Yıllardır kadın, erkek, aile kavramları üzerine yazılar yazarım.

Ne zaman kadın ve aile desek ataerkil ve erkek egemen toplum bahaneleriyle saldırıya uğrarız aşırı feminen zihniyetli malum kesim tarafından.

Çarpık özgürlük anlayışları, sapık zihniyetleriyle erkeği düşman ilan edip “erkek” kimliğini törpüleyip, er kişiliğini yok edip kadınımsı tipleri ideal erkek modeli olarak piyasaya sürdüler.

Yine aynı şekilde tüm dişil özelliklerinden soyutlanmış, kadına özgü hâl ve hareketleri, tavırları törpülenmiş erkeğimsi tipleri ideal kadın modeli olarak piyasaya sürdüler.

Şimdi öyle bir noktaya geldik ki ortada ne kadın var ne erkek… Birkaç yıl öncesine kadar konuşulmasını bırakın, düşünülmesi bile mümkün olmayan sapıklıklar; şimdi o kadar rahat yaşanılır, paylaşılır ve savunulur oldu ki… Daha önce günah, ayıp olarak gördüğümüz ve kınadığımız kadın erkek arasında yaşanabilecek ne kadar ilişki varsa hepsi şimdi çok masum(!) ve normal kalıyor kadınla kadın, erkekle erkek arasında yaşanılan, paylaşılan ve savunulan sapık ilişkiler yanında!..

Son günlerde güya erkek egemenliğine tepki için “erkekler yerini bilsin” başlığıyla bir kampanya başlatıldı. Kadınlarla ilgili Kur’an ayetlerini ve hadisleri değiştirip erkeğe uyarladılar. İçlerinde ciddi sayıda örtülü(!) kadın da vardı. Düşünebiliyor musunuz? Müslümansınız ve kafanıza göre ayetleri değiştirip hadisi şeriflerle oynuyorsunuz. Bunu da sapık bir ideolojinin ürünü olan, cinsiyetsiz toplumu savunan, LGBT denen insanlık dışı örgüte hizmet adına yapıyorsunuz!..

Tam bu noktada KADEM, bunu yapanları kınayan bir açıklama yaptı:

“Adalet ve hakkaniyet ölçüsünde kadın ve erkeğin toplum içindeki varlığı, karşılıklı saygı ve anlayıştan geçer. Bir empati vurgusu olarak ortaya çıkan #erkekleryerinibilsin akımı inandığımız değerleri zedeleyecek boyuta ulaşmıştır. Bu durumu kınıyor ve reddediyoruz.”

Buraya kadar normal… Ancak anormal olan KADEM’in bu tweeti altına yapılan insanlık dışı yorumlardı. Ben okurken insanlığımdan utandım.

İnşallah KADEM yetkilileri de bu yorumları okumuştur ve bundan sonra atacakları adımlarda, yapacakları çalışmalarda kadıncı, cinsiyetçi değil de aileyi baz alan çalışmalar yaparlar. Yine İslami hassasiyet sahibi insanları karşılarına alma pahasına kimlerle yol yürümüş olduklarını tam anlamıyla idrak ederler. Çünkü biz KADEM’i ne kadar eleştirsek de hiçbir zaman diğer sözde kadın örgütleri ve cinsiyetsiz toplumu savunan sapık LGBT savunucuları ile aynı kefeye koymadık.

Dolayısıyla KADEM’e, aramıza hoş geldiniz diyoruz.

Geldiğimiz nokta ürkütücü… Gidişat çok daha kokutucu…

Hükûmet de bundan sonrası için ciddi kararlar alıp yasalar çıkarmalı.

*LGBT ve destekçisi durumundaki dernekler tez elden kapatılmalı…

*Cinsiyetsiz toplumu savunmak suç olmalı…

*Eşcinselliği savunmak, reklamını yapmak, meşrulaştırmaya çalışmak suç kapsamına alınmalı ve ısrarcı olanlar cezaevine konmalı…

*LGBT ve benzeri örgütlerin reklamını yapan, özendiren tüm kurum ve kuruluşlara ağır yaptırımlar uygulanmalı…

Bunları tez zamanda hayata geçirmezsek yarın ne kadın ne erkek ne aile ne de sağlıklı bir toplum kalacak!..