Ekonomik veriler, ekonomilerin nasıl yol aldığını gösteren apaçık göstergelerdir.

Verilerin objektif bir şekilde alınmasının sonrasında iyi bir analiz ile analiz edilmesi ve ardından da son olarak doğru yorumlamaların yapılması, ekonomik yapının ne durumda olduğunu gözler önüne seren bir olgudur.

Bu bağlamda Avrupa ülkelerinin ekim ayına ait ekonomik verilerine baktığımızda ekonomik durumlarının hiç de iç açıcı olmadığını görüyoruz.

Öncü bileşik satın alma yöneticileri endeksi diye adlandırılan PMI endeksine göre fiyat artışlarının ciddi oranda Avrupa’da yaşayanlar üzerinde kurduğu etkinin günden güne artmasıyla alışveriş alışkanlıklarının değiştiği anlaşılmaktadır.

Bundan dolayıdır ki PMI verileri son 24 ayın en kötü verileri olarak ortaya çıkarak ciddi bir daralmayı ortaya koymaktadır. Ekim ayındaki endeks beklentilerin oldukça altında 47,1 olarak gerçekleşmiştir.

Endekslerin 50 puanın üzerinde gerçekleşmesi büyümenin olduğuna, 50 puanın altında olması ise daralmanın olduğuna işarettir.

Buradaki daralma pandeminin başlamasının üzerinden altı ayın geçmesinden sonra yaşanılan en büyük daralmadır.

Yani pandeminin ilk aylarında bile Avrupa ülkelerinde bu derecede bir daralma yaşanılmamıştı.

Daralmanın yanında Avrupa’nın en büyük iki ekonomisi olan Almanya ve Fransa’da ekonomik veriler günden güne kötüleşmeye doğru yol almaktadır.

PMI eylül ayında beklentinin 0,6 puan üzerinde 48,1 olarak gerçekleşmiştir. Beklenti 47,5 dolaylarında idi.

Bir diğer önemli gösterge endeksi ise hizmetler sektörü alt endeksi olup bu endekste beklentiler düzeyinde 48,2 olarak oluşmuştur.

Üretim konusunda en fazla önem verilen imalat PMI endeksi de ekim ayında beklentilerin 1,2 puan altında 46,6 olarak kaydedilmiştir. Yani üretimde de ciddi oranda bir düşüş yaşanmıştır.

Üretimde yaşanılan bu düşüşün en büyük sebebi enerji maliyetlerinde ortaya çıkan çok ciddi fiyat artışlarıdır.

Fiyat artışlarının yanında kışın enerji anlamında Avrupa’da sıkıntılı geçecek olmasından ötürü daralmanın aralık ocak ve şubat aylarında çok daha ciddi boyutlara ulaşacağını şimdiden öngörüyoruz.

Yani Avrupa’da hayat her geçen gün biraz daha zorlaşmakta, ekonomik veriler önemli bir daralmaya doğru gitmektedir.

Tüm bunların yanında endeksin mayıs 2020 den ekim 2022’ye kadar hiç bu kadar düşük olmadığı gerçeği de bizim bu düşüncemizin ne kadar yerinde olduğunu gösteren bir delil niteliğindedir.

Ekonomik daralma özellikle Almanya özelinde ekim ayı itibarıyla hızlanmaya başlamıştır ki bu aslında resesyonun yaşanılabileceğinin en büyük kanıtlarından bir tanesidir.

Diğer taraftan diğer büyük ekonomi olan Fransa’da ise hizmet PMI 51,3 olarak gerçekleşirken imalat PMI endeksi 47,4 olarak beklentinin 0,4 puan üzerinde oluşmuştur.

Fransa’nın verilerini Almanya ile kıyasladığımızda Fransa’nın biraz daha iyi ekonomik verilere sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Ama Fransa’nın da Almanya gibi kışın daha fazla hissedeceği enerji krizini aşması çok kolay olmayacağı için daralmanın Almanya gibi Fransa’da da devam edeceğini söylemek yerinde olur.

Makro anlamda ekonomilerde ortaya konulan önlemlerin ince ince hesaplandıktan sonra uygulamaya konulması belki de bu daralmanın daha sığ hissedilmesine sebep olacaktır.

Ekonomilerde de yanlış hesap Bağdat’tan döner.