Kutuplaşmaktan şikâyetçiyiz. Bugünün en büyük problemlerinden biri. “Bir arada yaşamacı”lar var. Elbette aynı gemideyiz, elbette bu ülkeyi seven herkes komşumuzdur, bahsettiğim başka bir şey. Particilik, partizanlıktan da bahsetmiyorum. Kutuplaşma kelimesinin arkasından bahsediyorum.

İnsanlar birbirleriyle tuttuğu takım ya da oy verdiği parti yüzünden mi kutuplaşıyorlar? Yoksa cümlelerdeki, eylemlerdeki bazı noktalar/hassasiyetler yüzünden mi?

Ben Müslüman olarak yazıyor, konuşuyorum ve dediğim her şey Müslümanlıkla ilgili. Bir Müslüman olarak kutuplaşmak ne kadar doğru? Kutuplaşmamak ne kadar doğru? Kiminle kutuplaşmalı?

Geçmişteki zulümlerin gölgesinden kurtulamayan bazı ılık Müslümanlar, kutuplaşmayalım derken aslında “yarın solcular tekrar iktidara gelirse canımızı yakarlar” demek istiyorlar. Ve bu yüzden de ona ve dinine edilen her kötü cümleyi hoş görüyorlar ya da duymuyorlar ve yine aynı nedenden dolayı hiçbir karşılık vermiyorlar. Evinde oturmayı, ses çıkarmamayı, tabiri caizse etliye sütlüye karışmamayı uygun görüyorlar.

Bir kısmının ise itikadi manada problemleri var. Öyle ya, bir Müslümanın örneğin LGBT’ye tepki vermemesi, aksine onları anlamak/hoş görmek lazım demesi için Kuran’dan bazı ayetleri reddetmesi şart. (Bu ılık Müslümanlar Lut kavminde azınlığın sapkın olduğunu, diğerlerinin ibadetinde olmasına rağmen sırf göz yumdukları, ses çıkarmadıkları için helak olduklarını unutuyorlar.)

Yine mesela “dağa çıkıp PKK’ya katılmayı çok isterdim, ben yapamadım, umarım kızım yapar” diyen bir insanla kutuplaşmamak ne kadar mümkün? Seni öldürenlerdenim, Eren Bülbül’ü öldürenlerden olmak isterdim demek değil midir bu? Kutuplaşmıyoruz. Çünkü onu diyen zevat hala her şehirde tiyatro oynuyor ve salonlar tıklım tıklım dolu. O oyuna gidenler gerçekten o cümlelerden rahatsız olmadılar mı? İmkânı olamadığı için terörist olmayan birine kadar, tiyatro oynatacak sanatçı da mı yok memlekette?

Sanatın herhangi bir dalıyla meşgulseniz aydın/sanatçı sayılıyorsunuz ve bu ülkeye/İslam’a her düşmanlığı yapma hakkınız oluyor.

Kimse kusura bakmasın. Başörtüsüyle alay etmek için porno yıldızı benzetmesi yapan, üstüne tepki verenlere hakaret eden bir insan sanatçı falan değildir ve onunla kutuplaşmamak yanlıştır! Ya da yıl dönümü geldi. 248 şehit verdiğimiz bir geceye tiyatro diyenle, şehitleri aşağılayan ile ben ölene kadar kutuplaşacağım!

Ilık Müslümanlar aşağılanmayı çok seviyor gibi davranıyor. Kardeşim, bu topraklar Müslüman yurdu. Bu topraklarda sapkınlığa, İslam düşmanlığına yer olamaz. Çocuğuna isim koyarken bile kutuplaş. Müslüman kibirlenmez ama izzetini de yere düşürmez. Çünkü düşen şahsi izzeti değildir, İslam’ın izzetidir. “Kibre karşı kibir sadakadır” hadisi bu yüzdendir. “Muhammed Allah’ın Resûlüdür. Beraberinde olanlar kâfirlere karşı çetin ve izzetli, birbirleri arasında merhametlidirler.”(Fetih, 48/29) ayeti unutma.

“Ötekileştirmeyin”, “kutuplaşmayalım” ayağına hümanist pozuna bürünen ılık Müslümanlar; dinine, başörtüsüne, ahlaka, namusa karşı her harekete, fikre, düşünceye saygı duyuyor! Bu kesim; Abdülhakim Arvasi’nin “Hiçbir amelime güvenmiyorum ama Allah’ın düşmanlarına düşmanlığım var” sözünü gönül rahatlığıyla kurabiliyorlar mı? Bunu bir kez sorsunlar kendilerine.