Suudi Arabistan’ın İslami Direniş Hareketi “Hamas” üyesi onlarca Filistinliyi gözaltına almasının üzerinden neredeyse bir yıl geçti.

Hareketin Suudi Arabistan’la ilişkilerinden sorumlu 82 yaşındaki Kulak Burun Boğaz doktoru Muhammed Salih el-Hudari ve oğluyla birlikte birçok kişi geçen yılın Nisan ayında gözaltına alınmıştı.

Beş ay kadar sessizce bekleyen Hamas, Filistin davasına destek verdikleri için “teröre destek” bahanesiyle gözaltına alınan üyelerinin serbest bırakılmayacağını anlayınca Eylül ayında bir bildiri yayınlamış ve Riyad’dan Filistinli tutukluları serbest bırakmasını istemişti.

Fakat hareketin bugüne kadarki çağrıları ve çabaları hiçbir fayda vermedi.

Suudi Arabistan, yaşlı ve hasta el-Hudari’yi ve diğerlerini serbest bırakmaya yanaşmadı.

Çin’den tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs sebebiyle konu yeniden gündeme geldi.

Hamas lideri İsmail Heniyye, geçen hafta sonu yayınladığı bildiride Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’e seslenerek Filistinli tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Hareketin Uluslararası İlişkiler Ofisi üyesi Basim Naim de sorunun çözülmesi için Riyad’la doğrudan ve aracılar vasıtasıyla görüşmelerin sürdüğünü açıkladı.

Bu arada, Yemen’de faaliyet gösteren İran destekli Husilerden sürpriz bir takas önerisi geldi.

Örgütün lideri Abdulmelik el-Husi, Riyad’ın Filistinli tutukluları serbest bırakması karşılığında Suudi Arabistanlı bir pilot ile dört asker ve subayı salıvermeye hazır olduklarını duyurdu.

Hamas, bu açıklama üzerine yayınladığı bildiride, Husilerin Filistin davasına gösterdikleri ilgiye ve Suudi Arabistan’daki Filistinli tutukluların serbest bırakılması için yaptıkları teklife teşekkür etti.

Anladığım ve öğrenebildiğim kadarıyla Abdulmelik el-Husi’nin açıklamasından önce Hamas ve Husiler arasında takas teklifi konusunda herhangi bir görüşme olmamış.

Hareketin yayınladığı bildiride de teklif için “el-mubâderatu’z-zâtiyye” (kişisel girişim) ifadesi kullanılıyor.

Yani bu Husilerin tek taraflı girişimi.

Hamas’la koordineli olarak gündeme getirilmiş değil.

Fakat -sonucu ne olursa olsun- örgütün Suudi Arabistan’ın kalesine temiz bir gol attığı kesin.

Riyad, Abdülmelik el-Husi’nin açıklamalarından sonra Filistinli tutukluları serbest bıraksa da kaybedecek, bırakmasa da.

Filistinli tutuklular serbest bırakılırsa Husiler Suudi Arabistan’ı buna mecbur etmiş olacak.

Serbest bırakılmazlarsa da Suudi Arabistan’ın İslam dünyasındaki imajı iyice kötüleşecek.

Daha da önemlisi Husilerin esir tuttuğu Suudi Arabistanlı pilotun, askerlerin ve subayların aileleri oğullarının özgürlüğe kavuşması fırsatının niçin değerlendirilmediğini sorgulamaya başlayacak.

Suudi Arabistan rejiminin trolleri, Abdulmelik el-Husi’nin takas önerisinden bu yana Hamas ve İran arasındaki ilişkinin bir kez daha deşifre olduğu yönünde propaganda yapmakla meşguller.

Oysa gözden kaçırdıkları önemli bir nokta var.

Kendilerinden başka herkes Hamas üyelerinin gözaltına alınmasını Suudi Arabistan-İsrail yakınlaşmasının ve Filistin davasını tasfiyeyi hedefleyen Yüzyılın Anlaşması’nın ürünü olarak görüyor.

Bu ayıbın Suudi Arabistan rejimine yettiğinin farkında değiller.