FETÖ; ilişki ağları bakımından sofistike, kripto üyeleri bakımından hala kötü sürprizleri olabilecek potansiyeldeki çok kanlı bir terör örgütüdür.

On yıllarca bir sivil toplum örgütü ve dini bir grup kılığı altında işlerini yürütürken, yetiştirdiği insanları devletin önemli kademelerine yerleştirdi.

İnsanlardan kurban parası toplayıp, yurt dışında bu paralarla kiliselere şirin görünmek için bağışlarda bulunan, “başörtüsü teferruattır” diyerek kadın bağlılarının başını açtıran, elinin altındaki gözü bağlı kişilere içki ve zinanın gerektiğinde “görev” için mübah olabileceğini aktaran, devletini, dinini ve imanını ABD’ye satan lanetli bir yapıdan bahsediyoruz.

Öyle bir yapı ki; 15 Temmuz’da millete, lidere, meclise ve devlete silah doğrulttu. 251 şehidimiz, 2196 gazimiz var.

Terör örgütünün amacı; sadece bir darbe değildi. Hedef çok daha büyüktü. Türkiye’yi bölmek, iç savaş çıkartmak, işgale açık hale getirmekti. Yani ana hedef; hem Türkiye’yi ortadan kaldırmak hem de İslam ümmetini bir daha ayağa kalkmayacak şekilde yaralamaktı. Malum İstanbul-Marmara, Akdeniz-Ege, Güneydoğu-Doğu bölgelerimizin her bir parçasında gözü olan gavurlar çokça mevcut. Akif’in dediği gibi; “kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela” …

FETÖ İLE MÜCADELENİN NERESİNDEYİZ?

Bu denli pislik bir yapıdan bahsederken FETÖ ile mücadeleye dair pozitif yorumlar yapabiliyor oluşumuz, bizleri sevindiriyor.

FETÖ ile mücadelede yargı süreçlerinde insan üstü bir sabırla yürütülen mahkemeler hukuk tarihimize, bir başarı olarak geçmiştir. İnsan hakları ve zanlıların kendini savunma hakkı noktasında özgürlük alanı oldukça geniş bir ortam sağlandı. Çoğu neticelenen FETÖ davaları halkın beklentilerini karşıladı.

Bürokrasi ve devlet dairelerinde yer alan pek çok FETÖcü görevden atıldı. Hatalar olmuş olabilir. Böyle olduğunu düşünenler için de yargı yolu açık bırakıldı. Burada bir şerh düşmek gerekir. Hala görevde olan FETÖcü de olabilir. ‘Kripto FETÖcüler’ gerçeği bir realite olarak önümüzde. Geçtiğimiz haftalarda Bakan Varank’a “soru” yönelten şahıs, bunun bir örneği idi.

FETÖ ile mücadelenin yurt dışı ayağı oldukça çetin geçmekte. Bu konuda emek veren tüm görevlilerimizi yürekten kutluyorum. İşleri gerçekten çok zor.

Mücadelenin aktif bir alanı ise ülke siyasetine malzeme olarak giren dezenformasyon içerikleri ve medya ürünleridir. Bu konuda FETÖ’ye alan açan muhalif siyasetçiler ve medya yapılanmaları ciddi anlamda büyük vebale ortak olmaktadırlar. Muhalefet bu şekilde olmaz. Muhalefet eğer iktidar karşıtlığını retoriğe dönüştürmek için veya eylemsel çalışma yapmak için bu kirli örgüte ihtiyaç duyuyorsa ve öz kaynaklarıyla bu birikimi ortaya koyamıyorsa gerçekten çok yazık. Yaralayıcı olan; muhalefetin bu dezenformasyona teşne olması, bunun aracı olması ve bu süreçte bir piyona dönüşmesi. Siyasetin bu derece acıklı hale düşmesi bir vatandaş olarak beni kahrediyor. Bu noktada sormak gerekiyor. Muhalefetin diline pelesenk edilen dezenformasyon ve yalan içeriklerinin asıl üreticisi kim? Sadece FETÖ mü? Akıl; FETÖ’nün de dayandığı “big brother”da mı?

15 TEMMUZ’UN AREFESİNDE

Ülkem adına güncel mutlu haberlerimiz var.

FETÖ ile mücadeleye dair; 15 Temmuz’un arefesinde güzel haberler MİT’ten geliyor.

MİT’in son dönem etkinlik alanı öyle genişledi ki, Türkiye’nin altını oyan ülke ve millet düşmanlarını bir bir paketleyip getiriyor.

FETÖ ile birlikte PKK ve DEAŞ ile mücadeleye dair son gelişmeleri sıralayalım. Bakalım MİT neler yapmış?

FETÖ elebaşının yeğeni Selahaddin Gülen yakalandı.

FETÖ’nün Orta Asya Genel Sorumlusu Orhan İnandı ülkeye getirildi.

İzmir’deki FETÖ operasyonu kapsamında firari Munise Gülen yakalandı.

"Terörden arananlar" listesinde kırmızı kategoride yer alan ve kırmızı bültenle aranan PKK'lı Ulaş Doğan etkisiz hale getirildi.

Sözde PKK’lı üst düzeyler, Süleymaniye’de güvenli bölgelere kaçmak istedi fakat MİT operasyon yaparak bunu engelledi.

MİT'in nokta operasyonu ile KCK'nın sözde Mahmur sorumlusu etkisiz hale getirildi.

Kırmızı kategoride aranan DEAŞ’ın sözde "Türkiye sorumlusu" Kasım Güler, MİT’in Suriye’deki operasyonuyla yakalanarak Türkiye’ye getirildi.

Gördüğünüz gibi liste uzayıp gidiyor.

Şu husus önemli; Derdest edilip getirilen FETÖcüler bülbül gibi konuşturuluyor. Çeşitli illerde ise operasyonlar sürüyor.

Bu anlamda devletimizin tüm kurumlarına başarılar diliyorum ve halkımızı her türlü sahtekarlara karşı uyanık olmaya davet ediyorum.