Son aylarda ülkemizin tüm katmanlarındaki insanları etkileyen alım gücünü her geçen gün düşüren ve dolayısıyla da borçlanma seviyelerini artıran enflasyonla ilgili veriler gerçekten içimizi acıtan türden.

OECD ve TÜİK’in hazırlamış olduğu verilerden yola çıktığımızda ülkemizdeki enflasyon düzeyinin yüksekliği karşısında vatandaş olarak işimizin çokta kolay olmadığı gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz.

Açıklanan verilere baktığımızda yıllık tüketici enflasyonunu ortaya koymasının yanında Türkiye, Güney Kore, İzlanda ve Belçika’nın enflasyon verileri 2022 Nisan ayının diğer ülke verileri ise 2022 Mart ayının verileri olduğunu görmekteyiz.

Bakalım veriler bize her bir ülkenin enflasyon oranları hakkında enflasyonun en çok hisseden ülkeden en az hisseden ülkeye doğru ne diyor; Türkiye: 70 %, Litvanya: 15.7 %, Estonya: 15.2 %, Çekya; 12.7 %, Letonya: 11.5 %, Polonya: 11 %, Slovakya: 10.4 %, İspanya: 9.8 %, Hollanda: 9.7 %, Şili: 9.4 %, Yunanistan: 8.9 %, Amerika Birleşik Devletleri: 8.5 %, Kolombiya: 8.5 %, Macaristan: 8.5 %, Belçika: 8.3 %, Meksika: 7.5 %, Almanya: 7.3 %, İzlanda: 7.2 %, Yeni Zelanda: 6.9 %, Avusturya: 6.8 %, İrlanda: 6.7 %, Kanada: 6.7 %, İtalya:6.5 %, Birleşik Krallık: 6.2 %, Lüksemburg: 6.1 %, İsveç: 6.0 %, Finlandiya: 5.8 %, Kosta Rika: 5.8 %, Danimarka: 5.4 %, Slovenya: 5.4 %, Portekiz: 5.3 %, Avustralya: 5.1 %, Güney Kore: 4.8 %, Norveç: 4.5 %, Fransa: 4.5 %, Fransa: 4.5 %, İsrail: 3.5 %, İsviçre: 2.4 % ve Japonya: 1.2 %.

Tablo ülkemizdeki enflasyonun ne kadar yüksek olduğunu maalesef ama maalesef ortaya koyuyor.

Ülkemize en yakın Litvanya’dan bile yaklaşık 4.5 kat daha fazla bir enflasyon oranına sahibiz.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzde 8.5 olan açıklanan enflasyonun halka yansımış halinin yüzde 30’ları bulduğu söylenmektedir.

Aynı şekilde ülkemizde de tüketiciye yansıyan enflasyonun yüzde 70’in üzerinde olduğunu toplumun tüm katmanları dolayısıyla tüketiciler hissetmektedirler.

Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları yılbaşından bugüne neredeyse iki katına çıkmış durumdadır.

İnsanlar pazardan, marketten, kasaptan aldıklarına, oturdukları evlerine ve ekmeklerini kazanmaya çalıştıkları işyerlerine ödedikleri kiralara gelen yükselişlerin bellerini büktüklerinden yakınmaktadırlar.

Gelirlerindeki yükseliş ile temel ihtiyaçlara ödedikleri arasındaki makasın çok açılmasından ötürü de sürekli borçlanmaktadırlar.

Borçlanmaların artmasından ötürü ödenemeyen kredi geri ödemeleri vesilesiyle de bankalardaki icra dosyalarının sayısında çok ciddi bir artış yaşanmaktadır.

Bu artış her geçen gün daha da yükselmektedir ve enflasyon oranları böyle geldiğim müddetçe de artmaya devam edecektir.

Maalesef yabancıya konut satışından ötürü yabancıya göre konut fiyatlarını belirleme ve özellikle büyükşehirlerdeki kentsel dönüşümlerden ötürü konut arzındaki daralmadan ötürü kira artışları çok hızlı olmaktadır.

Tarladan uygun fiyatlarda alınan sebze ve meyvenin gerek mazot fiyatlarındaki fahiş yükseliş dolayısıyla taşıma maliyetlerinin artması gerekse de aracıları yüksek kâr beklentisi sebebiyle tüketiciye yansıyan fiyatı çok ama çok yüksek olmaktadır.

Yani aslında enflasyonun yurtiçi sebeplerinin üzerine gidilirse diğer ülke oranlarını yakalamak hiçte zor gözükmüyor.

Bunun üzerine kararlılık ve arzu ile gidilmesi tüketicinin yaz aylarında biraz rahat nefes almasına vesile olacaktır.