Medya sektörüne yeni başlayanlar ya stajyer olarak ya da asistan olarak başlarlar. Ben, asistan olarak Cine5 TV kanalında başlayanlardanım. Bu arada, Cine5 TV kanalı 2016 yılında yayın hayatına son verdi. Ortada Cine5 mikrofonu ile dolaşıp yayın yapanlar var ama onlar gerçeği yansıtmamaktadır. (O kısmı bir ara anlatırım.)
Asistan olarak siyaset programında çalışıyordum. Programa dönemin kallavi isimleri çağrılıyor ama daha yeni başladığım için isimler ne derece önemlidir, kim kimdir çok iyi bilmiyordum.
Benim için hepsi insan. Gerekli ön saygıyı gösteriyorum. Olması gereken de bu. Fazladan yalakalık yapmıyorum, işin özü...
Ki hâlâ kim olursa olsun öz saygı gösteren biriyim.
Velhasıl, siyaset programına gelen konukların araç talep edip etmedikleri, ediyorlarsa adreslerini alıp bulundukları yerden araç ile kanala getirilmesini, kanala gelince karşılama, konuk odasına alma ve ne içersiniz, ne ikram edelim görevi bende idi.
Yine bir gün, x bir konuğu aradım:
"Merhabalar X Bey, ben Cine5 televizyonundan Pınar. Bugünkü canlı yayın için araç talebiniz var mıdır? Sizi nereden aldıralım?"
X kişisinden, "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" cevabını aldım.
Ben de eyvah, yanlış aradım paniği ile "Siz X Bey değil misiniz?" dedim.
"Sen önce kimi aradığını öğren de ona göre sor bu soruları!.." gibi bir şey söylemişti zamanında.
"Ben araç talep etmem. Benim kendi aracım var. Kendim geleceğim." dedi ve kapattı.
Sonra kendisini tekrar araştırdım ve neden araç istemediğini anlamadım. Nerede yanlış yaptığımı da..
Yapımcıya söyledim. Yapımcı, "Yani onun makam aracı var. Kendisi araç talep etmez." dedi.
Ey yapımcı, madem öyle olduğunu biliyorsun, neden beni aratıyorsun? Hadi ben aradım; X kişisi, neden beni böyle tersliyorsun?..
Neyse, ben yapımcıya dedim ki, "Ben X Bey'i karşılamam."... Haklı bir gururla o gün kendisini ben değil, yapımcı karşıladı.
Neden bugün bu yazıyı yazdım? Kendisinin bir yazısını arkadaşlar göndermiş. Yazısında, son dönemlerdeki 'ne oldum' budalalarına, "Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Gününü gösteririm!”lere laf söylemiş.
Bu lafı söyleyenin, zamanında aynı kelimeyi kullanması ve bunun benim karşıma çıkması, ilahi sistemin çok güzel işleyişi değil de ne?
Ne demiş Mevlâna, "Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye."...
