DEMET İLCE / MUHABİR

Türkiye, geçmişten günümüze birçok maden kazasıyla karşılaştı ve maden ocaklarında binlerce kişi can verdi. En çok maden kazasının meydana geldiği ülkelerin başında gelen Türkiye, en son Erzincan İliç’teki altın madeninde yaşanan heyelan ile karşılaştı. Heyelan altında kalan 9 kişiyi arama çalışmalarına ikinci bir toprak kayması riski nedeniyle ara verildi. Maden Mühendisi, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Erdinç Günay, neden kazaların önüne geçilemediğini Diriliş Postası’na anlattı.

“MADEN SEKTÖRÜ FARKLI DİNAMİKLERE SAHİP”

Maden sektörünün, çalışma koşulları ve alınan iş güvenliği önlemleri bakımından diğer sektörlerden çok farklı dinamiklere sahip olduğunu dile getiren Günay, şöyle konuştu:

“Örneğin haftalık çalışma süresi 36 Saat olarak belirlenmiş olup, mesleki eğitim ve oryantasyon eğitimi almadan, iş başı yaptırılmaması, toplu koruma önlemleri, ortam ölçümleri, uygun KKD’leri verilmeden işe başlatamazsınız.”

BİR MADENCİ USTA İŞÇİ OLMAK İÇİN HANGİ YOLLARDAN GEÇİYOR?

Günay, ayrıca madencilik sektöründe, yedek işçi olarak işe başlayan bir madencinin yeterli tecrübeye ulaşması ve çalışma hayatında ekip çalışması ile İSG kurallarına uyumu işyeri yönetimi tarafından değerlendirildiğini, uygun bulunan işçilerin ilave eğitim ve sonrasında yapılan sınavı başarması durumunda, terfi ettirilerek usta içi konumuna geldiklerini dile getirdi. “Bu süreç ileriki dönemlerde de devam ederek,  usta işçiler arasından bilgi, beceri, üretim ve İSG kurallarına uyumu dikkate alınarak, nezaretçi ve şef mertebelerine yükselebilmektedir.” diye ekledi.

MADEN İŞLETMELERİ HANGİ KONULARDA ÇALIŞMALAR YAPIYOR?

Günay, maden işçilerini işe hazırlamak ve güvenliklerini sağlamak için hangi çalışmaların yapıldığını ise şöyle anlattı:

“Bunun yanı sıra,  maden işletmeleri,  iş güvenliği servislerinde görevli maden mühendisi ve teknikerleri ile emniyet nezaretçisi ve ustalarının da bulunduğu ekipleriyle birlikte, 7/24 ve 3 vardiya, iş güvenliği, tahlisiye, gaz izleme istasyonu, dinamit ambarı, vb. konularda sürekli denetim ve kontrol yaparlarken, ayrıca üretim birimlerinde, tahkimat, nakliyat, su atımı, havalandırma,  gaz ve tozla mücadele vb. konularda çalışma yapmaktadırlar.”

TAKİP VE DENETİME RAĞMEN NEDEN KAZALAR OLUYOR?

Günay, iş sağlığı ve güvenliği alanında 7/24 kesintisiz, bu düzeyde takip ve denetim mekanizmaları olmasına karşın neden ülkemizde maden iş kazaların çok fazla olduğunu işçiler açısından şu sözlerle anlattı:

“Bunun en başında iş güvenliği güvenlik bilinci ve kültürünün ülkemizde oturmaması, bireysel ve sistemsel hatalar yapılmaya açık çalışılmasından kaynaklanmaktadır. En basit aşamada, oksijenli ferdi kurtarıcı verdiğimiz işçi, bel kemerine takılı olarak çalışması maskesini almıyor veya çıkartıp bir yere asıyor ise iş güvenliğini sağlamak için ocak içinde asılan detektörlerin gazı algılayıp elektriği kesmemesi için detektörlerin yerini değiştirip sağlıklı ölçüm yapmaları engellenmeye çalışıyor ise, üretim teknikleri içinde seri, küldesak veya kısa devre havalandırmaya göz yumularak çalışıyor ise, bunların altında güvenlik bilincinin  ve kültürünün oturmaması yatmaktadır.”

Günay, maden kazalarının meydana gelmesinde şirketler açısından ise şöyle değerlendirdi:

“Buna üretim baskısı,  iş güvenliği tedbirlerinin alınmasına gereken önemin verilmemesi ve gerekli yatırımların yapılmaması,  maden idari yönetimine yönetici olarak seçilen  teknik elemanların iş güvenliği servislerinde çalışma zorunluluğu aranmaması vb. etkenler iş kazalarının oluşumunu tetiklemektedir.

Özellikle yeraltı maden işletmelerinde bulunan merkezi gaz izleme istasyonlarındaki gaz ölçüm senyörlerinin 7/24 izleme ve kayıt alma özellikleri bulunmasına karşın, yaşanan maden kazalarında zaman zaman sensörlerin çalışmadığı veya kayıt altına almadığı, yerlerinin seçiminde yanlışlıklar yapıldığı gibi tespitler görebilmekteyiz. Bu nedenle Türkiye genelinde tüm yeraltı maden işletmelerine ait merkez gaz izleme istasyon kayıtlarının bakanlıkta kurulacak Havalandırma ve Gaz İzleme Koordinasyon Merkezinde takip ve kayıt sisteminin online kurulması gerekmektedir.

Hatay’da 10 bin 831 depremzede yeni evlerine kavuştu Hatay’da 10 bin 831 depremzede yeni evlerine kavuştu

Bunu sağlamak son derece kolay bir teknolojik altyapı çalışması ile sağlanabilecek olup, bu sayede Türkiye genelinde tüm yeraltı maden işletmelerini havalandırma, gaz ve tozla mücadele çalışmaları denetim ve kontrol altına alınmış olacaktır.” 

Muhabir: Demet İlce