Önceki gün Sudan’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştiren Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Daglu “Hımeyditi” ile görüştü.

Hartum’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda samimi bir havada gerçekleşen görüşmelerin görüntüleri medyaya yansıdı.

Sudan ve Türkiye ilişkileri henüz Nisan 2019’da darbeyle görevinden uzaklaştırılan Ömer el-Beşir dönemindeki seviyeye gelmiş değil.

Ömer el-Beşir’in devrilmesinin ardından Ankara’nın darbecilere karşı agresif bir tavır ortaya koymaması ve daha ihtiyatlı bir politika takip etmesi Türkiye-Sudan ilişkilerinin çok büyük yaralar almamasını sağladı.

Darbe sonrasının tartışmalı ismi Hımeyditi, Mayıs 2021’de Türkiye’yi ziyaret etti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte Ayasofya’da İTO Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesi Hafızları İcazet Töreni’ne katıldı.

Önceki gün MİT Başkanı ile görüşen ve Fidan’ın ziyaretinden memnuniyet duyduğunu belirten Hımeyditi, Sudan ile Türkiye arasındaki tarihi ilişkilerin derinliğine dikkat çekti ve ilişkilerin iki ülke halklarının ortak çıkarlarına hizmet edecek şekilde her alanda güçlendirilmesi ve geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

Ankara, Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı’nın bu temennisinin gerçekleşmesi için ne gerekiyorsa yapmaya hazır.

İki ülke arasındaki ilişkilerin arzu edilen düzeye gelebilmesi için Hartum’un da adım atması ve üzerine düşeni yapması gerekiyor.

Ancak bu sayede Sevakin Adası gibi projeler darbe sonrası konulan buzdolabından çıkarılıp hayata geçirilebilir ve tarım alanındaki iş birliği daha hızlı ve sağlıklı ilerleyebilir.

Türkiye, Sudan’da istikrarı sağlamaya yönelik çabaları ve dolayısıyla geçen yıl 5 Aralık’ta askerî ile sivil gruplar arasında imzalanan anlaşmayı destekliyor.

Orgeneral Abdülfettah el-Burhan, “çerçeve anlaşması” sonrası yaptığı açıklamada, askerin siyaset arenasından çekilmeye kararlı olduğunu öne sürdü ve silahlı kuvvetlerin seçimlerle gelen sivil otoriteye tabi olacağına inandıklarını söyledi.

Ancak bugüne kadar yaşanan tüm gelişmeler Ömer el-Beşir’i görevden uzaklaştıran Sudan ordusunun sivillere güvenmediğini ve ülke yönetimini sivillere bırakmamakta kararlı olduğunu gösteriyor.

Sivillerle yapılan anlaşmalar ve kurulan hükümetler ile yönetimin sivillere bırakılacağı yönündeki açıklamalar içeriden ve dışarıdan gelen baskıları hafifletmek için başvurulan manevralardan başka bir şey değil.

Abdülfettah el-Burhan, bir yandan silahlı kuvvetlerin seçilmiş sivil otoriteye tabi olacağını söylerken diğer yandan siyasi partilere ordu hakkında konuşmamaları için gözdağı verdi.

“Müslüman Kardeşler ve solculardan arındırılmış ve demokratik dönüşümü destekleyen silahlı kuvvetler istiyoruz” dedi.

Yani generallerin sözünden çıkmayan, renksiz ve kokusuz apolitik bir sivil hükümet istiyor.

Bütün bu açıklamaların ve Ömer El-Beşir’in görevinden uzaklaştırılmasından bu yana yaşananların anlamı şu:

Sudan ordusu, ülkeyi perde gerisinden yönetebileceği sivil görünümlü bir vesayet sistemi kurmaya çalışıyor.

Dolayısıyla bir hayli meşgul ve ülkedeki bu hengâme arasında Ankara-Hartum ilişkileri ne kadar gelişebilirse artık o kadar gelişecek.