Dün Kıbrıs’a geldik.
Önümüzdeki ay Kıbrıs’ta seçim var.
Seçim Kıbrıs Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar ile CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman arasına geçiyor.
Öncelikle Kıbrıs derken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kastettiğimi anlıyorsunuzdur.
Kıbrıs’taki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin açılışı öncesi ‘’Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’’ adının ‘’Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak değiştirilmesinin gündemde olup olmadığını Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Bey’e sormuştum o da ‘’Ben İsterim.’’ Demişti. Bunun üzerine de muhalefet bu konuya itiraz etmiş. Gazetelerde de eleştirilmişti.
Geçtiğimiz günlerde Ersin Tatar’ın yine ‘’Bu işin Kuzeyi Güneyi kalmadı. Madem Rum kesimi bütün Kıbrıs üzerinde ada yönetimi bizdedir diyor. Biz de Kuzeyi kaldırıyor, Kıbrıs Türk Devleti ve bütün denizlerde hak iddia ediyoruz.’’ Şeklinde açıklama yapmış.
Bana kalırsa doğrusu da budur.
Son dönemlerde Güney tarafı sürekli silahlanıyor.
Siyonist ve katil İsrail ile sürekli anlaşmalar yapıyor.
AB, her türlü haksızlığa hukuksuzluğa destek veriyor.
Az önce Rumların Kıbrıs’ta yaptıkları katliam ve canavarlıkları Barbarlık Müzesini tekrar gezdim.
O günlerde de Kıbrıs’ta Türkler sistematik bir şekilde soykırıma uğrarken Türkiye’nin müdahalesi ile bunlar son buldu.
Kıbrıs Rum Yönetimi ve İsrail’in anlaşmalarının bir sebebi de ikisinin de soykırımcı kafa yapısının olması olabilir.
Bazıları hala ‘federasyon’ fikrinde olsalar da Rumlar ilk fırsatta içlerindeki soykırımcı yapılarını açığa çıkarırlar.
Birkaç yıl önce İsraillilerin Kuzey Kıbrıs’tan çok gayrimenkul aldığına dair haberler alıyorduk. Bir sohbetimizde Başbakan Ünal Üstel Bey’e sormuştum. O da ‘’aldığımız bir kararla o olayların önüne geçtik.’’ Demişti.
Son dönemlerde de Kıbrıs Türk tarafında İsraillilere gayrimenkul satışı ile ilgili bilgiler almıyoruz.
Ancak, az önce Lefkoşa sokaklarında dolaşırken sohbet ettiğim birisi temmuz ayında Limasol ve Baf’taki yanan üç Rum köyüne İsraillilerin yerleştirildiğini söyledi.
Haberi teyit edemedim ama turist olarak bile batılı ülkelere alınmayan İsraillilerin Kıbrıs Rum kesimine yerleşmeleri hem Kıbrıs Türkleri için ciddi risk teşkil ediyor diyebiliriz.
