Bu nasıl bir başlık diye düşünebilirsiniz, ama bilimsel gerçekler bize bunu gösteriyor.

Vücudumuzda bizimle birlikte yaşayan ve sayıları vücudumuzda bulunan hücre sayısının yani yaklaşık 100 trilyonun en az 10 katı kadar olduğu bildirilen mikroorganizmalar (yani normal vücut mikroflorası) hakkında artan araştırmalar, neredeyse her hastalığın bir şekilde bu mikroflora ile ilişkili olduğunu bize açıkça göstermektedir.

Çevrenize bir bakın, insanların sağlıkla ilgili şikâyetlerinin çoğunun sindirim sistemiyle ve özellikle bağırsaklarla ilgili olduğunu göreceksiniz. Seminerlerimizde ve sosyal medyadaki bilgilendirici yazılarımızda da özellikle altında yatan sebeplerle birlikte vurguladığımız bu şikâyetler, bir kısır döngü halinde insanların yaşam kalitesini gittikçe azaltarak etkisini sürdürüyor.

Sürekli midesi bulanan, karnında bitmek bilmeyen gazlardan tuvaletten çıkamayan ve sosyal yaşantısı oldukça kısıtlanan, nefesi ağır kokan, kronik kabızlığına bir türlü çare bulamayan, bir hafta on günde ancak bağırsaklarında bir hareketlenme olup tuvalete çıkma ihtiyacı olan, çocukluğundan beri kabızlık yaşayan, alerjik problemleri gittikçe artan, ne yese dokunan ve ne yiyeceğini şaşıran, glüten alerjisi olan, bir şey yedikten sonra hemen halsizleşen ve uyumak zorunda olan, sabahları yorgun kalkan, eklem problemleri vb. olan kişilerin sayısı toplumumuzda gerçekten çok yaygın ve gün geçtikçe ciddi derecede artış gösteriyor.

Bunlar belki size yüzeysel şikâyetler gibi görünebilir, ama maalesef öyle değil. Bir örnek vererek konuyu noktalayalım. Merkezimize başvuran, lenfoma yani bir çeşit kan kanseri teşhisi almış 24 yaşında bir genç kızın hastalık hikâyesinde dikkat çekici derecede kronik kabızlık ve bununla ilişkili beslenme problemlerinin olması ve hatta kendi ifadesiyle ‘’kendimi bildim bileli kabızlık yaşıyorum’’ demesi durumun ciddiyetini sizlere çok net gösterecektir.

Unutmayın, şikâyetlerinizin temel sebeplerini araştırmadan ve bunları düzeltecek bir şey yapmadan beklemek, ertelemek ve hatta bunlarla yaşamaya alışmak, işleri sağlıktan önce sıraya koymak, medya-magazin bilgileriyle “sağlıklı besleniyorum’’ diye kendini kandırmak kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülüktür. Çünkü baskıladığınız ve ertelediğiniz bu ciddi şikâyetler, vücudunuzun iç ortamında bir çığ gibi büyümekte… En iyisi, geri dönmesi zor veya imkânsız noktalara gelmeyi beklemeyin…

Yazarın web adresi: www.emineakin.com