Tam 9 sene önceydi.
İnancımız, dinimiz, bayrağımız, vatanımız, namusumuz ve geleceğimiz için öyle bir refleks verdik ki; efsanevi şekilde destansıydı.
Darbeler tarihimizde ilk defa tanklar, sokağa çıktığında bu denli bir direnişle karşılaştı.
Darbeler tarihimizde ilk defa bir darbe girişimi akamete uğratıldı.
Her on senede bir darbe yaparak halkımızı rencide eden, ülkemizi zarara uğratan ve demokrasinin ümüğünü sıkanlar, tahmin etmemişlerdi ki; ‘gelişen darbe karşıtlığı’ barajları bile yıkacak devasa büyüklükte bir sel gibi etkili olsun…
Gösterilen irade millet olarak onurlu tarihimize eklenmiş bir duruştur.
15 Temmuz şahlanışı, cihana nizam getirmiş bir milletin kodlarının yeniden harekete geçtiğinin ispatıdır.
*
15 TEMMUZ ‘DA İŞGALİ AMAÇLAMIŞLARDI
15 Temmuz bir darbe girişiminin ötesinde bir işgal girişimiydi.
O gece FETÖ’cü hainler başarılı olsalardı, güneyden DEAŞ ve PKK, ülke sınırlarından içeri giriş yapacaktı. Sonrasında da PKK, özyönetim ilan edecekti. DEAŞ’ın bu topraklardaki varlığıysa tamamen emperyalistlerin müdahalesini meşrulaştırmak amacını taşıyacaktı.
Hedeflenen amaç; Türkiye, parça parça edilerek bölünecek ve Müslüman Türklerin bu topraklardaki egemenliğine son verilecekti. Tarih sayfalarından kalan pusudaki düşmanlar, 1071 ve 1453’ün intikamını alacaklardı.
Allah (c.c.) düşmanlara fırsat vermedi ve içerdeki aparatlara büyük yenilgi yaşattı.
*
FETÖ; ‘CIA VE MOSSAD’ DEMEKTİ
“Terör aparatları” nereye ve kime bağlı?
Bakınız… FETÖ, PKK ve DEAŞ sadece Türkiye’de değil Ortadoğu kapsamında ‘özelde ABD emperyalizmi için’ büyük resimde ise ‘İsrail hegemonyasına fayda sağlamak için’ kurulmuş terör gruplarıdır.
1970’lerden bu yana teşkilatlanan FETÖ, 1980’lerde filizlenen PKK ve son zamanlarda üretilen asalak terör örgütü DEAŞ, hepsi ama hepsi CIA’e ve MOSSAD’a çalışır.
Farkında mısınız?
ABD ve İsrail tarafından masa başında kurgulanan, sahada görevlendirilen, fonlanan, beslenen, büyütülen, yeri ve zamanı geldiğinde hamle yaptırılan bu terör örgütlerinin hepsi ama hepsi Recep Tayyip Erdoğan tarafından yenildiler.
ABD ve İsrail’in elli yıllık plan ve projeleri çöktü. Milletimiz liderine sahip çıktı. Lider ise gerekeni ustalıkla hayata geçirdi.
Cumhurbaşkanı hem FETÖ’yü, hem PKK’yı, hem de ülkemiz sınırları içinde DEAŞ’ı alt ederek İsrail’in bölgedeki planlarını büyük ölçüde akamete uğratmıştır.
Hani denir ya; “İsrail, genişlemek için Suriye ve İran sonrasında Türkiye’ye bulaşacaktır.”
Hayır öyle olmadı. Eşzamanlı biçimde tüm ülkelere fırsatı yakaladıklarında yıpratma ve işgal projesini hayata geçirdi.
Suriye iç savaş içinde debelenirken, Irak istikrarsızlık zemininde bocalarken Türkiye’yi içeriden çökertmek istediler.
15 Temmuz, bu bağlamda İsrail’in Türkiye’ye operasyonuydu.
Hepimiz biliyoruz ki; ABD’li siyasiler ve bürokratlar yüzde seksen oranında İsrail’in kulu ve köpeği konumundalar.
Gazze’de yaşananlar sırasında, Netenyahu’ya ABD’de gösterilen onay, hürmet ve yüceltme her şeyi ortaya çıkarmıştır.
Resim nettir.
Türkiye, FETÖ’yü o gece bertaraf ederken İsrail’e de çok büyük tokat indirmiştir.
Türkiye, terörsüz Türkiye’yi inşa ederken de İsrail’in tüm oyunlarına büyük darbe indirmektedir.
Terörsüz ve birlik ruhunun yükseldiği bu zamanlarda artık önümüzün daha açık olduğunu görebiliyoruz.
Türkün, Kürdün ve Arabın vahdet içinde ortak vizyonla aynı yöne baktığı bir zaman diliminde Amerikalı Coni’ye de Siyonist Simon’a da yer yok!