Muhammed Buazizi’nin kıvılcımını yaktığı 14 Ocak Devrimi’yle kazanılan demokrasiyi rafa kaldırarak parlamentonun kapısına kilit vuran Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, kendisine muhalefet eden herkesi susturmak amacıyla topluma korku yaymak için adı açıklanmayan Tunus düşmanlarından bahsetmeye devam ediyor.

Hayali düşmanlara tehditler savuran Kays Said, siyasi havayı tehlikeli bir şekilde gererek ülkenin içinde bulunduğu sorunlara çözüm bulmakta başarısız olduğu gerçeğini gizlemeye çalışıyor.

Açıklamalarında sürekli “ülkeyi yakmaya çalışanlar” ve “Tunuslular arasında fitne çıkarmak isteyenler” olduğundan söz ediyor fakat onların kim olduklarını bir türlü söylemiyor.

Darbe karşıtları ise Tunus Cumhurbaşkanı’nın şiddet içeren tehlikeli söyleminin ülkeyi iç savaşa sürükleyebileceği uyarısında bulunuyorlar.

Siyasi partileri kapatmaya hazırlandığı öne sürülen Kays Said, yakın çevresiyle ve yandaşlarıyla da sorunlar yaşıyor.

Kays Said darbe planları yaparken ve geçen yıl 25 Temmuz’da istisnai kararlarını açıklayarak parlamentonun faaliyetlerini askıya alırken en yakınında o dönemde Tunus Cumhurbaşkanlığı Divanı Müdiresi olarak görev yapan öğrencisi Nadiye Ukkaşe vardı.

Darbeye giden süreçte Tunus Cumhurbaşkanı’na her türlü desteği veren Nadiye Ukkaşe, Kays Said’i suikast girişimine maruz kalmış göstermek için sahnelenen zehirli zarf tiyatrosunun da başoyuncusuydu.

Fakat darbeden sonra işler değişti ve Kays Said ile Nadiye Ukkaşe’nin arası açıldı.

Kavganın sebebi, Tunus Cumhurbaşkanı’nın etrafındaki iki grup arasındaki çıkar ve nüfuz çatışması.

Tunus İçişleri Bakanı Tevfik Şerefeddin ile girdiği güç mücadelesini kaybetmesi üzerine Ocak ayında görevinden istifa eden ve “Kays Said’in kara kutusu” olarak adlandırılan Nadiye Ukkaşe, yakın zamana kadar Kartaca Sarayı’nda dönen dolapları en iyi bilen isimlerden biri.

Kendisine ait olduğu iddia edilen ses kayıtları bir süredir Tunus’un ve Arap sokağının gündeminde.

Medyaya sızan ses kayıtlarında Nadiye Ukkaşe, Kays Said’in ailevi problemler yaşadığını ve Tunus Cumhurbaşkanı’nın eşi İşraf Şebil’in avukat olan kız kardeşi Atike Şebil’in Kartaca Sarayı’nda büyük nüfuza sahip olduğunu söylüyor.

Kays Said’in Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan korktuğunu ve bu sebeple ilk karşılaşmalarında Macron’un omzunu öptüğünü öne sürüyor.

Görevinden istifa ettikten sonra Paris’e yerleşen Nadiye Ukkaşe, ses kayıtlarının kendisine ait olduğunu yalanlasa da yakın arkadaşları yayınlanan kayıtlardaki sesin ona ait olduğunu teyit ediyorlar.

Tunus Cumhurbaşkanı, bayram öncesi yaptığı açıklamada yeni bir cumhuriyet tesis edecek ve 25 Temmuz’da referanduma sunulacak yeni anayasanın yazılması için komite kurulacağını bildirdi.

Kısa sürede yazılacak ve belki de çoktan hazır olan taslağın referandumda -gerekirse hileyle- kabul edileceğinden kimsenin şüphesi olmasın.

Kays Said ve arkasındaki güçler Tunus’ta demokrasiye son vererek Mısır benzeri bir vesayet rejiminin tesisi için hazırladıkları planı adım adım hayata geçiriyorlar.

Bugün gelinen noktada şu gerçek artık inkar edilemez:

Devrimle elde edilen demokratik kazanımlar başta en-Nahda Hareketi olmak üzere siyasi partilerin hataları sebebiyle heba edildi.