…
Gözlerim yollarda bekler dururum
“Nerde kardeşlerim” diyordu bir ses
İlk kıblesi benim ulu Nebi’nin
Unuttu mu bunu acaba herkes
…
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Götür Müslüman’a selam diyordu
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslâm diyordu
…
Mehmet Akif İnan ağabey Memur-Sen’in kurucusu ve edebiyatımızda Kudüs Şairi olarak bilinir. Yukarıdaki dizeler onun “Mescidi Aksa” adlı şiirinden.
Zalim terör devleti İsrail’in Gazze’ye yönelik yeni zulüm dalgasının 10. günündeyiz. Tüm işaretler terörist devletin yoğun bombardıman ile bir soykırım peşinde olduğunu, bu sayede Gazze’yi boşaltmayı planladığını gösteriyor. İsrail, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Hindistan; Batı dünyası ve onların kuklası her ülke, herkes bu katliama ortak olmak üzere bölgeye geldi/geliyor.
Gazze ile dünyanın ilişkisi kesilecek, sosyal medya ile bağı kesilecek. Açlık, bombalar; Gazzeli kardeşlerin tek tek ölümü için akrep ve yelkovan arasındaki kovalamacaya şahit olacak. Ölümler sıradan gösterilecek hatta insanlığın haber alması dahi engellenecek ve ölümler birer sayı olarak hanelere tek tek yazılacak. Vahşi Batı, vahşetini peygamberlerini dahi keserek, öldürerek ispat etmiş bir kavme destek olacak.
Gazzeliler şehit olacak, tıpkı özlem duydukları gibi. Sosyal medyada klavye kahramanları, hüzünlü bir fotoğrafın altına iki kelime yazıp pahalı kahvelerini içecekler. Hatta bir sonraki story’de Yahudi iş adamının kahve salonundan fotoğraf verecekler. Markete gidip ne kadar Yahudi sahipli firma varsa mallarından kallavi bir seçki yapıp eve gidecekler. Tek kare fotoğrafın altına yazılmış iki kelimeyle cihat ruhuna yaptıkları katkıya övünecekler. Cihadınız mübarek olsun!
Memur-Sen ve Hak-İş’in öncülüğünde bazı sivil toplum kuruluşlarınca hafta sonu tüm Türkiye’de eş zamanlı basın açıklamaları ve gösteriler düzenlendi. Türkiye’nin alanlara çıkması bazılarını rahatsız etmiş olmalı ki; dalga geçer bir üslupla “Oraya (Gazze) gitmek isteyenin bilet parasını verelim.” diyenler oldu. Aralarında kerli ferli siyasetçilerin olduğu bir güruh da aynı koronun paydaşı olmakta beis görmedi.
Savaşın bir ahlakı vardır. İsrail bu ahlakı askıya aldığını ilan etti, dünyanın gözünün içine baka baka. Dostları ve müttefikleri yaptıklarını perdelemeye devam ediyor. Küçük hesaplı yerleşik dostları da meclisten geri kalmamak için sosyal medyadan yazıp-çizip taraflarını belli ediyorlar. Turnusol kâğıdı rengini göstermeye başladı. Bir de ilginç bir güruh daha var ki ne söylense az. Önce “Neden ses vermiyorsunuz?” deyip sonradan ses verilince tepkisiz kalanlara da iki kelime söylemek lazım ya…
Dünya yıkılırsa yıkılsın lakin tarafsızlık namussuzluktur. Zulüm ile abad oldunuz ama sonunuz “ilâ cehenneme zümerâ” olacaktır. Vesselam…