Yunanistan Başbakanı haftanın ilk günü Türkiye’deydi. Başbakan gelmeden önce karşılıklı verilen iyi niyet mesajları, imzalanan anlaşmalar, her şey güllük gülistanlık havası…

Birinci Dünya Savaşı’nda vatanımızı işgal eden, katliamlar yapan; günümüzde Kıbrıs, Adalar Denizi, Doğu Akdeniz, Batı Trakya’da Türkiye’ye sorun olan Yunanistan’la çözüm üretmek bu kadar kolay mı?

Türkiye, Yunanistan’la iyi komşu olmasın; Yunanistan ile arasındaki sorunları çözmesin mi?

Türkiye zaten Yunanistan’ın iyi komşusu. İyi komşuluğa yakışmayan işlerin içinde olan Yunanistan.

Türkiye’yi bölmek isteyen terör örgütüne başkent Atina’nın yanı başında kamp kuran bir ülkeden dost olur mu? 15 Temmuz’da Türkiye’de darbe yapmaya çalışan teröristlerin sığındığı güvenli ülkeden iyi komşu olur mu?

Adalar Denizi’ndeki kıta sahanlığı, kara suları, hava sahası, Kıbrıs, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz ve petrol aramaları konusunda “haksız” ve “hukuksuz” taleplerde bulunan Yunanistan ile sorunlar nasıl çözülecek?

Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların müsebbibi biz değiliz. AB ve ABD’nin, Türkiye’ye karşı maşa olarak kullandığı ve bu göreve talip bir Yunanistan var karşımızda. Ekonomimizi, savunma sanayimizi ve yeni nesilleri bu değişmez gerçeğe göre hazırlamamız gerekiyor!

Türkiye’de Yunanistan millî marşını kaç kişi biliyor? İlgilileri dışında kimsenin bildiğini zannetmiyorum. Ama Yunanistan’da her çocuk, eğitim hayatı boyunca her sabah bu marşın ilk kıtalarını okuyarak büyüyor. Yunanlıların Mora’da Osmanlı’ya karşı başlattığı isyandan esinlenerek yazılan millî marşları Türklere karşı kin ve nefret dolu.

YUNANİSTAN MİLLÎ MARŞI DEĞİŞMEDEN HİÇBİR SORUN ÇÖZÜLMEZ

Yunanistan millî marşında Mora isyanında katledilen Müslümanların nasıl öldürüldüğü, kanlarının nasıl oluk oluk akıtıldığı, şehit edilen Müslüman sivil halkın son nefeslerini “Allah, Allah” diyerek nasıl verdiği anlatılıyor...

“Hem palaskalar hem kılıçlar

Etrafa saçılmış beyinlere,

Baştan başa yarılmış kafataslarına,

Kımıl kımıl oynayan iç organlarına bulanmış.

Köpekler azalıyordu

Ve Allah diye bağırıyorlardı, Allah!

Ve pislikler ölüyorlardı,

Allah diye böğürerek.”

Türkleri nasıl katlettiklerini anlatan Yunan millî marşı her sabah Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi semalarında yankılanırken; 10 milyon Yunan, 1 milyon Kıbrıs Rum’u bu marşla büyütülürken nasıl çözülecek sorunlar?

Garip olansa bu kin ve nefret karşısında Türkiye’de anlaşılmaz bir Yunan sempatisi var. Oysa hayranlık duydukları Yunanistan’ın millî marşı Türklere karşı kin, nefret ve barbarlıkla dolu.

Kurtuluş Savaşı’nda vatanımızı işgal eden Batılı ülkelerin içinde olan Yunanistan ve diğer işgalci ülkelere ve halklarına karşı bizim millî marşımızda tek bir kelime kin ve nefret yoktur. 195 yıldır Türkleri nasıl katlettiklerini anlatan millî marşla büyütülen Yunanlılarla bizim romantik Yunan âşıkları, iki ülke arasındaki sorunları çözemez.

Olmayacak duaya âmin deyip milletimizi yanlış beklentiler içine sokmaya gerek yok. Devlet ve millet olarak yapacağımız şey; ülkemize ve halkımıza karşı, kin ve nefret dolu olanlara karşı güçlü olmak ve tedbiri elden bırakmamaktır. Çünkü su uyur düşman uyumaz!