygun İftitah Tekbiri nasıl alınmalıdır?

Önemli bir husus da şudur ki; namaz içerisinde tadili erkâna riâyet etmek namazın sıhhati açısından büyük önem taşımaktadır. Yani namazda yapılan her hareket, okunan her dua ve sure tam olarak yerli yerinde yapılmalıdır. O halde İftitah Tekbiri’ni tadili erkan açısından da izah edecek olursak; Kıbleye dönük ve eller iki yana salınmış halde iken ‘Allâh’ Lafza-i Celâli söylenmeye başlanır, Allaahu’ şeklinde uzatılarak söylenir ve eller erkeklerde kulak hizasına, kadınlarda da omuz hizasına geldiği an ‘Ekber’ lafzı da söylenerek bitirilmiş olur. Yani önce eller kaldırılıp sonra Tekbir söylemek tadili erkâna, namazın âdâbına uygun değildir.

Tekbir nasıl söylenir?

Allâhu Ekber! ; Her ne zaman olursa olsun Tekbir getirilirken, ‘Aaallâhu’, ‘Ekbeer’ veya ‘Ekbaar’ şeklinde uzatmamaya dikkat etmelidir. Zira anlam tamamıyla değiştiğinden, eğer namaza girişte bu şekilde telaffuz edilirse namaza başlanılmış olmaz. Yalnızca ‘Allaahu’ kelimesindeki lâm harfi uzatılarak okunabilir.

İftitah Tekbiri’nde elleri kaldırmanın hikmeti nedir?

İftitah Tekbiri’nde ellerine kaldırılarak avuç içlerinin kıbleye yönelmesinin hikmetlerinden biri şudur ki; Ellerin dış tarafı dünyayı temsil eder. İç tarfı ise kalbi temsil etmektedir. Kişi İftitah Tekbiri alarak Allâhu teâlânın huzûrunda namaza başlarken dünyayı, mâsivâllâhı [Allâh’tan gayrı her şey]tamamen arkaya atarak tüm benliğiyle Cenâb-ı Hakk’a yöneldiğini hâl diliyle ifade etmiş olur. Dolayısıyla kişi, hâlen kâil olduğu bu mefhûmun zihnen ve kalben de bilincinde olmalı, namazını elinden geldiğince huzûr ve huşû içerisinde eda etmeye gayret etmelidir.

Cemaatle namazda İftitah Tekbiri’ne yetişmenin fazileti hakkında

Bir gün, Rasûlullah Aleyhi’s-Salâtü ve’s-Selâm Efendimiz sabâh namazını kılarken, bir kimse iftitah tekbirine yetişemedi. Buna çok üzülen sahâbî bir köle azat etti. Ardından da Resûlullaha (s.a.v.) Efendimiz’e gelip sordu:

‘-Yâ Resûlallah! Ben bugün, iftitah tekbirine yetişemedim. Bir köle azat ettim. Acaba iftitah tekbirinin sevâbına nâil olabildim mi?’

Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, orada bulunan Ebû Bekr-i Sıddîk Radıyallâhu Anh Efendimiz’e hitâben, ‘Yâ Ebâ Bekir! Sen ne dersin, bu iftitah tekbiri hakkında?’ diye sordu. Ebû Bekr-i Sıddîk (r.a.) Efendimiz ise dedi ki:

‘-Yâ Rasûlallah! Kırk deveye mâlik olsam, kırkının da yükü cevâhir olsa, cümlesini fakirlere tasadduk etsem, yine imam ile beraber alınan iftitah tekbirinin sevabına nâil olamam.’

Sonra Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz Hazreti Ömer Radıyallâhu Anh Efendimiz’e hitâben, ‘Yâ Ömer! Sen ne dersin, bu iftitah tekbiri hakkında?’ diye sordu. Hazret-i Ömer (r.a.),

‘-Yâ Resûlallah! Mekke ve Medîne arası dolu devem olsa ve bunların yükleri cevâhir olsa, cümlesini fakirlere tasadduk etsem, yine imâm ile beraber alınan iftitah tekbirinin sevabına nâil olamam.’ dedi.

Ardından Rasûlullah efendimiz orada bulunan Osman Radıyallâhu Anh Efendimiz’e hitâben, ‘Yâ Osman sen ne dersin, bu iftitah tekbiri hakkında?’ diye sordu. Hazret-i Osman (r.a.) Efendimiz de;

‘-Yâ Resûlallah! Gece iki rekat namaz kılsam, her birinde, Kur’ân-ı Azîm-üş-şânı hatmeylesem, yine imam ile beraber alınan iftitah tekbirinin sevabına nâil olamam.’ dedi.

Sonra Peygamberimiz aleyhissalâtü vesselâm Hazreti Ali Radıyallâhu Anh Efendimiz’e hitâben, ‘Yâ Alî! Sen ne dersin, bu iftitah tekbiri hakkında?’ buyurdu. Hazret-i Alî (r.a.) Efendimiz de,

‘-Yâ Resûlallah! Batı ile doğu arası küffar ile dolu olsa, Rabbim bana kuvvet verse, cümlesini kırıp öldürsem, yine imam ile alınan iftitah tekbirinin sevâbına nâil olamam’. cevabını verdi.

Bu konuşmaların ardından iki cihân serveri mübârek Rasûlullâh Efendimiz Aleyhissalâtü ve’s-Selâm Hazretleri buyurdular ki;

‘-Ey benim ümmet ve Eshâbım! Yedi kat yerler ve yedi kat gökler kâğıt olsa ve deryalar mürekkep olsa ve bütün ağaçlar kalem olsa ve bütün melekler kâtip olsalar ve kıyâmete kadar yazsalar, yine imam ile alınan iftitah tekbirinin sevabını yazamazlar!..

Muhabir: Haber Merkezi