KONDA Araştırma Şirketi geçtiğimiz günlerde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yaşam tarzına dair kapsamlı bir araştırma yayınladı.

Dikkatinizi özellikle anketin şu önemli sorularına verilen yanıtlara çekmek istiyorum…

Vatandaşına yaşam tarzına dair sorulan soruya 100 vatandaştan 31'i modern, 45'i geleneksel muhafazakâr, 24'ü dindar muhafazakâr cevabı vermiş.

Vatandaşın %92'si Müslüman olduğunu beyan etmiş, %7 Ateist/inançsız olduğunu beyan etmiş.

Vatandaşın %60'ı dindar olduğunu belirtmiş.

Vatandaşının %33'ü inançlı olduğunu ama çok dindar olmadığını ifade etmiş.

Yüz kadından 59'u tesettürlü.

Düzenli namaz kılanların sayısı %44, zaman zaman kılanların sayısı %32.

Ramazan orucunu tutanların sayısı %67.

Yüz vatandaşın 72'si alkol kullanmıyor.

Bu rakamları incelediğinizde, ülkemizde yaşayan insanların kahir ekseriyetinin muhafazakâr Müslüman olduğunu görüyoruz, anketi yapan şirketin sol eğilimli olduğunu da belirteyim ki aklınızda herhangi bir manipülasyon ihtimaline dair soru kalmasın, bu rakamların eksiği vardır fazlası yoktur.

Twitter'da önüne gelen her cemaati, tarikatı, hocayı, İslami yapıyı linç etmeye çalışan, ağızlarından köpükler saça saça her hafta kudurmuşçasına kendisine yeni bir hedef seçen, sıklıkla #Diyanetkapatılsın gibi hashtag’lerle gündem oluşturmaya çalışan, nerede İslam’a ve mukaddesata bir hakaret veya taarruz varsa yanı başında bitip savunan, nerede bir ayet veya hadis varsa ti'ye almaya çalışan sefil bir güruh var...

Öyle fütursuzca ve kalabalık bir şekilde saldırıyorlar ki, gören bu ülkede hiç Müslüman kalmamış, bu ülkenin tamamı İslam’la kavgalı zanneder.

Bu manzaranın sebebini yine KONDA'nın anketinde buluyoruz.

Türkiye'de yüz kişiden sadece ve sadece 27'si Twitter kullanıyor. Benim gözlemlediğim kadarıyla o 27 kullanıcının ancak 5'i muhafazakâr sayılır.

Ülkede azgın azınlık durumunda olanlar, Twitter'da azgın çoğunluk olarak karşımıza çıkıyor. E n’olacak, muhafazakâr kesim Instagram ve Facebook'ta takılıyor, seküler kesim de Twitter'da takılsın diyebilirsiniz.

Olmaz efendim, çünkü Twitter gündem belirliyor, siyaset Twitter'da şekilleniyor, TV'lerde konuşan konuşmacılar Twitter'da analiz ediliyor, politika gündemini Twitter'a göre belirliyor.

Ne yapmalı?

Twitter hesabı açmalıyız, o mecrada hakkı savunanlara omuz vermeliyiz, dava arkadaşlarımızı bu azgın azınlığa ezdirmemeliyiz. Seçime bir yıl kala, karşımızdakilerin algı oyunlarını, manipülasyonlarını, yalan ve iftiralarını varlığımızla kırmalıyız. Çevremize de orada varlık göstermemizin zorunluluğunu anlatmalıyız.