İllerde gastronomi festivallerinin yapılmasını Türk yemek kültürünün dünyaya tanıtılması açısından çok önemli buluyorum. Ancak festivallerin dışında da gastronomi adına çok güzel etkinlikler oluyor. Son zamanlarda katıldığım bu türden programlarda yapılan güzel faaliyetler ülkemizin bu alanda da başarılı bir şeklide gelişmekte olduğunun bir göstergesi olsa gerek. Bugün köşemde son haftalarda yapılan bu güzel çalışmalardan biraz bahsetmek istiyorum. İlki Güvenilir Ürün Platformu’nun Tarım Bakanının katılımıyla düzenlediği “Güvenilir Ürün Zirvesi”. 2.’si Ayvalık’ta Atlas Dergisi ve Yudum Egemden’in birlikte organize ettiği Ayvalık Zeytin Hasadı. 3.’sü Yenikapı Kadir Topbaş etkinlik alanında bu yıl 20.’si yapılan gastronomi ağırlıklı Bayim Olur Musun Fuarı. 4.‘sü ise yeni bir anlayışla ilki kurulan Ofis Restoranın yemekli tanıtım toplantısı.

Güvenilir Ürün Zirvesi

Güvenilir Ürün Platformu'nun "Geleceği Besle" başlığıyla, Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi'nin katılımıyla 24 Ekim’de Crowne Plaza Florya’da düzenlediği gıda ağırlıklı “Güvenilir Ürün Zirvesi” çok renkli geçti. Çeşitli Paneller ve ülke masalarında tarım ve gıdanın geleceği tartışıldı. Güvenilirlik ve sürdürülebilirlik kavramlarının ele alındığı zirvede 8 ülkenin ticaret müşavirleri ile B2B görüşmeler yapıldı. Zirvede, benim de olduğum 75 jüri üyesinin değerlendirmesi sonucu kişi ve firmalara “Feed the Future Ödülleri” verildi.

Konuşmalardan kısa notlar

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci; "Önümüzdeki dönemde Tarım Müşavirliği adı altında, yetkilendirilmiş ziraat mühendisleri, veteriner hekimleri, gıda mühendisleri ve su ürünleri mühendisleri inşallah sahaya inmiş olacaklar”.

GÜP Başkanı Celal Toprak; “Ürün güvenliği ile ilgili çalışma başlattığımızda Ticaret Bakanlığı’nda da böyle bir çalışma olduğunu gördük. Sonrasında İTO benzer bir çalışma yaptı. Ardından belediyeler derken 20 bin işletmeye ulaşmışız. Güvenilirliğin gelecekte daha fazla ihracat yapılması için çok önemli olduğunu düşünüyorum”.

BEE’O Propolis Genel Müdürü Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı; “Bizim için harika bir motivasyon kaynağı olan bu ödüller, arı gibi çalışmaya devam etmeyi öğütlüyor. Emeği geçen herkese ve bizleri bu ödüllere layık gören değerli üyelerimize sonsuz teşekkürler. Unutmayın, arı varsa hayat var”.

Migros A.Ş. İcra Başkanı Ömer Özgür Tort; “(Migros’un cirosunun yüzde 77’sinin tarıma dayalı olduğunu belirterek) Türkiye’nin taze kategorisinde en çok ürün satan perakendecisiyiz. Yılda 350 bin ton meyve-sebze alımı yapıyoruz. Tarımsal üretimin devamlılığının sağlanması odak konumuz.”

Muratbey İş Geliştirme Direktörü Gülnur Uluğ; “Muratbey olarak odak noktamız; halk sağlığını korumak ve bağışıklığı güçlendirme odaklı inovasyon”.

Bayim Olur Musun? Fuarı

Medyafors Fuarcılık, Ufrad Franchising Derneğiyle birlikte Redstone Gayrimenkul ana sponsorluğunda düzenlenen fuar, 20. kez 27- 30 Ekim tarihleri arasında Yenikapı’da Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezinde düzenlendi. Stant sahibi 200 marka etkinlik boyunca çok yoğun olarak çalıştı.

Benim de her yıl katıldığım ‘Bayim Olur Musun Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı’ gastronomi sektöründe faaliyet gösteren yüzlerce Türk markasını yurt içi ve yurt dışı girişimcilerle bir araya getiriyor. Chef Börek, Selçuklu Tulumbacısı, Naila Karadeniz Mutfağı, Agahoğlu Ev Baklavacısı, Kare Baklava, Reis ve Hot döner gibi. Bu açıdan önemli bir platform olan Fuar, Türkiye’den franchise vermek isteyen markaları, uluslararası girişimcilerle buluşturmakla kalmayıp bir anlamda Türkiye pazarını dışa açıyor. Yine bu Fuar Girişimciler açısından da Türkiye ve dünyadaki yeni iş trendlerinin görülmesi, yeni iş alanlarının keşfedilmesi konusunda fırsatlar sunuyor. Franchise vermek isteyenlerle girişimcinin ikili görüşmeler yapması, birbirlerini tanımaları, iş birliği potansiyellerini görmeleri, iş ortaklığının temellerini ortaya atmaları açısından bu fuar oldukça faydalı. Bu noktada franchise vermek isteyen markalar, bu fuar gibi etkinlikler sayesinde çok sayıda yerli ve yabancı girişimcilerle bir araya geliyor, kendi konumunu değerlendiriyor ve büyüme stratejisine uygun hareket edebilecek girişimciler arasından seçim yapabiliyor.

