Bugünlerde İstanbul’da farklı bir heyecan yaşanıyor. Türk dünyasından çok sayıda sinemacı ve kültür adamı İstanbul’da bir araya geldi. Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği, Uluslararası Sinema Derneği’nin organizasyonuyla büyük bir heyecan dalgası oluşturdu.

Kültürler arasında köprüler kurulmuşsa siyasi ve ekonomik ilişkiler kopsa bile kültürel etkiler kalıcılığını yüzyıllarca sürdürür. Türk cumhuriyetlerinin vatandaşları buluştuğunda söz döner dolaşır “dilimiz-dinimiz” konusuna gelir. Fakat bu birliğin pekişmesi için hızlı adımlar atılmaz, genellikle serinkanlı ve gevşek hareket edilirdi.

Son yıllarda iki önemli gelişme ilişkileri hızlandırdı. Birincisi, Türk dizileri dünyada olduğu gibi Türk dünyasında da büyük ilgi gördü. İkinci heyecan dalgası ise Azerbaycan’ın Karabağ’da kazandığı zafer oldu. Türkiye’nin Azerbaycan’a açık desteği Türk ve İslâm dünyasında coşkuyla karşılandı. Türk Keneşi tarafından organize edilen Türk Dünyası Liderleri Toplantısı da İstanbul’da yapılacak. Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nin de aynı zamanda yapılması manidar oldu.

Festivalin ilkinin yapılıyor olmasına rağmen bu kadar başarılı geçmesinin arkasında canla başla çalışan bir ismi anmak isterim. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan bu işe inandı ve başarı için olağanüstü gayret gösterdi. Misbah Bey festival için hemen hemen bütün Türk devletlerini dolaşarak oralardaki kültür- sanat adamlarının katılmaları için çalışmalar yaptı. Azerbaycan’daki yoğun çalışmalarına ben de şahit oldum. Kültür Bakanı ve sinema sanatçılarıyla ayrı ayrı toplantılar yaparak onların İstanbul’a gelmesi için çaba sarf etti. Programlara bakınca bu çabaların boşa gitmediğini gördük.

Korkut Ata Türk Dünyası Festivali’nde 13 ülkeden 42 film gösterime girdi. Atlas Sineması, Emek Sineması, Tarık Zafer Kültür Merkezi ve İstanbul Üniversitesi Cep Sineması’nda Türk dünyasının filmleri ücretsiz olarak seyircilerle buluşuyor. Festivalin Sanat Yönetmeni İhsan Kabil’in film seçkisinin oluşmasında büyük emeği olduğunu yakından biliyorum. Uluslararası Sinema Derneği Başkanı Nazif Tunç ta her şeyin yolunda gitmesi için büyük çaba gösterdi. İşin arkasında çok sayıda kahraman var saymakla bitmez.

Festivalin açılış filmi 2019 Kazakistan yapımı Tomris’ti. İlk gösterime filmin yönetmeni Akan Satayev ve başrol oyuncusu Almira Tursin’de katıldı. Milattan önce 6. yüzyılda yaşamış bir Türk melikesinin hayatını anlatan filmden uzak geçmişimizi öğrenme imkânı bulduk. Kazaklar çok başarılı bir iş çıkarmışlar. Kalabalık figüranlı görkemli sahneler seyrettik. 2 saat 36 dakika süren filmin yaklaşık 2 saati savaş sahneleriyle geçti. Bu kadar yoğun bir şiddeti doğru bulmadığımı söylemek isterim. Batılıların bizi “barbar Tatarlar” diye çağırmasını haklı çıkaracak işler yapmamalıyız.  Festival gösterim listesinde oldukça başarılı, duygu yüklü filmler de var. Daha nice Korkut Ata Film Festivalleri’ne…