Ülkemiz, bereketi yüksek topraklar üzerinde kurulmuş çok şükür. Her niyet için bir meyve bulmak mümkün. Neyi görmek istiyorsan onu görebiliyor, nasıl göstermek istiyorsan o şekilde resmedebiliyorsun.

Bir grup sanatçı, hazırladıkları kısa filmde bir takım sorular sormuşlar. Cevaplayalım.

Berkin Elvan nerede?

Berkin Elvan öldü. Hepimiz üzüldük. Çünkü daha 15 yaşında, hayatın başında körpe bir fidan idi. Berkin, maalesef öldü. Bir Müslüman olarak hiç kimsenin evine, yuvasına böyle bir ateşin düşmesini asla arzu etmeyiz. Berkin Elvanı yaşattığını iddia eden bu güruh çok merak ediyorum, 16 ay öncesinde Berkin kendilerine gelseydi ve sizden; “Karnım aç. 1 ekmek parası verir misin? diye yardım isteseydi, ne kadar merhamet gösterirdiniz, nasıl muamele ederdiniz? Şuan halen Berkin gibi binlerce insana nasıl muamele ediyorsanız, zannediyorum farklı olmazdı.

Ben Berkin Elvan’ım…

Ben Berkin Elvan’ım diyerek ona sahip çıktığınızı iddia ediyorsunuz. Dün Hrant Dink için de ben Hrant, ben Ermeni’yim demiştiniz. Oysa ne millet-i sâdıka’nın iyilerinin ne de iyilerinden olan HrantDink’in düşüncesine saygı duydunuz, onu sahiplendiniz. Huzuru, mutluluğu telkin eden her eylem ve düşüncenin karşısında oldunuz. Kaos, kargaşa ve kanın olduğu her yerde oldunuz.

Rahat uyuyor musunuz?,Vicdadınız rahat mı?, Huzurunuz yerinde mi?, Nasıl gülebiliyorsunuz?

Vicdanımız hiç rahat değil. Huzurumuz yerinde değil, rahat da uyuyamıyoruz. Bir Müslüman olarak Berkin gibi binlerce çocuğun öldürüldüğü bir dünyada rahat uyuyamayız. Huzurlu olamayız. Filistin’de, Gazze’de,Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Kırım’da, Libya’da, Tunus’ta, Somali’de, Nijerya’da acılar çekerek kıvranan müslüman kardeşlerim varken rahat uyuyamayız. Tek suçu müslüman olmak olan Gazze plajlarında katledilen 10 yaşındaki Muhammed Bakr’dan haberdar iken uyuyamayız. Doğu Türkistan’da milyonlarca şehidimiz varken uyuyamayız. Kurban eti dağıtırken hunharca öldürülen Yasin Börü’müzdenhatırımızda iken uyuyamayız. Ve dahi gülemeyiz, gülmüyoruz da…

Katilim nerede?, Katilimi neden saklıyorsunuz?, Katili biliyoruz…

Berkin Elvan’ın katilini soruyorsunuz. Berkin Elvan 15 yaşındaydı. Kendisi daha çocuktu. Onun idrakinde, tertemiz dimağında polise taş atmak, molotofla saldırı yapmak olmazdı, olamazdı. Okul sıralarında olması gereken bedeni sokaklarda olamazdı. Yazı yazması, kalem tutması gereken elleri taş, sapan tutamazdı. Siz yaptınız. Sıra arkadaşlarının şakasına gülmesi gereken yüzü maskeler arkasında gizlenmezdi. İzin vermediniz, hayatın güzelliklerini yaşamasına ve öğrenmesine izin vermediniz.Berkin Elvan’ın katilini sizin zihniyetiniz, vicdanlarınız saklıyor. Çıkarın içinizdeki katilleri ortaya. Katili çıkarın ki toplum huzur bulsun, mutluluk dolsun ülkemize.

Berkin Elvan gibi binlerce masum üzerinde siyasi ve ekonomik güç arayışında olan, dışa bağımlı veya dışarıdan direk organize edilen eylemler, oluşumlar, hareketler toplumumuzun hassas noktaları üzerinden gerçekleştirilmektedir. 11 Mart tarihi için yeni bir provokasyon eylemi organize ediliyor. Bir grup,‘“kendisi için sanat” anlayışını benimsemiş sanatçı’, 11 Mart tarihinde hayatı durdurma çağrısında bulunuyor. Yine, yeniden fitne arz-ı endâm ediyor. Hayatı durdurma çağrısı; evlerinden çıkmama, sokaklarda olmama hiçbir alışveriş faaliyeti yapmama ve bir ölü hüviyetine bürünüp tevekkül etmek ise güzel bir davranış. Son söz; eğer 7 Ekim Yasin Börü için de aynı eylemi yapar isek ben de varım. Sizinleyim. Nokta.