Kılıçdaroğlu 23 Nisan 2016’da ne demiş bir bakalım. Veyis Ateş’in sunduğu programa konuk olan Kılıçdaroğlu, o günlerde yaklaşık 15 milletvekilinin MHP’den AK Parti’ye transfer edileceğini iddia ederek, hususla ilgili şunları dile getirmiş. “Bu karakterde, kendi partisine ve seçmenine ihanet eden bir milletvekili grubunun çıkacağını zannetmiyorum.” Bir partiden, başka bir partiye transfer meselesini kendi parti ve seçmenine ihanet olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu, tenkit ettiğini bizzat kendisi uyguladı, 15 milletvekilini APS (acele posta servisi) ile İP’e postaladı!
Bir de Meral Akşener’e kulak verelim, bakalım 11 Mart 2018’de neler söylemiş? “Biz ne çıkar, ne çukur, ne cukka, ne de yıkım ittifakını asla ve kat’a yapmayacağız. Sırf aday olabilmek için, grup kurmak gibi bir abidik-gubidik işimiz olmayacak.” Daha yerdeki tükürük kurumadan Kılıçdaroğlu’nun paket yapıp gönderdiği 15’lileri cukkaladı!
Bu vesileyle kayık (Yurtta Sulh Konseyi) ittifakının gövdesi (CHP, İP) tamamlandı. Kayığı sürükleyecek kürekler (HDP, SP) de monte edildi mi tamamdır! Diyorlar ki “AKP ile MHP ittifak edince sorun yok da CHP ve Akşener (İP) yapınca mı sorun?” Mesele o değil. Hani CHP sol, sosyalist, DHKP-C’nin muhafızı, Akşener (İP) de ülkücü, milliyetçi artığı ya, mesele o. Ona bir de PKK’nın muhafızı HDP ve Uğur Dündar’ı onore eden Temel emmiyi (SP) de ekle tadından yenmez! Sol, sosyalist, DHKP-C’nin siyasi kanadı (CHP) ile ülkücü, milliyetçi artığı (İP) bir araya gelip ittifak kuruyor, ittifakı da geçip hülle ile birbirlerine nikâhlanabiliyorlar. Sonra da “Tayyip ayrıştırıcı, kamplaştırıcı, …” diyorlar. Tayyip sizin çimentonuz yaw!
Gül’le ilgili gündemi biliyorsunuz. 10 sene önce, Gül’ü Cumhurbaşkanı seçtirmemek için yırtınan, olmadık manevralar yapan, “Cumhuriyet mitingleri” tertip eden, “Sözde değil özde laik” Cumhurbaşkanı isteyen, “411 el kaosa kalktı” manşetleri atan, 367 katakullisini sergileyen acizlerin acınası hâllerini ibretle izliyoruz.
CHP’nin aday alternatiflerini de değerlendirelim. Kılıçdaroğlu bir türlü kendi adaylığını açıklayamıyor, zira seçilmezse (ki biliyor %100 öyle) kaset marifetiyle, kumpasla, hile-hurdayla gasp ettiği CHP Genel Başkanlığı koltuğunu kaybedeceğini biliyor. Partisinden işin ehli olabilecek kalibrede, kapasitede, liyakatte olan biri olmadığı için debelenip duruyor.
Biz kendisine yardımcı olalım.
-Bir alternatif (ki hem kendisi, hem seçmeni için en sancılı seçenek) parti dışından, Ekmeleddin İhsanoğlu gibi bir aday. Hani şu masaya elini vura vura “tıpış tıpış oy vermeye gideceksiniz” deyip tabanını koyun yerine koyduğu, tabanının da biat ettiği türden…
-Diğer bir alternatif, Sarıgül’ü İBB adayı yapıp devre dışı bıraktığı gibi pasifize etme yolu. “Kariyer”inin önünde engel gibi duran Muharrem İnce de iyi bir seçenek!
-Ha bir de Öztürk Yılmaz var aday olma isteğini açıklamış. Hani şu Muhasebeci Kenan yok mu o işte. Konsoloslukta tırsaklığından kendisini kamufle edip kimliğini gizleyen Muhasebesi Kenan!
-Aslında bir alternatif daha var ancak adaya yazık olur diye düşünüyorum. O aday CHP’nin kedisi Şero! Mevcut aday adayları içerisinde en mak(b)ulü bence odur. İnşallah bu ihtimal Kılıçdaroğlu’nun aklına gelmez!
Bence en mantıklı olanı, Kılıçdaroğlu’nun,
“Onda, bunda, şundadır
şunda, bunda, ondadır
mavi boncuk kimdeyse
benim adayım odur” oyunu ile adayını belirlemesi!
Haydi kolay gele!
Not: (Muhtemelen) İlk turda CHP adayı da olacak, İP adayı da olacak, SP adayı da olacak, HDP adayı da olacak. Maksatları, Cumhur İttifakı’ndan olabildiğince oy kerterek Erdoğan’ı ilk turda seçtirmemek. Kendilerini ikinci tura atmayı başarırlarsa işte o zaman “topyekûn tek”lik için çalışacak, ortak adayları etrafında birleşecekler. İlke, ideoloji, siyasi etik, taban realitesi, seçmen hassasiyeti falan mı? Onlar rafa kalkacak; 3 maymunu oynayacaklar!