Suudi Arabistan toplumunu dönüştürmek ve ülkenin çehresini değiştirmek amacıyla bir dizi sosyal ve ekonomik projeyi hayata geçirmeyi hayal eden Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın planları birer ikişer suya düşüyor.

Koronavirüs salgını sebebiyle sinema salonları kapılarını kapatmak zorunda kaldı ve yabancı sanatçıların sahne aldığı kalabalık konserler organize edilemiyor.

En kötüsü de ekonomiyle ilgili projelerin akıbetlerinin meçhul hale gelmesi.

Örneğin, Nisan 2016’da kamuoyuna ilan edilen “2030 Vizyonu” adlı plana göre Suudi Arabistan’ın petrole bağımlılığı azaltılacak ve ekonomisi çeşitlendirilecekti.

Sağlık, eğitim, altyapı ve turizm hizmetleri geliştirilecekti.

2030’a yaklaşık on yıl var fakat dört yıldır yapılanlar ya da daha doğrusu yapılamayanlar önümüzdeki on yılda neler yapılabileceğinin de göstergesi sayılır.

Şu ana kadar kâğıt üzerinde kalan vaatlerden ve projelerden başka yapılan herhangi bir şey yok.

Ayrıca ülkenin halen petrol gelirlerine bağımlı olduğu ve “2030 Vizyonu” adı altında ilan edilen projelerin hayata geçirilmesi için petrol ihracından elde edilecek gelire ihtiyaç olduğu unutulmamalı.

Petrol fiyatlarında ise büyük düşüş yaşanıyor.

Washington, petrol arzını kısması için Riyad’a baskı yapıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, petrol fiyatlarında önceki gece yaşanan tarihi düşüşün ardından yaptığı açıklamada “dostlarını” bedava korumayacaklarını yeniden hatırlattı.

Suudi Arabistan’a sattığı silahlarla Amerikalı binlerce gence iş imkânı sağladığını söyleyerek övünen Trump, yakında yeniden Riyad’ın kapısını çalacak.

Veliahtlık konumuna gelmesini kendisine borçlu olduğu için Muhammed bin Selman’ın ABD Başkanı’nın isteğini geri çevirme ve “O paralara halkımın ihtiyacı var” diyebilme gibi bir şansı yok.

Yani kendi planlarından vazgeçerek Trump ne isterse verecek.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin hayalini kurduğu ve “çılgın proje” olarak nitelendirilen “Neom” projesinin gerçekleşmesi de zora girdi.

Projeye göre Akabe Körfezi ve Kızıldeniz kıyısında Dubai benzeri bir kent kurulacak.

Oteller, eğlence merkezleri, robotlar, uçan taksiler, yapay yağmurlar, geceleri gökyüzünü aydınlatan ışıklar vs. ile adeta ütopik bir mega kent olacak Neom’un inşa edilebilmesi için bölgede yaşayan Huveyti kabilesinin tehcir edilmesi gerekiyor.

Kabile ise evlerini ve topraklarını terk etmek istemiyor.

Suudi Arabistan güvenlik güçleri geçenlerde kabile üyelerinden birini evinin mülkiyetini devretmeyi kabul etmediği için katletti.

Abdurrahim el-Huveyti, olaydan birkaç gün önce yayınladığı videoda öldürülebileceğini ve yanına silah konulup terörist olduğunun iddia edilebileceğini söylemişti.

Kabilenin bölgede yaşayan diğer üyeleri de tehcire karşı.

Cidde kentinde 6 Aralık 1988’de toplanan İslam Fıkıh Konseyi’nin “Cami, yol, köprü yapımı gibi zorunlu kamu ihtiyaçlarının dışında ve yatırım amaçlı olarak hiç kimsenin arazisi istimlâk edilemez” şeklinde özetlenebilecek fetvasına rağmen Veliaht Prens yüzlerce insanı evlerinden ve yaşadıkları topraklardan kovmaya kararlı.

Fakat 500 milyar dolarlık projeyi hayata geçirebileceği şüpheli.

Zaten birçok sorunla karşı karşıya olan projeye şimdi bir de kan bulaştı.