İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Suriye rejimi lideri Beşşar el-Esed’in daveti üzerine önceki gün beraberindeki heyetle birlikte Şam’ı ziyaret etti.

Tahran’dan Şam’a cumhurbaşkanlığı düzeyinde yapılan son ziyaret 2010 yılında Mahmud Ahmedinejad tarafından gerçekleştirilmişti.

Dolayısıyla Reisi’nin ziyareti İran’dan Suriye’ye 13 yıl sonra bu düzeyde yapılan ilk ziyaret oldu.

Beşşar el-Esed ise aynı sürede iki kez Tahran’a gitti.

İran Cumhurbaşkanı’nın geçeceği yollara İran ve Suriye bayraklarının yanı sıra iki ülke cumhurbaşkanlarının portrelerinin yer aldığı, üzerinde Farsça ve Arapça “Hoş geldiniz” yazan afişler asıldı.

Devrimin başından bu yana Suriye rejimi tarafından vatandaşlık verilen İranlılar da Reisi’yi ellerinde İran bayraklarıyla ve “Yâ Ali” sloganlarıyla karşıladılar.

Tahran ve Şam arasında bir dizi anlaşmanın imzalandığı ziyaretin önemi daha çok Suriye’nin Arap Birliği’ne dönmesinin tartışıldığı döneme denk gelmesinden kaynaklanıyor.

Beşşar el-Esed rejimiyle normalleşmeyi ve Suriye’nin Arap Birliği’ne üyeliğinin yeniden aktifleştirilmesini savunanlar bunun Suriye’yi İran’dan uzaklaştırıp Arap ülkeleri safına döndüreceğini öne sürüyorlar.

İran Cumhurbaşkanı Şam ziyaretiyle o beklentilerin boşuna olduğunu gösterdi ve Suriye’nin İran’dan uzaklaşması diye bir şeyin söz konusu olamayacağı mesajını verdi.

Suriye ve İran arasındaki ilişkiler Humeyni dönemine dayanıyor.

Beşşar el-Esed de zaten Reisi’yle görüşmesinde İran-Irak Savaşı sırasında Araplara karşı İran’ı desteklediklerini hatırlattı.

“Ülkelerimiz arasındaki ilişki vefa üzerine kurulu. 1980’de İran’a haksız yere savaş açılınca Suriye o günkü tehditlere ve teşviklere rağmen sekiz yıl süren savaşta İran’ın yanında yer almakta tereddüt etmedi. 12 yıl önce Suriye’ye savaş açıldığında İran da Suriye’nin yanında durmakta tereddüt etmedi” dedi.

Suriye’nin İran-Irak Savaşı sırasında İran’ı desteklediği bilinen bir gerçek.

Iraklılar Bağdat’ın o günlerde Suriye füzeleriyle vurulduğunu ve Hafız el-Esed’in Humeyni’ye İran ordusunu Suriye sınırından Irak’a sokmayı önerdiğini unutmuş değiller.

Reisi’nin ziyareti ve Suriye rejimi liderinin bu açıklamaları, Şam’ın İran’dan uzaklaşacağını hayal edenlerin ya da İran karşısında aldıkları yenilgiyi itiraf etmekten kaçınıp attıkları hesapsız adımları halklarına “büyük bir siyasi zekânın ve ince bir stratejinin ürünü” gibi pazarlamak isteyenleri rahatsız edecek nitelikte.

İran, Suriye rejimi gibi müttefiklerinden ve proxy örgütlerinden vazgeçemez.

Geçenlerde Azerbaycan’da faaliyet gösteren İran destekli “Hüseyinciler” adlı terör örgütü liderlerinin Kum’da gözaltına alındıkları öne sürülmüş, bunun Tahran-Bakü ilişkilerindeki gerginliğin düşmesine katkıda bulunacak olumlu bir adım olduğu yorumları yapılmıştı.

Örgütün elebaşı İbrahim Tevidi kamera karşısına geçip iddianın asılsız olduğunu ve faaliyetlerini sürdürdüklerini söyledi.

Reisi’nin iki günlük Şam ziyaretinde Suriye’nin yeniden imarı konusu da gündeme geldi.

İran’ın rejim güçleriyle birlikte yakıp yıktığı Suriye’deki inşaat projelerinde rol alma isteği dile getirildi.

Tahran, Suriye’deki yeniden imar pastasından pay alma ve şark kurnazlığıyla da faturayı Körfez ülkelerine ödetme peşinde.