İslam coğrafyasının birçok bölgesinde yaşanan felaketler sebebiyle, Kurban Bayramı bu yıl da tüm dünyada Müslümanlar tarafından sevinç ve hüzünle karışık duygularla karşılandı.

İsrail ordusu yaklaşık dokuz aydır havadan, karadan ve denizden gerçekleştirdiği saldırılarla Gazze Şeridi’nde katliam üstüne katliam yapmaya devam ediyor.

Açlık tehlikesinin yeniden baş gösterdiği Gazze Şeridi’nde, şehit sayısı 40 bine ve yaralı sayısı 100 bine yaklaştı.

Yoğun saldırılar sebebiyle evlerini terk ederek daha güvenli olduğunu düşündükleri bölgelere sığınan iki milyon civarında insan, üzerlerine her an bomba yağma korkusuyla yaşadıkları derme çatma çadırlarda bayram sevincini ne kadar yaşayabilir ki?!

İşgalciler tarafından şehit edilen yakınlarını ve coşkuyla idrak ettikleri önceki bayramları hatırlamak, Gazzelileri ayrıca hüzünlendirdi.

Gazze Şeridi’nde bu bayram arifesinde, savaş öncesi bayramlarda olduğu gibi kurbanlık seçimi telaşı ve bayram alışverişi hareketliliği yoktu.

Buna rağmen Gazzeliler, arife gününün heyecanını ve bayram havasını az da olsa hissedebilmek için dualar ettiler, tekbirler getirdiler.

Yerinden edilenlerin sığındığı barınma merkezleri olarak kullanılan okullarda, berberler çocukları tıraş ettiler.

İzzeddin El-Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, hacı adaylarına seslenerek mübarek mekânlarda ve günlerde hac ibadetini eda ederken yaptıkları dualarda, Gazze Şeridi sakinlerini ve mücahitleri unutmamalarını istedi.

Ebu Ubeyde söylemese de bayramda ve öncesinde yapılan dualarda, bayram ziyaretlerinin ayrılmaz bir parçası olan güncel sohbetlerde Gazze hep var.

Filistinliler, asla yalnız ve unutulmuş değiller.

Yardım kuruluşları, çok zor koşullarda da olsa Gazze Şeridi’nde kurban kesmek ve etlerini dağıtmak için günler öncesinden hazırlıklarını tamamlamıştı.

Bunun yanında, kurbanların dışarıda kesildikten sonra etlerinin kavurma haline getirilip paketlenerek Gazze Şeridi sakinlerine ulaştırılması için de organizasyonlar yapıldı.

İslam ümmetinin kanayan bir başka yarası da Gazzelilerden daha kötü durumda olan ancak kimsenin duymadığı ve görmediği Müslümanlar.

Sudan’daki iç savaşın kurbanları onlardan biri.

Sudan Ordusu ve isyancı Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında yaşanan çatışmalarda, bugüne kadar 16 binden fazla insan hayatını kaybetti ve yaklaşık 9 milyon insan ülke içinde ve dışında başka bölgelere göç etmek zorunda kaldı.

Muhammed Hamdan Dagalu’ya bağlı milis güçlerinin gerçekleştirdiği korkunç katliamlara ve tecavüzlere, dünya kamuoyu kör ve sağır.

Geçmişte yüz binlerce mülteciye ve Hamas liderlerine cömertçe ev sahipliği yapan Sudan’da, iç savaş sebebiyle 30 milyon insan açlık çekiyor.

Dünya Sudan’da yaşanan vahşete gözünü ve kulağını kapatsa da Müslümanlar oradaki kardeşlerini de unutmamalılar.

Gazze Şeridi ve Sudan’dan başka Suriye, Arakan, Doğu Türkistan gibi birçok bölgede daha canımız yanıyor.

Müslümanların canları ve kanları eşit olduğu için birinin hatırına diğerini görmezden gelme ve yok sayma lüksümüz yok.

Söz konusu yaralarımızın hepsi de - ne yazık ki - İslam ümmetinin perişan ve parçalanmış hâlinin yansımalarından başka bir şey değil.

***

Kurban Bayramı’nızı kutlar, ailelerinizle birlikte sağlıklı ve mutlu nice bayramlara kavuşmanızı dilerim.