İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın Muhafazakâr Parti liderliğinden 7 Temmuz’da istifa etmesinin ardından, “İngiltere’nin yeni başbakanı kim olacak” sorusu dünya gündemini meşgul eden soruların başında geliyor. Boris Johnson, Başbakan ve parti lideri Theresa May’in istifası üzerine Temmuz 2019’da Muhafazakâr Parti’nin başkanlığına seçilmiş ve sonrasında da başbakan koltuğuna oturmuştu.

Johnson, ilk defa başbakan olarak katıldığı 12 Aralık’taki erken genel seçimde, Muhafazakâr Parti’ye 30 yılın en büyük seçim zaferini kazandırmıştı. Öyle ki “Brexit’i yerine getireceğiz” sloganıyla, parlamentonun 650 sandalyeli alt kanadı olan Avam Kamarasına 365 milletvekili sokmayı başarmıştı.

Zira İngiliz halkının çoğunluğu, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasını (Brexit) destekliyordu. Seçmenlere göre Brexit, Muhafazakâr Parti’nin Parlamento’da çoğunluğu elde etmesiyle mümkün olabilirdi. Bu nedenle de tercihlerini Johnson’dan yana kullandılar.

Başbakan olarak dış politikada, “Küresel İngiltere” sloganıyla ülkeyi Avrupa dışı dünyaya daha fazla açmayı vadeden Johnson, ABD ile İngiltere arasındaki “özel ilişkiyi” de hatırlatmaktan geri durmadı. Ancak işler umulduğu gibi gitmedi. Pandemi ve Ukrayna Krizi’nin yol açtığı petrol ve gıda fiyatlarındaki artış, hayat pahalılığı ve durgun büyüme sorunu şeklindeki ekonomik sorunlar, Johnson’u liderlik; İngiltere’yi de hükümet bunalımına sürükledi.

Bugünlerde 6 aday, Parti başkanlığı için yarışıyor. Kural gereği Muhafazakâr Parti vekilleri, aday sayısını ikiye indirene kadar bir dizi oylama yapacak. 21 Temmuz Perşembe gününe kadar bu işlemin bitirilmesi bekleniyor. Sona kalan iki adaydan hangisinin başkan olacağına ise Parti üyeleri karar verecek. Her iki aday, yaklaşık 160 bin civarında olduğu tahmin edilen Parti üyesinin oyunu almak için kıyasıya bir kampanya yürütecek. Bu sürecin de 5 Eylül’de bitirilmesi planlanıyor.

Adaylar içinde öne çıkan isim, Hint asıllı eski Maliye Bakanı Rishi Sunak. 42 yaşındaki genç politikacı, ilk oylamada 88 oy aldı ve en yakın rakibi Penny Mordaunt’a 21 oy fark attı. Rishi Sunak’ın en büyük avantajı, İngiltere’deki Hint diasporası ve Hindistan’daki üst düzey bağları. Hint diasporası, Rishi’nin en büyük destekçisi.

Dahası Rishi, Hindistan’ın en nüfuzlu ve zengin ailelerinden birinin damadı. Bu nedenle Hindistan Başbakanı Hindu Milliyetçisi Narendra Modi ile özel bağları söz konusu. İngiltere ve Amerika’nın, Hindistan’ı Çin ve Rusya’dan uzak tutmaya çalıştığı bir dönemde, bu ilişki ziyadesiyle değerli görülebilir.

Eğer İngiltere’deki Kraliyet ve onun parlamentodaki en önemli ayağı olan Muhafazakâr Parti, jeopolitik kaygıları ön plana çıkarır ve bu bağlamda “Küresel İngiltere” hedefini canlandırmayı tercih ederlerse, Rishi Sunak İngiltere tarihindeki ilk Hint asıllı Başbakan olabilir. Böyle bir seçeneğin aynı zamanda İngiliz demokrasisi ve İngiliz Milletler Topluluğu için de güçlendirici bir etki oluşturabileceği düşünülebilir.

Diğer taraftan Basra Körfezi’nde 8,5 milyonu aşkın Hintli nüfus ile Amerika’daki bankacılık, gıda, ilaç, yüksek teknoloji ve sosyal medya devlerinin başındaki Hindistan kökenli CEO’ların varlığı dikkate alındığında Rishi Sunak, İngiltere’nin Ortadoğu’dan Asya’ya uzanan küresel gücüne yeni bir motivasyon getirebilir. Nihayetinde Hintliler dünyanın en büyük diasporası. Rishi’nin bu gücü de harekete geçirebileceği varsayılabilir.

Tabii tüm bunların gerçekleşebilmesi için öncelikle İngiltere’nin aristokratik geleneğinin aşılması gerekiyor. Rishi’nin önündeki en büyük engel, şimdilik bu!