Susmanınen güzel hali yazmaktır sanıyorum.  Dahaevvel de söyledim ve kaç kez olduğunu ben bile saymadım, sayamıyorum. Zira bazışeyler tekrarlandığında dahi güzel oluyor. İnsan anlaşılmadığı zaman susmayızannederdim önceden. Belki de öyle bir tarafı da vardır ama insan bazen susmayada mecbur oluyor ve söylemek istediklerini duyurabilmek için yeni yollarkeşfediyor sonra. Yazmak işte belki de bu yollardan biri ve yazıyı bulan adamda belki de sırf susuşuna bir mana verebilmek için yapmıştır bunu.

Neyse,geçelim…

Zirabu bir bahs-i diğer…

İnsanıolduğu gibi kabul etmek zor iş biliyorum. Zaten kimse kimseyi olduğu gibi kabuletmiyor. Zihninde bir terazi var ve bir yanı hep ağır basıyor. Kendi sıkletineuymayanı hafif sayıyor. Bir başka yanı ağır gelse dahi kabullenmiyor ve hattabakmıyor. Kendi kabulleri var herkesin ve onları kabul etmeyeni kabullenmiyor.İlla onun gibi olsun, onun gibi baksın, onun gibi yapsın en azından onun gibiolsun istiyor. Ama olmuyor. Kimse kimseye benzemiyor ve kimse de benzemekzorunda değil zaten.

Birhaddi bir hududu olmasın demiyorum. Herkesin kendi rengi olsun ve olmalıelbette. Ama herkesi kendi rengine boyamak için çırpınmasın ya da her gördüğüneaynı renkle bakmasın diyorum. Zira olmuyor öyle, olamıyor. Zorlasan ve aynıolsun diye çırpınsan dahi ortaya garip bir şey çıkıyor. Ne o ne bu olabilmiş,hiçbir şeye benzemeyen garip bir şey…

Bizbunu uzun zamanlar boyu gördük. Herkes tek tip olsun, hep birbiri gibi olsun,sadece benzemekle de kalmasın aynı olsun istediler. İçlerinde ne yaşarlarsayaşasınlar ne kadar fazla inanırlarsa inansınlar ne kadar itikatlı olursa olsunöyle değilmiş gibi yaşasınlar ya da öyle görünsünler istediler. Buna alet olupda ismine “takiyye” diyenler ve kaypak bir hali zekâ sayanlar, omurgasızyaşayanlar dahi çıktı.

Pekişimdi? Bu halden en çok şikâyet edenler şimdi ve bunca rahat olacaklarken dahikendilerini gizlemeye çalıştıklarından mı bu kadar başkası gibi görünüyorlar?Ya da ders almadıkları ve kendi çektikleri acıları yetmediğinden bir başkasınıkendi kendilerine yargılayıp da duruyorlar?

Yanlışgördüğü bir şey için birini uyarmaktan ve insan gibi anlatmaktan bahsetmiyorum.Ona hiçbir sözüm yok. Ama bir başka şekilde -onun olmadığı gibi- yaşıyor diyehakir görmek, ötelemek, ötekileştirmek, aşağılamak en fazla inandığı değerlerezarar veriyor insanın ve karşıdaki için belki de ufacık aralık olan o son kapıyıda suratına kapatıyor.

“Keşke”diyorum bazen “kimseyi kimseye benzetmeye çalışmasak, kalıba sokmasak, teraziyekoymasak, tartmasak, ölçmesek, kıyaslamasak, kusurunu aramasak… Dışlamasak,dışlanmasak, ötede tutmasak ve öteki saymasak, yokmuş gibi bakmasak veayıplamasak…”

Keşke…