Vatandaşlar ihtiyaçlarını gidermek için birçok alanda ürün almakta ve bu ürünler kimi zaman kusurlu çıkabilmektedir. Bu kusurlar (ayıplar), ürüne fiziki olarak bakıldığında (kırık, çizik gibi ayıpların) gözle fark edilebileceği gibi, tüketiciler tarafından ilk satın alındığında fark edilemeyen gizli ayıplar da olabilir. Bu noktada tüketiciler tarafından bir ürünün ayıp nedeniyle geri verilip, verilemeyeceği yahut ürünün bir diğeri ile değiştirip değiştirilemeyeceği merak konusu olmaktadır. Tüketici tarafından satın alınan bir malın ayıplı çıkması sonucunda ayıplı mal davası açılabilir.

Ayıplı mal davasının nasıl açılacağını açıklamadan önce ayıplı malın ne olduğundan ve hangi malların ‘ayıplı mal’ olarak nitelendirilebileceğinden bahsedelim. Ayıplı mal, malın tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında ayıp bulunan vb. gibi mallar da ayıplı olarak kabul edilir.

Tüketiciye satılan ayıplı maldan kim sorumludur?

Satıcı, ayıplı olarak satılan malın ayıbından sorumludur. Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür. Ancak satıcı ayıplı malın kendisinden kaynaklanmayan nedenlerle ayıplı olduğunu ispatladığı takdirde ayıplı maldan sorumlu olmaz. Tüketici tarafından satın alınan ve malın teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Ancak tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz.

Satın alınan bir malın ayıplı çıkması durumunda tüketicinin hakları nelerdir?

Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici şu seçimlik hakları kullanabilir:

1) Satılanı geri vererek (iade ederek) sözleşmeden dönebilir.

2) Satılanı alıkoyup malın ayıbı oranında satış bedelinden indirim isteyebilir.

3) Satılanın ücretsiz onarılmasını isteyebilir.

4) Satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.

Tüketici, bu haklardan hangisini isterse onu kullanmakta serbesttir. Tüketici, bunların dışında tazminat isteme hakkını her zaman kullanabilir. Burada önemli olan satıcının, maldan kaynaklanan ayıpları kabul etmesidir.

Tüketici tarafından, ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin tüketici tarafından satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya bildirilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur.

Satıcının ayıplı bir mal nedeniyle sorumluluğu, ‘ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile’ malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıldır. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır.

Son olarak ayıplı mal davası açmak isteyen tüketiciler, satıcıya karşı yazılı olarak malın ayıplı olduğu ihbarı yaparak, yukarıda sayılan seçimlik haklardan birini kullanmasına rağmen satıcı bu talebi yerine getirmezse tüketiciler, başvurunun maddi değerine göre, tüketici hakem heyetine başvuru yapabilir ya da satıcıya karşı mahkemede alacak davası açarak alacağını talep edebilir. Malın değerine göre yetkili mahkeme değişiklik gösterir. Tüketici hakem heyetlerine yapılan başvurularda değeri 11.330 liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetleri; bu değerin üstünde bulunan uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemeleri yetkilidir.