Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yi aday yaparak hepimizi, bütün Türkiye’yi trolledi açık ve net. Ne demişti Kılıçdaroğlu, aday adayını tarif ederken anımsayalım.

         1-Ekonomist olacak, maliye bilecek.

         2-Kavgacı olmayacak, mülayim biri olacak.

         3-Siyasi bir partiye üye olmayacak.

         4-Bir başarı hikâyesi olacak.

         Birincisinden başlayalım: “Ekonomi bilecek, maliyeci olacak” denen adayın bu alandaki tek kariyeri, “Erdoğan %49 alsın siyaseti bırakıp gider tavuk çiftliği kurar tavuk beslerim” dediği “tavuk çiftliği muhasebe idaresi” olurdu. Ancak onda da sözünü tutmadı, “yen(il)miş de yen(il)miş” potasında kalmaya devam etti.

         İkincisine gelirsek: En başta kendi parti Genel Başkanıyla girdiği kavgalar filmlere konu olacak cinsten. “Recep İvedik” karakterinin hırçınlığı, Kılıçdaroğlu ile İnce’nin kongrelerde, kurultaylarda sergiledikleri hücumlar, sandalye fırlatmalar, kafa yarmaların yanında solda sıfır kalır. CHP Genel Başkanlığı için sarf ettiği efor dillere destan Muharrem İnce’den bahsediyoruz. CHP, Muharrem İnce’yi parti Genel Başkanlığına lâyık görmeyip Cumhurbaşkanı (Başkan) aday adayı yaptı o bahsi diğerdir! 

         Üçüncüsüne bakalım: Hiçbir siyasi kimliği yokmuş! Hiçbir partinin milletvekilliğini yapmamış, hiçbir partinin Grup Başkan vekilliğini yürütmemiş! Meğerse Muharrem İnce Uganda’da bir STK entelektüeliymiş de haberimiz yokmuş!

         Ve dördüncüsü: İşte burada tıkandım kaldım. Ne yazacağımı, ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Şimdi size burada Muharrem İnce’nin başarılarını yazıp anlatmaya çalışsam ansiklopedilere sığmaz, kâğıt-kalemler kifayet etmez!

         Şubat 2014’te (yerel seçimler öncesi) yazdığım yazıda şu tespitlerde bulunmuş bir senaryonun uygulatıldığını ifade etmiştim.

          “Fikrimce; CHP’yi dizayn edenlerin, Sarıgül’ü CHP’nin başına getirmek istedikleri tezi yanıltmadır. CHP’yi dizayn eden akıl, kamuoyuna pompaladığı bu propaganda ile dikkatleri dağıtmak istiyor. Sarıgül’ün, CHP için bir pranga olduğunu gören bu akıl, Sarıgül’ü bertaraf etmek istiyor. 

Peki nasıl? 

Sarıgül’ü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı yaparak. Sarıgül/TDH, CHP için bir tehditti ve eritilmesi gerekiyordu. Sarıgül Belediye seçimlerinde başarısız olunca imajı zedelenecek ve TDH kulvarında siyaset yapması yolu da zora girmiş olacak. Bu vesileyle Sarıgül’den kurtulmuş olup bir takozu tekerleklerin önünden çekmiş olacaklar.”

          Sarıgül’ün hâlihazırdaki durumu, bu planın işletildiği ve senaryonun amacına ulaştığını gösteriyor. Kılıçdaroğlu’nun, Muharrem İnce’yi aday yaparak bir rakibinden daha kurtulma yoluna gittiği görülüyor.

         Kılıçdaroğlu’nun bu niyeti, başına bela da açabilir, şöyle ki;

Muharrem İnce, %25’in ciddi bir miktar üzerinde oy oranına ulaşırsa, seçim sonrası Genel Başkanlık için eline koz geçirmiş, Kılıçdaroğlu’nu “tuş” etme fırsatını da yakalamış olur.

         Bunları bir kenara bırakırsak Cumhurbaşkanlığı için harekete geçmeye başladılar. Çok sıkıştıkları için her seçim öncesi olduğu gibi yine millete hoş görünmek gayesiyle kendi deyimleriyle “dini terminoloji”yi kullanmaya başladılar. Öyle ki Muharrem İnce, Anıtkabir’de “Atatürk’ün ruhuna El Fatiha” demeye kadar götürdü işi! Muharrem İnce başka bir şey daha yapıyor. “Daha Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen Demirtaş’ı ziyaret etmeden önce Anıtkabir’e gidiyor, bir nevi icazet almaya çalışıyor, işleyeceği “cürüm”e legallik kazandırmaya çalışıyor. Ne güzel âlem! Elbette milletimiz bunları iyi tanıdığı için her seçimde sandığa gömüyor. 24 Haziran’da da aynısı olacaktır inşallah.

         Sonraki yazımızda CHP’nin geçmişini silme varsayımı üzerine, CHP’nin tavrını yazacağız.

         Ressam Bob, “Şuraya da daha bir asansöre binen insanları organize edip yönetemeyen ama ülkeyi yöneteceğini iddia eden bir amatör komedyen çizelim” demiş midir?!