İnsan aklı düşündükçe gelişir, öğrenmeye açık oldukça düşünce berraklaşır ve alınan bilgilerle olayları, durumları ve ilişkileri daha doğru analiz etme, sentez yapma ve değerlendirme şansımız olur. Yani, gördüğümüz her şeyin bize bir şeyler anlattığını, bilgi verdiğini ve bunu bizim aklımızla ve mevcut bilgilerimizle bir öğrenmeye dönüştürmemiz gerektiğini idrak ettiğimizde, her olayın, hayatın daha doğru yaşanabilmesi için bize özel ders olduğunu anlayacağız.

Her insan karşısındakinin aynasıdır

Bizim davranışlarımıza göre insanlar düşünmeye ve davranmaya başlarlar. Zaten hazır bir algı var ve ona göre oluşmuş bir tutum da hazırsa, şahıs değiştikçe o tutumda iyiye ya da kötüye doğru evrilir. Yani, biz nasılsak çoğunlukla ona göre bir algı oluşur. Diyelim ki birisi sürekli doğru ve iyi davranıyor fakat diğer taraf ona uygun bir karşılık vermiyor. Eğer adalet terazisi şaşmamışsa, “O bana hep iyi davrandı” der, işte bu o insanın tescilidir.

Olayları doğru okumak, öğrenmeyi isteyenlerin işidir

Olaylar, çoğunlukla normal gidişin ya da yoldan çıkışın sinyallerini verir. Biz de o sinyalleri doğru okursak, kendimize çeki düzen verme şansı yakalayabiliriz. Çocuğumuza, eşimize ve başkalarına yanlış davranıp, tepki alınca da onları suçlarsak, öğrenmeye kendimizi kapatmış, tek doğruyu kendimiz olarak görmüş oluruz.

Her durum bize yapmamız gerekenleri söyler

Bu ya “Doğru davranıyorsun devam et” mesajıdır ya da “Yanlış yapıyorsun kendini düzelt” mesajıdır. Bunu anlayabilmek için de kendimizin yanlış yapabileceğimizi kabul etmemiz ve düzeltmeye de açık olmamız gerekir. Her sözün, her davranışın ve hatta her niyetin ilk uğradığı yer Allah’tır (cc), kul zaten hakkınca bilmez, asıl bilecek olan Allah’tır (cc)diye bildiğimizde, yaşananların anlamı da yüzsen derece değişecektir.

Şimdi ise korona bizi düşündürmeli. Bu, her durum gibi her toplumda yaşanabilecek bir durum. Bu küresel bir saldırı olabilir ki bu ihtimal kuvvetli, inananlar ve inanmayanlar nasıl tepki verdi, bu çok önemli. Bir salgın hastalık karşısında, var ve yok edenin Allah (cc) olduğunu, yaşanan her şeyin kaderin bir parçası olduğunu, bizler sadece tedbir alıp, var olan duruma hızlıca intibak ederek, bu durumdan nasıl bir hikmet çıkarabiliriz ona odaklanmamız lâzım. İşlerinden eve vakit ayıramayanlar, çocukları ile vakit geçiremeyenler, eşleri ile oturup iki kelâm edemeyenler, okumaya zaman bulamayanlar, işte size fırsat. Galiba bizler ayrı kala kala bir arada olunca nasıl zaman geçireceğimizi unuttuk, işte bunu yeniden hatırlamanın ve daha iyisiyle hayata monte etmenin de yeni bir fırsatı.

Düşünmenin çok makbul bir ibadet olduğunu bildik ama hayatımızda çokça da var edemedik, buyurun bize tefekkür fırsatı. Allah bizim düşünmemizi ve hepimizde var ettiği yığınla değeri ve kabiliyeti ortaya çıkarmamızı istiyor. İşte onun için de bu durum bir fırsat.

Özet olarak, yeryüzü bir sınıf, Allah (cc) öğretmen, insanlar öğrenci ve olayların her birisi ciddi bir derstir ve olaylardan öğrenemeyenin öğreneceği başka bir okul yoktur.