Eskiden sözün namusu vardı ve söz senetti. Bir selamla sorunlar halledilmekte, problemlere çözümler bulunmaktaydı. Birçok hasleti kaybettiğimiz gibi iftira atanların, yalan söyleyenlerin, kendine menfaat sağlamak için itibar suikastı düzenleyenlerin maskeleri düştüğünde yüzlerinin kızarması hasletini de kaybetmiş bulunmaktayız.

Söz doğru ise değerli, yalan ise laf salatasından başka bir şey değildir. Basın literatüründe sıkça yer alan 5N1K kuralı esasında sosyal medya kullanıcılarının tamamının uyması gereken kurallar olmalıdır. Bir iddia ortaya atıldığında “Olan nedir; kim, nerede, ne zaman, nasıl ve neden yapmıştır” sorularına cevap bulmadan haber de yapılmamalıdır paylaşım da yapılmamalıdır.

Efendim Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Sayın Talat Yavuz, bir televizyon programında yeni müfredatla ilgili söyleşi yapmıştır. Program esnasında eğitimin birçok meselesi üzerinde durulmuş, özellikle söz öğretmen atamalarına ve mülakat uygulamasının devam edip etmeyeceği meselesine gelmiştir.

Talat Yavuz mülakatla ilgili “Madem öğretmen akademisi kurulacak ve bu akademi marifetiyle öğretmen ataması yapılacak, o hâlde bu yıl mülakatı yapmayın ya da önceki yıllarda olduğu gibi sembolik bir uygulama ile öğretmen adaylarının tamamının puanlarını yuvarlayın” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. Talat Yavuz, mülakatın gereksiz olduğunu, çok büyük değişikliklerin arifesinde lokal bir konu olan mülakat uygulaması ile öğretmen adaylarının daha fazla strese sokulmaması gerektiğini vurgulamaktadır.

Eğitim-Bir-Sen, öğretmen atamalarında mülakat uygulamasını hiçbir zaman savunmamıştır. Hatta Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Sayın Ali Yalçın, teşkilat toplantılarında veya kamuya açık toplantılarda mülakat gibi subjektif yöntemlerin her yönden siyasi maliyet ürettiği üzerinde durmuştur.

Eğitim-Bir-Sen, Türkiye’nin en büyük eğitim sendikasıdır ve öğretmenlerin kabul etmeyeceği ve öğretmenlerin kahir ekseriyetinin rahatsız olacağı bir uygulamaya asla evet demez; şu ana kadar da dememiştir. Eğitim-Bir-Sen, eğitim çalışanlarının gündeminde olan her konuyu çözüm masasına taşımıştır ve eğitim çalışanlarının çözülen tüm sorunlarının altında kuruluşun emeği, alın teri, gayreti ve yönlendirmesi vardır.

Sosyal medyadan kurusıkı atan, kötülemeye ve karalamaya dayanan yayın ilkeleri ile ortamı kirleten yayın organları ve kişisel kullanıcılar; ortaya çıkardıkları kirlilikten nasiplerini almakta ve sorun yaşayan, çözüm bekleyen insanların duygularından reyting elde etmenin peşinde ucuz kahramanlık yapmaktadırlar.

Gelinen noktada eğitim camiasının tamamında olduğu gibi Eğitim-Bir-Sen’in kurumsal yaklaşımında ve Genel Sekreter Talat Yavuz ve Genel Başkan Sayın Ali Yalçın’ın olaya bakışında bir tereddüde mahal yoktur.

Özellikle kamu istihdam alanlarında, objektif kıstaslarla ve aşamalı inceleme ve araştırmalarla mülakata belki yer verilebilir fakat öğretmenlerin, sağlık çalışanlarının, büro elemanlarının veya işçilerin istihdam alanlarında sınav puanının kullanılması toplumun genel talebi hâline gelmiştir.

Bir uyarı da sosyal medya kullanıcılarına! Haber ve yorumların gerçek olup olmadığına mutlaka bakınız ve yanlışlık ortada ise kesinlikle tepkinizi koyunuz.