İstanbul'un en fazla nüfusa sahip beşinci ilçesi olarak Avrupa Yakası'nda yer alan Bağcılar, 1992 yılında Bakırköy'den ayrılarak ilçe olmuştur. Bağcılar, Osmanlı döneminde Rum ahalinin çoğunlukla yaşadığı Mahmutbey Nahiyesi'nin köylerinden biri olan Çıfıtburgaz’ın değiştirilmiş adıdır. O dönem “Halkalı Suları” adı altında İstanbul'a su taşıyan 17 su yolundan bir tanesi de yine Bağcılar'dan gitmekteydi. Bağcılar İstanbul’un en hareketli noktalarından biridir, dolayısıyla ilçede şahane yemekleri ile tanınan ve lezzetseverlerin damak tadına uygun seçenekler sunan birçok restoran ve kafe bulunmaktadır.  

İşte Bağcılar'da lezzetleriyle ünlü 3 mekân: Birincisi, ocakbaşı tarzında açık ızgaralarda hazırlanan et ve kanat sunumlarıyla öne çıkan hareketli bir restoran, Halamoğlu Et Mangal. İkincisi, Konya mutfağı üzerine ünlü Şahı Mevlana Pide. Üçüncü olarak da tavuğun her hâlini lezzetli bir şekilde pişiren Şef Tavuk.

Şahı Mevlana Pide

Bağcılar Güneşli’de yedi yıl önce Sami İleri tarafından kurulan Şahı Mevlana Pide, Konya’nın geleneksel lezzetlerini ve sağlıklı yemek seçeneklerini bir araya getiren bir konsept sunuyor. Müşterilerine unutulmaz bir yemek deneyimi vadeden mekânın, özellikle kola satmama ve yabancı menşeli ürünleri kullanmama kararı, sağlığa duyarlı ve geleneksel tatları koruma vizyonunun bir yansıması olarak öne çıkmaktadır. Şifalı mercimek, kelle paça ve özellikle bamya çorbası için çok uzun mesafelerden dahi müşterilerin geldiğini belirten Sami İleri, etli ekmeğin ilk defa uzun bir tahta üzerinde servis edilmesini de abisi Necip ustanın başlattığını belirtiyor. Kebap lezzetlerinin de olduğu mekânda Karadeniz usulü pideler de yapılıyor.

Restoranın kuruluş hikâyesi

Sami İleri, yaklaşık 30 yıl önce ailede büyük abisiyle başlayan fırıncı ustalığının yanı sıra eniştesi vasıtasıyla da “Konya mutfağı” üzerine faaliyet gösterdiklerini anlatıyor. Annesinden aldığı mutfak terbiyesi, abisinden edindiği deneyim ve kıymetli bir büyüğü vasıtasıyla kazandığı sektör tecrübesi Sami ustayı bu günlere getirmiş. 13 yaşında mutfağa giren Sami Usta, mutfağı bırakıp işletmeciliğe ise 29 yaşında başlıyor ve yedi yıldır da Bağcılar Güneşli Meydanı’nda olan bu mekânı işletiyor. Oldukça büyük olan restoranın ana salonunun dışında, alt katı ve arka tarafta kapalı bir bahçesi de bulunuyor. Yemeği büyük bir keyifle, sobayla ısıtılan bu bahçeli alanda yedik. Yazın ve bazen de sobanın üzerinde pişirilen kestane ile bahçe katı daha bir güzelleşiyor.

Aktarlıktan restorancılığa

İstanbul’da şubeleşerek büyümek isteyen Sami usta, ayrıca baharat ve bitkiler konusunda çok deneyim ve tecrübe sahibi, bir nevi aktarlık konusunda da uzman bir şahsiyet. Restorancılık sektöründe başarılı olmasının nedenlerinden birinin de aktarlık yaparken kazandığı tecrübe ve hassasiyet olduğunu söyleyen Sami usta, hâlen babasının başında bulunduğu aktar dükkânlarının olduğunu belirtiyor. “Yemek yaparken kullanılan ürünlerin tazeliği lezzeti doğuruyor” diyen Usta, mutfakta kullanılan malzemelerin nasıl olduğu, görünüşlerinden veya dokularından da anlaşıldığını belirtiyor. Hatta örnek olarak da ortamdan dolayı rengini kaybetmeyen tarçının dokunulduğunda çok beklediğinin anlaşıldığını da sözlerine ekliyor. 

Halamoğlu Et Mangal

Bağcılar Mahmutbey’de bulunan Halamoğlu restoranının ikinci kuşak temsilcisi Mesut Kol Bey’in daveti üzerine gittiğim mekânda mangalın başında harika et lezzetlerinden tattım. 1993 yılında Mesut Bey’in babası tarafından küçük, salaş bir yer olarak açılan mekân, şimdilerde tadilatla oldukça iyi bir restoran olarak hizmet verir hâle gelmiş. Alkolsüz, nezih bir ocakbaşı konseptinde ve mangalda fındık kabuğu ateşinde pişen etler dilerseniz masaya da servis edilebiliyor. Mesut Bey, konseptlerinin “et ve mangal” olduğunu ifade ederek asıl amaçlarının misafirlerine saf, taze ve yalın bir hâlde, terbiyesiz et yedirmek olduğunu belirtiyor.

