Peşinen söyleyeyim.

Darbecilik çaresi olmayan bir hastalıktır. Bu virüs insanın bedenine bir kere girmeye görsün. Kurtuluşu yok. Bunu yazımda delillendireceğim.

Efendim, darbe konusunu konuşmaktan biz bıktık, onlar bıkmadı.

Aynı şeyleri konuşmaktan usandık ama cuntacı zevat (siyasetçi, gazeteci, akademisyen veya asker kökenliler) darbeyi ima etmekten, tehdit etmekten, birilerine göz kırpmaktan, işaret fişeği çakmaktan bıkmadılar.

Neden?

Çünkü en kolay, en kestirme olanı bu.

Çünkü birilerine uşaklık yapmaya alışmışsanız ve kemik beklentiniz varsa… Yapacak başka bir şey yok.

Fikir üretmek, halkı ikna etmek, vatan ve milletin faydasına çalışmak zor geliyor. Sandıkta kazanmak, ter dökmeyi gerektiriyor. Bu nedenle tepeden inmek veya indirilmek istiyorlar.

ERDOĞAN’A DARBE İMASI

Daha birkaç gün önce emekli amirallerin saçmalıklarını konuşurken bugün CHP’li Engin Altay’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geleceği hakkındaki “Menderes benzetmesi”ni konuşuyoruz. Altay, seçilmiş Cumhurbaşkanı’na “Umarım Erdoğan’ın sonu Menderes’e benzemez” diyerek imalı, tehdit içerikli bir mesaj verdi.

Bu sözlere ne Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne de halkımız pabuç bırakmaz.

Darbe karşıtlığı bu ülkede olgunlaşmıştır. Fakat “bir daha darbe olmaz” lafı yanlış olur.

Dolayısiyla bu işlere niyetlenenlere, girişim aşamasında gerekenler yapılmalı, darbe girişimleri yargı konusu olmalı ve cuntacı zihniyet bedelini ödemelidir.

Şimdilerde emekli amirallerin soruşturmasını konuşuyoruz. Umarım soruşturma davaya dönüşür ve bedelini öderler.

DARBEYİ ERDOĞAN VE İNÖNÜ DIŞINDA HİÇBİR LİDER ENGELLEYEMEDİ

Bu ülkede darbecilik önemli bir realitedir.

Yakın tarihe dönerek bazı gerçekleri hatırlamak elzemdir.

Neden mi?

Darbecilik suçtur fakat suçun cezası noktasında farklı değerlendirmeler mevcut. Bu noktada geçmişte ne olmuş? Hangi tarihte, kim nasıl bir girişimle karşılaşmış? Nasıl bir bedel ödemiş veya ödememiş? Bakalım.

*

1- Demokratik Partili Başbakan Adnan Menderes’e yönelik Cumhuriyet tarihinin ilk darbesi 1960’ta gerçekleşmiş, girişim başarıya ulaşmış ve sonucunda seçilmiş Başbakan ne yazık ki idam edilmiştir. Allah rahmet etsin.

(Bu darbenin doğru ve gerekli olduğuna inanan pek çok CHP’li akademisyen tanıyorum ve kendilerinden tiksiniyorum. Bu arada darbe öncesinde, bu fikrin olgunlaşması sürecinde CHP’li siyasilerin ne denli aktif olduğunu bilmeyen yoktur.)

2- CHP Genel Başkanı ve Başbakan İsmet İnönü’ye 1962 ve 1963’te Albay Talat Aydemir ve cuntacı ekibi tarafından iki kere darbe girişiminde bulunulmuştur. Darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlanmış ve Talat Aydemir asılmıştır.

(Talat Aydemir’in ideolojisini CHP zihniyetinden farklı düşünmek yanlış olur. İki anlayış arasında sadece ve sadece ekol ve nüans farklılıkları söz konusuydu. FETÖ darbesi hariç Türkiye’deki tüm darbelerin temelinde Kemalist zihniyet vardır.)

(Kolay mı CHP’ye darbe yapmaya kalkmak… 15 Temmuz’a “tiyatro” diyen, hapisteki FETÖ’cülere “acıyan” CHP’lilere duyurulur. Bakın! Darbe yapmanın bedeli ne oluyormuş? Yoldaş İsmet İnönü’den öğrenmelisiniz.)

3- Süleyman Demirel'in liderliğindeki Adalet Partisi 1971 Muhtırası ve 80 Darbesi ile başarıya ulaşmış iki antidemokratik uygulamaya maruz kalmış ve iktidardan indirilmiştir.

4- Tansu Çiller ve Necmettin Erbakan koalisyon iktidarına yönelik gerçekleştirilen 28 Şubat 1997 Postmodern Darbesi de başarıya ulaşmış ve sonucunda iktidar düşürülmüştür.

5- AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlığı döneminde 27 Nisan E-Muhtırası’na maruz kalmış fakat püskürtmeyi başarmıştır.

Erdoğan, 2013’te ise 17-25 Aralık Yargı Darbesi Girişimi’ni akamete uğratmıştır.

Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı dönemindeyse 15 Temmuz 2016’da darbe girişimini halkla birlikte etkisiz hale getirmiştir.

 İNÖNÜ’YE BAŞKALDIRAN BEDELİNİ CANIYLA ÖDEDİ

Yukardaki fotoğrafa baktığımızda darbeleri geri püskürten iki siyasi profil karşımıza çıkıyor.

Birisi İnönü, diğeri Erdoğan.

İnönü’ye başkaldıran albay, bu girişiminin bedelini canıyla ödedi.

Erdoğan’a başkaldıran adi köpeklerse ancak müebbet hapis cezası aldılar.

Bununla şimdilik yetiniyoruz ama absürt olan birilerinin hala siyasi iradeye parmak sallamaya, tehdit etmeye devam etmesi…

Darbe planı, girişimi, söyleminin çok çok büyük bedelleri olmalı ki, bu konu kahve muhabbeti gibi dillere pelesenk olmasın.

Bu konuda hukuk alanında eksikliklerimizin olduğunu düşünüyorum.

Lider dik duruyor.

Millet canını ortaya koyuyor.

Darbecilere karşı da hukuk daha sıkı uygulama içine girmeli.

Yoksa bu ağzı gevşeklerle daha çok uğraşırız biz.

 CUNTACILIK ÇARESİ OLMAYAN BİR HASTALIKTIR

Darbeciyi affetmek en büyük yanlıştır.

Örnek verelim.

Hani şu İnönü’ye başkaldırdığı için idam edilen albay.

Efendim rivayet şöyle;

Talat Aydemir, 21 mayıs 1963'deki ikinci darbe girişiminden sonra yakalandığı zaman götürüldüğü karakolda kendisine "kurtulursan ne yapacaksın?" diye soran komisere darbe girişimini kastederek, "yenisini" demiş. Nokta.

 TALAT AYDEMİR İKİNCİ DARBE GİRİŞİMİNDE EMEKLİ BİR ASKERDİ

Evet, tam da böyle.

Aydemir, 63 darbe girişimini emekliyken organize ediyor fakat girişim başarılı olamıyor. Demek ki neymiş? Emeklilerin TSK’da bir etki alanı olabilir ve buradan fiili bir durum çıkabiliyormuş.