Sosyal medyadan beni takip edenler bilirler, Allah nasip etti Mali’de babamın vasiyetiyle bir yetimhane çalışması yapıyorum. Bu coğrafyaya geldiğim günden beri şahit olduğum, oturup bir köşede hıçkırarak ağlatan, geceleri beni uyutmayan onlarca olay anlatabilirim sizlere…

Mali’ye gelip yetimhaneyi açma çalışmalarına başladığım günden beri duyduğum ve şahit olduğum olaylar insanın kalbini donduracak cinsten.  
Burada açlığın, yokluğun, sefaletin içinde çırpınan hayatları ve ölümleri yakinen gördüm.

Malum Rusya’nın Ukrayna’ya açmış olduğu savaş gündemimize oturmuş durumda. Tüm dünya basınında Ukrayna’dan yaralı çocuk ve kadınların olduğu resimler paylaşılıyor. Bu resimleri gördüğümde benim de içim acıyor. Ölenin, yaralananın masum çocuk, kadın veya yaşlı olması insan olanın vicdanını zaten sızlatır.

Bizim inancımızda masum olanın dini, milliyeti sorulmaz ayırt edilmez.

Daha birkaç gün önce Fransa bir düğün cemiyetini vurdu ve 170 Malili insan öldü. Bu olay basında birkaç satırla geçiştirildi gitti. “Fransa Mali'de teröristlere hava saldırısı düzenledi” şeklinde başka bir bahaneyle üstü örtüldü.

Belli ki ölen insanlar sarı saçlı mavi gözlü olmadığı için Batı’nın gözünde hiçbir değerleri yoktu.

Mali’de son 9 yıldır Batı’nın vermiş olduğu silahlarla Batı’nın eğitip donatmış olduğu terörist örgütler Mali’nin maden sahalarında sağ insan bırakmadı. Mali’nin kuzeyinde milyonlarca insanın göç etmesine sebep oldu. Bu insanlar çöplüklerde yaşıyor savaşta ölmese zaten açlıktan ölüyorlar.

Batı’nın yürütmüş olduğu Afrika’daki onlarca savaşta her gün aynı anda yüzlerce insan ölüyor, bunun adı açıkça katliamdır. Bu ölümler Batı’nın umurunda değil.

Mali’de binlerce çocuk katledildi. Bir tanesinin resmi dünya basınında ajanslara düşmedi.

“Batı’nın ikiyüzlü sözde vicdanı” bu çocukları neden görmedi?

Hatırlayın; Bağdat’ın bombalanma görüntülerini canlı yayında izledik. Bağdat’ın gecesini gündüze çeviren o bombalarıyla övünerek “Mother of all bombs” bütün bombaların annesi dedi Batılı basın. Bombalara isim verdiler “moab” dediler. Bizimle dalga geçer gibi canlı yayında öldürülen Müslümanları seyrettirdiler bize.

Batılılarsa, ellerine mısırlarını alıp sinema filmi izler gibi Alem-i İslam’ın en güzide şehirlerinden biri olan Bağdat’ın viran edilişini, oradaki insanların katledilişini izlediler.

Gazze bombalandığında İsrailliler çocuklarını alıp Gazze tepelerine çıkarak piknik yaptılar. Gazze’nin bombalanışını seyrettiler.
Günlerdir Batı medyasında onlarca yayın yapan gazetecileri izliyoruz. Kurulan cümlelerden ikiyüzlülüklerini anlamamak mümkün değil!
“Öldürülen insanlar sanki Irak veya Afganistan’daymış gibi füzelerle vuruluyor…”

“Benim için çok duygusal çünkü görüyorum ki sarı saçlı, mavi gözlü Avrupalı insanlar ve çocuklar her gün Putin’in attırdığı füzelerle öldürülüyorlar…”

Bu ölümler Irak’ta, Afganistan’da olunca normal öyle mi? Siyah tenli, çekik gözlü, Asyalı, Müslüman olunca normal öyle mi? Fakat sarı saçlı, mavi gözlü ve Avrupalı olunca normal değil öyle mi?..

Batılının gözünde Müslüman’a tüm zulüm, eziyet hak mıdır ki, gözü yaşarmadan vicdanı sızlamadan izledi Batılılar bunca masum Müslümanın ölümünü?

Batılılara soruyorum “Sizin için kaç Müslümanın kanı bir Ukraynalı eder?”

Bir çocuğun burnu kanamış diye duygusal anlar yaşıyorsunuz ekran karşısında, “Bu nasıl olur” diye feryat figandasınız.

Binlerce Müslüman çocuk katlediyor, tacize uğruyor, eziyet ediliyor. Ölen Müslüman olduğunda Batı ekranlarında bu tür “vicdanlı duygusal” konuşmaları ve yorumların Müslüman bir çocuk için yapıldığını kaç defa gördünüz?

Batı’nın bu “ikiyüzlülüğü”nde koskoca bir coğrafya kana bulandı. Yemen, Halep, Libya, Sudan, Mali; Afrika’nın neredeyse tamamı… Bu coğrafyada kanamayan bir tane yaramız kalmamış kimsenin umurunda değil. Ölen Müslüman olduğunda Batılının ne vicdanı var ne merhameti bu böyle bilinsin anlaşılsın artık.

Yine söylüyorum, ölen, yaralanan, çocuk, kadın, yaşlı fark etmez, masum olması sadece bir Müslüman olarak değil insan olarak benim ve tüm İslam âleminin vicdanımı sızlatır.

Masum olanın dini, milliyeti sorulmaz bizim inancımızda bunu bilsin “Batılı sözde vicdan sahipleri” ve ikiyüzlü vicdanlarıyla bu “merhametli medeniyet” oyununu oynamaya devam etsinler…

Onların bir planlar varsa elbet Allah’ın da (cc) bir planı vardır.