Müzisyen bir kebapçı

Mesut Kol aslında bir müzisyen ve İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı bölümünü bitirmiş. Müzik, konser, albüm konularıyla ilgilenirken babasının yaşlanıp mekâna gelememesiyle müziğe ara verip restorancılığa başlıyor. “İşletmeye girince artık üzerime yüklenen sorumlulukla müziği ikinci plana ittim.” diyen Mesut Kol, yaklaşık 10 yıldır mekânda olduğunu belirterek müziğe pek bir vakit ayıramadığını ifade ediyor. Ancak üniversite yılları da dâhil kuruluşundan itibaren ve yaklaşık 15 yaşından bu yana restorana gelip gittiğini de sözlerine ekliyor.

Şöhretli mekânlara meydan okuyor

Baştan hemen ifade edeyim, Halamoğlu’ndaki et tedariki helal sertifikalı olan yerlerden temin ediliyor. Dolayısıyla bana göre mekân, bölgenin en iyi restoranları arasında gösterilebilir. Uzun yıllardan beri hizmet veren bu restoran, önceleri baraka gibi, gecekondudan bozma bir mekân iken şimdilerde ise mangalda pişmiş lezzetli etleri ve köfteleri ile ünlenmiş, samimi atmosferiyle de kendini kanıtlamış bir işletme hâline gelmiş. Anadolu’da özellikle yol üstü lezzet duraklarında bilinen “kendin pişir kendin ye” konseptinde hizmet veren Halamoğlu Et Mangal, vitrininde sergilediği etleri ve ustaca hazırlanmış, birbirinden leziz et menüleri ile âdeta şöhretli restoranlara meydan okuyor. Antrikot, kuzu kaburga, küşleme, kuşbaşı, köfte gibi ızgarada pişirilen etlerin dışında tavuk kanadını da lezzetlerin arasında sayabiliriz. Ocağın başında bulunmak isteyen misafirler, etleri tezgâhtan seçerek alıyor ve geçiyor mangalın başına. Bir yandan keyifle sohbet edilirken diğer yandan da etler pişiyor. Mangalda pişen biber, domates ve soğan da şahane. Ayrıca seçilen etler, hazır pişirilmiş bir şekilde masalara da servis ediliyor. Havuç dilimi ve sütlaç gibi tatlıları da es geçemeyeceğim.  

Şef Tavuk

Bağcılar Güngören Caddesi’nde faaliyet gösteren Şef Tavuk restoranı, deneyimli şef Mustafa Üren ve ablası tarafından bir aile işletmesi olarak çok kısa zaman önce, 2023 yılının sonlarında kuruluyor. Konumu ana cadde üzerinde köşe bir dükkân olan restoran, tamamen tavuk yemekleri üzerine taze tüketim bir konseptte hizmet veriyor. Şef Mustafa, tavuk lezzetlerinin yanı sıra farklı mutfaklardan ilham alarak hazırladığı sos ve baharatlarla da lezzetseverlerin damak tadına hitap ediyor.

Artık kendi mutfağında

1982 Doğumlu Mustafa şef, henüz sekiz yaşında İstanbul’la tanışarak eğitim ve öğrenimine burada devam eden biri. Gastronomi ve mutfak ile tanışması ise 1997’de, meşhur Kısmet Lokantası, merhum Terhis Terzioğlu’nun yanında komilik ve servis elemanı olarak çalışmasıyla başlıyor. Buradan edindiği tecrübe ve yeteneği ile 2003 yılında “Hünkar Sofrası”, 2014 ve 2020 yılları arasında Happy Moon's işletmelerinde mutfak şefliği yaparak mesleğine devam ediyor. 2020 ve 2022 yılları arasında da mutfağını geliştirmek adına yurt dışından ek eğitim alarak Kâğıthane’de, Vadi Sitesi’ndeki Kemal Koçak restoranında mutfak kurulumuna emek vererek bir dönem de burada çalışıyor. Şimdilerde ise uzun yıllar boyunca elde ettiği deneyimini kendi mutfağında şef olarak Şef Tavuk markası adı altında lezzetli sunumlarla devam ettiriyor.

Orijinal lezzetler

Menüdeki tavuk ürünleri, her yerde bulunabilecek sıradan ürünler değil. Şefin orijinal tarifleri hem tertemiz hem de çok lezzetli. Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden olan tavuk ile birçok ürünün geliştirilip servis edildiği restoranda ızgara kanat, soslu tavuk çeşitleri ve piliç çevirmenin yanı sıra müdavim ve karamelize soslu tavuk tabağı da şefin imzasını taşıyor. Özellikle şefin önerisi olan tavuk tabağı ile yola çıkan restoran; özel soslarla marine edilmiş, tavuk tava, ızgara ve çıtır kaplama ürünlerle de revaçta. Fiyat skalası da bulunduğu bölgeye göre çok uygun olan mekânda yerli ve yabancı misafirlere hizmet veriliyor.