Ayvalık zeytin hasadı

Yudum Egemden ve Atlas Dergisi’nin ortaklaşa düzenlediği ‘Ayvalık Zeytin Hasadı etkinliği için geçen hafta Ayvalık’taydım. Etkinliğin ana teması benim de çok beğendiğim “Tarlada izi olmayanın hasatta sözü olmazmış” deyimi idi.

Zeytin üzerine toplantılar ve hasat

Ayvalık’ta otele varır varmaz hemen toplantılar başladı. Önce zeytin uzmanı Murat Küçükçakır bize Delice ağaçlarının nasıl aşılandığını bizzat uygulamalı olarak gösterdi. Birçok farklı yöntemle zeytin ağacı nasıl aşılanır öğrendik. (Daha önce de Manisa’ya gitmiş ve yerinde Delice ağaçlarını aşılamıştık.) Sonrasında ise zeytinyağı uzmanı Müge Nebioğlu ile tadım workshopı yaptık. Ardından ekip olarak ben pek katılamasam da zeytinyağı şişelerini boyama atölyesindeydik. Ertesi günde sabahtan zeytin hasadına gitmek için yola koyulduk. Burada yüzlerce yıllık ağaçlardan zeytin toplayıp Şef Murat Bozok’un elinden çıkan kahvaltılık lezzetlerin tadına baktık. Hasat sonrası bu zeytinlerden yağ elde edilen üretim tesislerini ve ardından da Savola Group bünyesinde yer alan ve tam 45 yıl önce Halis Komili’nin kurduğu dolum fabrikasını gezdik. Son olarak fabrikanın bahçesine benim için çok önemli olan kendi adıma bir zeytin ağacı diktim. Yudum Egemden markası güzel bir sosyal sorumluluk projesi olarak Tohum Derneği iş birliğiyle ormanda kendiliğinden yetişen Delice zeytin ağaçlarını aşılatıp ondan elde edilecek zeytinyağının da çiftçiden alım garantisini veriyor. Bu arada bu ağaçları da çiftçilere zimmetliyor. Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh ve Pazarlama Müdürü Ezgi Nur Tamdoğan bu konuda şevkle çalışıyorlar. Onları dinlerken ben de çok heyecanlandım.

Ofis Restoranı

Çalışan ihtiyaçlarından biri olan öğle yemeği, daha düşük maliyet ve aynı zamanda çalışanların mutlu olabileceği bir sistemle yeniden dizayn ediliyor. Pandeminin bitişi ile yeniden açılan şirket yemekhaneleri “Ofis Restoranı”na dönüşüyor. Sistem, 1,5 milyon kişiye istihdam sağlayacak ve kurumsal yemek pazarına 65 milyon dolar ekstra kazanç sağlayacak.

Türkiye’de ilk ofis restoranı

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un en iyi plazalarından biri olan Premier Kampüs Ofis'te hizmete giren ilk Ofis Restoranı tanıtım toplantısına katıldım ve yemeklerini tattım. Ofis restoranı, müzik ile keyiflendirilmiş göze hoş gelen bir ortam, ev yemeği ya da fast food seçeneklerinden çalışanların yemeklerini kendi seçtiği ve yemek/kredi kartı ile kendisinin ödeyebildiği bir modeldir. Bu belki âtıl hâle gelen yemekhanelerin dönüşümü için de bir fırsat olabilir. Meal Box CEO’su Murat Demirhan, “Çalışanların ‘bugün ne yesem?’ sorularıyla bundan yaklaşık 10 yıl önce başlayan kriz, Meal Box’ın doğmasına sebep oldu. 2014 yılında ne yesem sorusuna abonelik modeliyle her gün ofislere çalışanların ayağına götürdüğümüz sağlıklı ve lezzetli paket yemeklerle çözüm bulmuştuk. Pandemide şirketlerin restoranını kapatması, evden çalışma sistemine geçilmesi ve hijyen endişesiyle dışarıdan yemek siparişine mesafeli durulması gibi nedenlerle paketli yemek hizmeti altın çağını yaşadı. Pandemi sonrası ise dinamikler çok hızlı değişir oldu. Özellikle son iki yılda ofislerin doğası da değişti. Paketli yemek modelinin yeterli olmadığını gördük. Hem çalışanı hem de işvereni sıkıntıya sokan öğle yemeği sorununa nasıl nefes aldırabiliriz diye düşündük ve Türkiye’de bir ilk olan ‘Ofis Restoranları’ projesini hayata geçirdik” dedi.