On Beş Temmuz gecesi neler mi kazandık?…
Artık Çanakkale destanının yanına yazacağımız bir ruh kazandık…
Allah isterse filleri yenebileceğimize olan inancımızı kazandık…
Allah dilerse bütün düşmanlarımızı yerle yeksan edeceğimiz bilinci kazandık…
Özgüvenimiz yoktu, şimdi dünyayı karşımıza alacak kadar özgüven kazandık…
Aslanlar gibi özgüvenimiz oldu…
Tarihe yön veren koca bir millettik, milletliğimizi unutturmuşlardı, yeniden şanlı millet olduğumuzu hatırladık…
Yenilenmiş bir ruha kuşandık…
Destanlar okuyan bir millet olduğumuzu hatırlatıp durdular bizlere hiç durmadan yarım asırdır…
Destan yazmanın vaktinin geldiğini hatırladık…
Destan okumaktan destan yazmaya giden kutlu bir geceye şahitlik yaptık…
Endülüs’te sekiz asır yaşayan muazzam bir medeniyetin halkıydık…
Endülüs dünya medeniyetinin adıydı, biz de o adın çocuklarıydık…
Sonra öyle bir zihin işgaline uğradık ki, medeniyeti medeniyetsiz Batı’dan öğrenmeye başladık…
Lakin On Beş Temmuz gecesi kendi medeniyetimizi kazandık…
Bütün kodlarımızı değiştirmişlerdi, bütün şifreleri kırıp yeniden canlandık…
Bizi silik bir millet yapmak istediler, lakin öyle bir dirildik ki, artık üstümüze ölü toprağı serpmek isteyenlere korkulu düşler kurdururuz, bu böyle biline, fermanını kazandık…
Bu toprakların öz çocuklarına bir asır boyunca bu toprakların mültecileri muamelesi yaptılar…
O gece öz vatanın çocukları öz yurdunu canları ile korudu, bir vatan kazandık…
Bu nesilden ne olur diyen yaban kitleye bu nesilden ne olmaz dedirten gençliğin destanı kazandık…
Bu gençliğe güven olur mu diyenler bu gençliğin cihanı yönetebileceğini yaşadı…
Öylesine yaşayan şuursuzlara bakıp yarınımız ne olur bunlarla dediğimiz bir zamanda cenneti bu dünyadan çok seven şehadet sevdalılarını Allah gün yüzüne çıkardı…
Şehitler, gaziler kazandık…
Bir cesaret ki cesaret cesaretlendi, o gece cesaretimiz kazandı…
Bir özgüvene ihtiyacımız vardı, özgüvenimiz öteler kadardı…
Özgüvenimiz kazandı…
Meydan okuyan şeytanın taraftarlarını yenen irademiz kazandı…
Şuur derdindeydi Anadolu, Anadolu’nun ruhu kazandı…
Ezanın muştusuna icabet eden millet kazandı…
Üstümüze çöreklenmek için pusu kuran Batı yenilgi üstüne yenilgi aldı, tarihi duruşumuz kazandı…
Başaramayacaksınız der gibi okunan selalarla yürüyen milletin irfanı kazandı…
Gazayı unutmuştuk çoktandır, gazamız kazandı…
Pas tutmuştuk, yenilenen direncimiz kazandı…
Ayaklarımıza Kudüs gücü geldi, cihan devletimiz kazandı…
Allah’ın özel seçtiği şehitler…
Gaziler kazandı…
O bayrak düşmeyecek diyen imani duruş kazandı…
Kerbela’daki Hüseyni duruşu kendine örnek almış Hüseyinler kazandı…
Yan gelip yatan korkaklara yatın yatın vatan elden gidiyor diyen Hamza yürekli şehit çocuk kazandı…
Soylu öfkemiz…
Yerli kinimiz…
Haklı direnişimiz…
Dünyada yurdumuz olan vatan kazandı…
Bu millet var olduğundan beri mazlum duası alan adaletten yana olan heybesindeki sevap kazandı…
Bundan böyle herkesi yeneriz diye başlayan cesareti, gücü kazandı…
Bir gecede bin yıllık tarih…
Bin yıllık hakimiyet…
Bin yıllık bağımsızlık…
Bin yıl bizi götürecek gençlik…
Bin yıllık ülke kazandı…
