FED yani Amerikan Merkez Bankası veya Amerika’nın merkezi bankacılık sitemine verilen bir isimdir.

Aldığı ve alacağı kararlarla dünyanın en büyük ekonomisi olan Amerikan ekonomisine yol vermek ve yol açmak görevini yerine getiren bir bankadan söz ediyoruz.

Dünyadaki diğer örneklerinde olduğu gibi en temel amacı Amerikan ekonomisinde fiyat istikrarını sağlamak olan bankanın attığı her adım aslında tüm ülkeleri de bir anlamda ilgilendirmektedir.

Çünkü dünyanın en büyük ekonomisinin ticari ilişkide bulunmadığı hiçbir ülke yok desek abartmamış oluruz.

Ayrıca dünya üzerindeki ticaretin oldukça büyük bir bölümü Amerikan Doları cinsinde yapıldığı için de FED’in aldığı kararların önemi daha da artmaktadır.

FED kararlarında bir diğer önemli amaç ise ülkedeki çalışmayan yani işsizlik oranını en düşük seviyede tutmaktır.

Çalışabilecek durumda olan tüm ülke vatandaşlarının istihdam edilerek hem ülke ekonomisine katkıda bulunması hem de elde ettikleri gelir ile refah seviyelerini üst seviyelerde tutmaları ülkenin gelişmişlik seviyesinin ana göstergelerinden olduğu için de ayrıca büyük bir öneme haizdir.

Tüm bunlar için FED elindeki faiz silahını her zaman en etkin şekilde kullanmayı ister.

Bu anlamda FED’in elindeki faiz silahını bugünde artış yönünde kullanacağı zaten piyasalar tarafından satın alınmıştır.

Şahsi düşüncem bugün ki faiz artışının aynı haziran ayında olduğu gibi 75 baz puan olacağı yönündedir.

Kimilerine göre 50 kimilerine göre ise 100 baz puanlık artışın olacağı yönünde tahminlerde yok değildir açıkçası.

Haziranda yapılan 75 baz puanlık artışla faizler 1.00’den 1.75’e çıkmıştı. Şimdi yine beklediğim gibi 75 baz puanlık bir artış olursa faizler 2.50 seviyelerine çıkmış olacaktır.

Gelen istihdam verilerinin iyi olmasına karşın Fed faiz artırımlarına bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Çünkü henüz veriler istenilen düzeylerde değiller.

Amacı daha da güçlü istihdam datalarına sahip olabilmek olduğu için agresif faiz politikalarının devam edeceği yönündeki görüşler her geçen gün biraz daha ağır basmaktadır.

Alınan istihdam noktasındaki veriler gelecek dönemlerde beklenen resesyonun yönü ile aynı doğrultuda olmadığından faiz artırımlarının süreceğini beklemek daha önce de belirttiğimiz gibi son derece yerindedir.

Faiz artırımları ile FED kredi maliyetlerinin yükselmesini istemektedir ki elinde parası olmayanın yatırımdan uzak durması gerektiğinin altını kalın puntolarla çizmektedir aslında.

Dünyadaki genel ekonomik görünüme bakıldığında artık özellikle ticaret boyutunda sermaye miktarlarının öneminin arttığı gözler önüne serilmektedir.

Yani paran kadar iş yap veya boyun kadar zıpla görüşü her an ağırlığını hissettirmektedir.

Enflasyon beklentisinin kimi ürün fiyatlarında yaşanan düşüşlerden ötürü bu ay itibariyle azalacağı ülkemizde de yapıcı ekonomi politikalarına olan ihtiyacın arttığını görerek hareket edebilirsek görünümün iyi olmaması için hiçbir gerekçe yoktur.

Düşen enflasyonu ürünlerin fiyatları noktasında devam ettirebilirsek dizginlenmiş bir enflasyon görüntüsü rahatlatıcı bir nefes olarak önümüzde duracaktır.

Vatandaşımızın ümidi ve beklentisi bu yöndedir.