Sinema, en pahalı sanat dalı. Tür ve yöntemlerine göre maliyet kat be kat artıyor. Hele hele animasyon söz konusu olduğunda ‘para’ da yetmiyor. Ciddi bir planlama, uzun zamana yayılan çaba ve elbette azim olmadıkça maksada ulaşmak mümkün değil.

Sinema alanında Hollywood ya da hakiki manada endüstrileşmiş ülkeler/merkezler ile rekabet etmemiz mümkün değil. Animasyon için de durum böyle. Çizgi sinema yapmak çok zor. Fekat yapanlar var.

Ülkemizde gişe gören animasyon filmlerin dünyadaki örneklerinden ciddi bir farkı var. Neredeyse tamamı televizyonda kitle edindikten sonra beyaz perdeye çıkıyor. Rekabette geri kalmamak için mantıklı bir tercih…

Televizyonda geniş kitlelerce kabul gördükten sonra sinemaya çıkan ve beklentinin çok üzerinde bir başarı yakalayan Rafadan Tayfa, animasyon söz konusu olduğunda mutlaka ele alınması gereken bir örnek. İlk kez 2014’te TRT Çocuk’ta yayınlanmaya başlanan çizgi dizi 2018’de gişeye çıkmıştı. 2 milyona yakın bilet satış sayısına ulaşmıştı. Şimdi ise serinin ikinci sinema filmi vizyonda.

Rafadan Tayfa: Göbeklitepe, -isminden de anlaşılacağı üzere- tarihin yeniden yazılmasına sebebiyet veren kalıntıların bulunduğu Göbeklitepe’yi merkezine alan bir hikayeye sahip. Şanlıurfa’da bulunan Göbeklitepe’nin önemini vurgulayan ve tarihi bilgilerle şehri ve kültürünü tanıtan filmin gişede 2 ile 3 milyon arasında bilet satışına ulaşması bekleniyor. Zira ilk filmden çok daha profesyonel bir süreç takip ediliyor.

Filmin ilk galası Şanlıurfa’da yapıldı. Yapımcı ve yönetmen İsmail Fidan, bizim de yer aldığımız küçük bir grup sinemacı/gazeteci ile filmin bütün ekibini Urfa’da misafir etti. Nazik davetini kırmadık elbette. Hem Urfa’nın tarihi ve kültürel güzellikleri ile tanıştık, hem de Göbeklitepe’yi görüp zaman geçirme fırsatı bulduk. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü de çok güzel misafirperverlik örneği gösterdi.

Göbeklitepe ile ilgili ilk sinema çalışması olması, -kuvvetle muhtemel- sinema tarihimizin en çok izlenen animasyon yapımı olması ve çocuklar tarafından çok sevilmesi bir yana… Hakikaten her şey bir yana… İsmail Fidan gibi insanların bu alanda yer aldığını görmek mutluluk verici.

Başta da belirttiğim üzere animasyon çok zahmetli bir alan. Maddi ve manevi çaba gerektiriyor. Türkiye şartlarında ise çok daha güç durumlar olduğunu tahmin edersiniz. Samimi bir Anadolu gencinin elini taşın altına koyması ve kadim medeniyetimizin kodları çerçevesinde nitelikli çalışma yapması gelecek için umut verici.

Urfa’da gencecik ekibi ile tanışma imkanı da bulduk. Pırıl pırıl gençlerin gece-gündüz çalışması sonucu vizyona giren Rafadan Tayfa Göbeklitepe filminin, daha fikir aşamasında başlayan samimiyet perdeye de yansıyor. Çok sıcak karakterler, sıkmayan ve sarmalayan hikaye, başarılı animasyon çalışması ile vizyonda olan bu filmi kesinlikle izleyin. Çocuklar zaten hayranı. Dolayısıyla bize çok söz düşmüyor. Ancak yetişkinlerin de gidip izlemesini tavsiye ederim.

Rafadan Tayfa’nın doğuşuna yol veren TRT yönetimini de tebrik etmek isterim. Evladımın güvenle izleyeceği TRT yapımları sayesinde gönlümüz rahat. Yeni medyaya daha çok yatırım yaparak devam etmesini arzu ettiğim animasyon sektörünün gelişmesi için TRT’nin katkısı hayati derecede mühim.

Sinema endüstrisinin genel olarak bir devlet politikası ile geliştirilmesi çok önemli. Atılan olumlu adımlar yetmiyor tabi ki. Zira dünyanın her tarafından izleyiciyi etkisi altına alan bir üretim bombardımanı varken hiçbir şekilde yetinmemeliyiz. Kaynak ve üretim yöntemlerini güncellemeli ve geliştirmeliyiz. Animasyon da buradaki en önemli kalemlerden biri.

İsmail Fidan, Rafadan Tayfa ile yakaladığı başarıyı animasyon alanına yatırım yaparak katma değere dönüştürüyor. Benzeri çabaların çoğalmasını arzu ediyoruz.

Rafadan Tayfa Göbeklitepe’nin de başarıya ulaşmasını bekliyoruz.